Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör'e konuşan Yaycı, işgal altındaki Filistin topraklarındaki son gelişmeleri değerlendirirken, "Türkiye'nin bir tehdit olarak algılandığını" vurguladı.
"TÜRKİYE HEDEF OLARAK ORTAYA KONULDU"
Yaycı'nın görüşlerine yer verilen Güngör'ün yazısından ilgili bölüm:
Müstafi Tümamiral Doç. Dr Cihat Yaycı'yı aradım. Paşa kronolojik bir sıralama yapıyor ve "1 Ekim, Gazze'den hemen önce... İçişleri Bakanlığı önünde terör eylemi gerçekleştiren teröristler etkisiz hale getirildi. Suriye'nin kuzeyindeki PKK/YPG kamplarında yetiştirildikleri ortaya çıktı. 5 Ekim, TSK, Suriye'nin kuzeyindeki PKK/YPG kamplarına hava harekatına başlattı. ABD, bilerek, isteyerek, hatta kasten NATO tarihinde bir ilki gerçekleştirip SİHA'mızı düşürdü. 13 Ekim, ABD, İsrail- Filistin çatışmasını bahane ederek bölgede görev yapan Abdülhamid Han Sondaj Gemimizin birkaç mil ötesine USS Gerald R. Ford'u konuşlandırdı. Bu, deniz kuvvetleri gemilerinin diplomatik mesaj verme yöntemi olan Gambot Diplomasi'sinin örneği. ABD, Türkiye'ye gözdağı verirken Sevilla Üniversitesi haritası sınırını da belirlediğini göstererek Yunanistan'a cesaret verdi. 13 Ekim, ABD Başkanı Biden 'Türkiye Suriye'deki faaliyetleriyle ABD ulusal güvenliğine olağanüstü bir tehdittir' dedi. Başkan Erdoğan Biden'ın skandal açıklamalarına anında cevap verdi. Sonra Gazze'deki olaylar başladı. ABD'lilerin Türkiye ile hiçbir teması olmadı. Tüm bunlar birlikte değerlendirildiğinde Türkiye'nin bir tehdit olarak algılandığı ve hedef olarak ortaya konduğu görünüyor" diyor.
Doğru...
İsrail bir taraftan Gazze'yi işgal edip Lübnan, Suriye ve hatta Ürdün'den toprak alarak büyümek diğer taraftan Mavi Vatan'daki zengin kaynaklara sahip olmak istiyor. Bunun altyapısını hazırlıyor.
Eee, Türkiye ne alaka diyebilirsiniz?
İsrail de ABD de biliyor ki, Ortadoğu'nun yeniden dizaynı sürecinde kendileri için en büyük tehdit Sevr planlarını çöpe atan Türkiye olacak. O yüzden ekimde yaşananları iyi kritik etmek gerekiyor. Yaycı, "Türkiye kendisine çok dikkat etmeli, iç cepheyi sağlam tutarak ittifakı ve muhalefeti ile dış politikada birlik görüntüsü vermelidir" diyor.
Haklı...
Gelelim, bu soykırım ve Ortadoğu'yu dizayn etme projesinin nasıl durdurulacağına... Türkiye elinden geleni yapıyor. Ancak tek başına diplomasi ile çözülecek bir mesele değil bu... Oyunu ancak Batı dünyasını ekonomik olarak sarsarak yapabilirsiniz. Yaycı, "Petrol ve doğal gaz üreticisi, aynı zamanda Batı dünyasının pazarı durumundaki Arap devletleri petrol ve doğalgaz ihracatı ile Batı'dan ithalatı acilen durdurmalı" diyor. Bu tür somut adımlar Batı'nın İsrail'e baskısını artırırsa kan ve vahşet durabilir. Aksini düşünmek istemiyorum.