Bölükbaşı'nın Cübbeli Ahmet'in daha önce de tartışma konusu olan bazı kesimlere yönelik destek açıklamalarıyla ilgili değerlendirmesi Cübbeli destekçisi hesaplar tarafından tepkiyle karşılandı.
İşte Bölükbaşı'nın o yazısı:
Lütfen birazdan bahsedeceğim Cübbeli Ahmet Mahmut Ünlü'nün takipçileri bu satırla birlikte yazıyı okumayı bıraksın. Hepsinin samimi olduğunu biliyor ama yazdıklarımdan kırılmalarını üzülmelerini istemiyorum. Zira onlara derdimi anlatabileceğimi de düşünmüyorum. Her dönemde alim olarak tanınan kişiler yanlışa sürüklenebilir. Bunun çok defa örneklerini gördük. Dolayısıyla uyanık olmak zorundayız. Cübbeli Ahmet Mahmut Ünlü maalesef yeni yakınlaştığı Kemalist devletçi ve devlet dışı odaklar tarafından Erdoğan'dan sonra Ekrem İmamoğlu'nun geleceğine, yeni bir Kemalist dönemin yaşanacağına inandırıldı ve Kemalist döneme yatırım yapmaya başladı. Mahmud Efendi'nin sürekli olarak “Asla ayrılmayın” dediği İsmailağa'ya bağlı hocaları Cübbeli Ahmet'in “Erdoğan gidici, İmamoğlu gelici” telkinleriyle korkutarak, yeni yakınlaştığı bu Kemalist yapıların tarafına geçmeye zorladığını, böylece İsmailağa'yı ya Kemalist devlete yaklaştırmaya veya en azından bir parçasını koparmaya çalıştığı da kulağımıza geliyordu. Bugün soruşturmalar sayesinden Ekrem İmamoğlu'nun medya yapılanmasının bir numaralı ismi olduğunu öğrendiğimiz İsmail Saymaz da İmamoğlu ile Cübbeli arasında köprü olan isimdi. Daha bundan 6 ay önce Ekrem İmamoğlu, İsmail Saymaz vasıtasıyla Cübbeli'ye “Birlik olalım” mesajı gönderdi. Cübbeli de bu mesajı İsmailağa hocalarına “İmamoğlu'na destek verelim” şeklinde taşıdı ve onları ikna etmeye çalıştı. Biliyorsunuz aynı zamanda bir de röportaj yapıldı. İsmailağa'daki kaynaklarımdan edindiğim bilgiye göre Cübbeli, sürekli etrafındaki hocaları çok yakında gerçekleşeceğini öngördüğü Kemalist askerî darbeye karşı uyarıyor ve “CHP iktidara geldiğinde rahat olmak istiyorsanız, İsmailağa tarafında değil, benim tarafımda olun” diye Kemalistlere destek verdirmeye çalışıyordu. Fakat Cübbeli'yi inandırdıkları ihtimal gerçekleşmedi. Kemalist Devrim beklerlerken Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasıyla birlikte Kemalizm'in tasfiye süreci başladı. Yine de Cübbeli hala Kemalist derin yapıyı kurtarma çabası içerisinde. Şehzadebaşı'na camiyi savunmaya giden sivilleri terörle ilişkilendirerek insanları caydırmaya çalışması da bundandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın, İstanbul Valisi Davut Gül'ün, Emniyet Müdürü'nün doğrudan görüştüğü Şehzadebaşı'nı savunmaya giden Büyük Doğu Akıncıları'na başka hangi sebeple terörist iması yapılabilir bilmiyorum. Fakat şunu biliyorum. İsmail Saymaz'la, Doğu Perinçek'le, ODA TV ile, Fatih Altaylı ile Büyük Doğu'culardan daha sıkı olan, Atatürk'ü eleştirmek caiz değildir diyen birisinin kalbi gerçekten Müslümanlarla atıyor olabilir mi? Pek sanmıyorum.