TIMETURK | ÖZEL
PINAR HİLAL BALTA
Referandum sonuçları neredeyse tamamen kesinleşti. Türkiye genelinde evet'lerin yüzde 51.3, hayır'ların ise yüzde 48.7 olduğu belirtildi.
Sonuçlar konuşulurken gündeme gelen en önemli konu ise CHP'nin itirazları oldu. CHP sandıkların yüzde 60'ına itiraz ettiklerini, Anadolu Ajansı'nın ve YSK'nın "büyük bir manipülasyon" yaptığını iddia etti.
Peki CHP neye itiraz ediyor?
CHP NEYE İTİRAZ EDİYOR?
Seçmenin "tercih" ya da "evet" mührünü bastığı, üzerinde "evet" - "hayır" yazan pusulalar aslında mühürlü. CHP'nin iddialarına göre ise bir çok sandıkta mühürsüz oy kullanıldı ve YSK yaptığı bir açıklama ile hem mühürsüz oyların kullanıldığını kabul etti. Hem de mühürsüz oyları kabul edeceğini ifade etti.
Peki YSK ne açıklama yaptı?
YSK NE DEDİ?
Yüksek Seçim Kurulu (YSK), bri paragraflık bir açıklama yaptı. İşte o açıklama:
“Bazı sandık kurullarının seçmene oy pusulası ve zarflarını sandık kurulu mührüyle mühürlemeden verdikleri yolundaki yoğun şikayetler üzerine bugün toplanan Yüksek Seçim Kurulu sandık kurulu mührü taşımayan oy pusulası ve zarfların dışarıdan getirilerek kullanıldığı kanıtlanmadıkça geçerli sayılmasına karar vermiştir. Sayım döküm işleminin buna göre yapılması gerekmektedir."
YSK'DAN AÇIKLAMA BEKLENİYOR
Seçim sonuçlarını değerlendiren canlı yayınlarda konuyu değerlendiren bir çok yorumcu YSK'nın kanuna aykırı bir şey yaptığını ve bu ifadesinin net olarak anlaşılmadığını söylüyor ve YSK'dan yeni bi açıklama yapılmasını istiyor.
YSK 'MÜHÜRSÜZ OY' KARARINI DAHA ÖNCE DE VERDİ
AA'dan Kemal Karadağ, İsmet Karakaş'ın haberine göre ise Yüksek Seçim Kurulu (YSK), anayasa değişikliğine ilişkin halk oylamasında mühürsüz oy pusulası ve zarfların dışarıdan getirilerek kullanıldığı kanıtlanmadıkça geçerli sayılmasına yönelik kararı, daha önceki seçimlerde de verdi.
YSK, anayasa değişikliğine ilişkin halk oylamasında bazı sandık kurullarının, seçmene oy pusulası ve zarfları sandık kurulu mührüyle mühürlemeden verdikleri yolundaki yoğun şikayetler üzerine yaptığı değerlendirmede "sandık kurulu mührü taşımayan oy pusulası ve zarfların, dışarıdan getirilerek kullanıldığı kanıtlanmadıkça geçerli sayılmasına" karar vermişti.
YSK, 1984 yılında mühürsüz oy pusulalarının dışarıdan getirilmediğinin belirlenmesi halinde oyların geçerli sayılacağını kararlaştırdı. Mühürsüz oy pusulalarına ilişkin 1989 yılındaki YSK kararında, söz konusu mühürsüz oy pusulalarının dışarıdan getirildiğine yönelik iddiada bulunulmaması halinde olayın eğitilmeyen sandık kurulunun hatasından kaynaklandığına ve oy pusulalarının geçerli sayılmasının doğru olacağına hükmedildi.
YSK, 31 Ağustos 1990 tarihinde oy zarflarının sandık kurulu mührü ile mühürlenmesi gerektiğine işaret ederek, kararında, "Tüm zarflar sandık kurulunun ihmalinden dolayı mühürlendirilmeden kullandırılmış ise bu şekil noksanlığı oy iptaline neden olamaz." hükmüne yer verdi.
Kurul, 2004'teki yerel seçimlerde mühürsüz oy pusulalarına ilişkin bir itirazı değerlendirdi. Verilen kararda, sandık kurulunca mühürlenmeyen oyların kullanılmasının seçmen iradesini engelleyici bir durum olmadığı, burada seçmenin bir kusurunun bulunmadığı ifade edilerek itiraz kapsamındaki 145 oy geçerli sayıldı.
YSK 1994 yılında da "Mühürsüz oyların dışarıdan getirilerek kullanıldığı kanıtlanmadıkça geçersiz olduğu kabul edilemez." kararına hükmetti.