Çift maskeli 'bilim adamı' örneğinin tutarsızlığı!
Küresel salgının ilan edildiği tarihten bu yana söz sahibi görünen bilim adamlarının kamuoyuna yönelik tartışmalı açıklamaları devam ederken salgınla ilgili çelişkili durumlar belirginleşmeye başladı. Haşmet Babaoğlu, ‘Pandeminin ekseni yer değiştiriyor’ görüşünü ileri sürdü. Süreci yakından takip eden Babaoğlu'nun 'Rüzgar dönüyor ama ne yönde?' başlıklı yazısı...

Oluşturma Tarihi: 2021-05-22 10:52:57

Güncelleme Tarihi: 2021-05-22 10:52:57

Pandemi sürecine dair yeni bir miladın eşiğindeyiz galiba... ABD Başkanı'nın Baş Tıbbi Danışmanı Anthony Fauci bile çarklara başladıysa, gerisini siz düşünün... Mart'ın 18'inde kendisine, "Aşı oldunuz ama iki maske üst üste takıyorsunuz, bu biraz şov kokmuyor mu?" diye soran gazeteciye kesin bir dille "Hayır!" karşılığını veren Doktor Fauci tam iki ay sonra, maskesiz basın toplantısı yapıp "Karmaşık mesajlar veriyor görünmek istemem ama aşılarını tamamlamış olanların enfekte olma ihtimalleri çok düşük" deyiverdi.

Bizde de birtakım Bilim Kurulu üyeleri ve ünlü TV profesörleri yeni açıklamalarla kamuoyunu şaşırtmaya başladılar. Bir ay önce "Bu kapanmalar yarım yamalak oluyor, toplam 28 gün tam kapanma gerekir" diyenler şimdi "İnsanları evlere kapatmanın doğru olduğunu düşünmüyorum" demeye başladılar; maske takmanın daha yıllarca süreceğini söyleyenler hazirandan itibaren maskelerimizi çıkarabileceğimizi söyler oldular... Vay canına! Yoksa rüzgâr dönüyor mu? Uzmanlar(!) ihaleyi hükümetlerin üzerine yıkmayı mı düşünüyorlar? Hükümetler bu çark edişleri doğru okuyor mu?

Birleşik Krallık da şu sıra pandemi kurullarında yer alan bilim insanlarının, "Yaptığımız ahlaki değildi, halkı gereğinden çok korkuttuk" açıklamalarıyla sarsılıyor. Bu iş nereye bağlanacak, dersiniz? Görünen şu: Pandeminin ekseni yer değiştiriyor. Virüs korkusu ekonomi ve sosyal hayatı perişan etti, şimdi onu iptal ediyorlar. Yeni eksen aşılanmak. Aşı aşağı, aşı yukarı bir hayat bekliyor bizi. Tabii yeni bir virüs tedirginliğiyle bu "sıkıyönetim" devam etsin istenmezse!..

Sıkıyönetim deyince... Dürüstçe söylemek gerekirse, dünya pandemiyle içine girdiği otoriter kontrol düzeninden kola kolay çıkamayacak. İklim mücadelesinin düzenlemeleri sırada bekliyor; yani yeni mecburiyetler. Kaldı ki, devletlerin ayakta kalma mücadeleleri de aynı kapıya açılıyor. Hatta (daha sonra üzerine konuşuruz) yakın gelecekte şirket orduları, küresel ve merkezi belirsiz militerleşme eğilimleri karşısında devletler ciddi bir beka sıkıntısı yaşayabilirler. Bu yüzden "sıkıyönetim"den kaçış yok gibi...