Cumhurbaşkanı açıkladı! Sokağa çıkma kısıtlaması 4 güne çıktı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, '23-24-25-26 Nisan tarihleri arasında yine 31 ilimizde sokağa çıkma sınırlandırması yapmayı özellikle planlıyoruz.'dedi.

Oluşturma Tarihi: 2020-04-20 19:47:53

Güncelleme Tarihi: 2020-04-20 19:47:53

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tarabya'daki Huber Köşkü'nde video konferans yöntemiyle düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nın ardından yaptığı açıklamada, az önce Kabine'nin 28. toplantısını tamamladıklarını, bir süredir olduğu gibi bu toplantıda da ana gündem maddesinin koronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında yaptıkları ve yapacakları çalışmalar olduğunu, ayrıca Suriye, Libya ve Ege'deki gelişmeler başta olmak üzere önemli güvenlik konularıyla ilgili değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi.

Dünyanın ve Türkiye'nin dikkatini salgınla mücadeleye vermesini fırsata çevirmek isteyen Suriye rejiminin İdlib'teki saldırganlığını artırdığını gördüklerini belirten Erdoğan, "Türkiye, Rusya ile vardığı 5 Mart mutabakatına bağlılığını korumakla birlikte rejimin saldırganlığına da geçit vermeyecektir. Ateşkesi ve mutabakatın diğer şartlarını ihlal eden rejim, böyle devam etmesi halinde çok ağır kayıplarla bunun bedelini ödeyecektir. Aynı şekilde İdlib'teki ateşkes iklimini bozmak için provakatif eylemler düzenleyen karanlık örgütlere de müsamaha göstermeyeceğiz." diye konuştu.

Türkiye'nin gücünü, uluslararası hukuktan ve kendi çıkarlarını koruma iradesinden alan kararlı duruşuyla Akdeniz'deki tüm oyunları da bozmayı sürdüreceğini ifade eden Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Libya ile imzaladığımız Akdeniz'deki Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Mutabakat Muhtırası'ndan kaynaklanan rahatsızlığın hala sürdüğü anlaşılıyor. Halbuki bu muhtıra Birleşmiş Milletler'e de bildirilmiş ve böylece süreç tamamlanmıştır. Sığınmacılara karşı insanlık dışı tavırlarını sürdüren ülkelerin, bu hukuksuz ve vicdansız eylemlerinden bir an önce vazgeçmelerini bekliyoruz. Meşru Libya hükümetinin sahada son dönemde elde ettiği kazanımlar ise bu ülkede darbeci Hafter'in gerçek yüzünün daha iyi görülmeye başlandığının işaretidir. Buradan uluslararası kamuoyunu bir kez daha darbeci Hafter'e karşı ülkenin meşru yönetimine destek vermeye davet ediyoruz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, diğer yandan bölücü örgütün Türkiye'nin salgın hastalıkla mücadele döneminde dahi eylem teşebbüslerine ara vermemesinin, terörizmin çirkin yüzünü bir kez daha ortaya koyduğunu vurgulayarak, "Sınırlarımız içinde ve dışında terör örgütüne nefes aldırmamakta, her fırsatta başını ezmekte kararlıyız. Bu doğrultuda yürüttüğümüz operasyonlarla son iki haftada toplam 38 teröristi etkisiz hale getirdik. Türkiye'nin iç ve dış güvenliği ile ilgili çalışmalarımızı, kesintisiz ve tavizsiz bir şekilde sürdürüyoruz." dedi.

Türkiye'nin koronavirüs salgınıyla mücadelesini 4 ana başlık etrafında geçirdiğini anlatan Erdoğan, bunlardan birincisinin insanlar arasındaki fiziki mesafeyi sağlamak olduğunu söyledi.

Okulların ve 212 bin işletmenin tatil edilmesinden, şehirler arası ulaşımın sınırlandırılmasına ve sokağa çıkma yasaklarına kadar bütün bu tedbirlerin, bu amaca yönelik olduğunu aktaran Erdoğan, "İkincisi sağlık sisteminin kesintisiz işlemesini temindir. Bu hususta da hasta yatağı, yoğun bakım yatağı, solunum cihazı gibi kritik konular başta olmak üzere her alanda çok iyi seviyedeyiz. Üçüncüsü gıda ve temizlik gibi temel hizmet alanlarında üretim, tedarik ve perakende zincirinin aksamamasıdır. İstisnai birtakım görüntüler dışında bu konuda da sıkıntımız bulunmuyor. Ülkemizin hiçbir yerinde herhangi bir ürünün eksikliği, yokluğu, yetersizliği söz konusu değildir. Dördüncüsü de kamu düzeninin bozulmamasıdır. Polisimiz, bekçimiz, jandarmamız tüm unsurlarıyla kamu düzeninin sağlanması yanında Vefa Sosyal Destek Gruplarına katkı vermek suretiyle fedakarca görevlerini yürütüyor." diye konuştu.

Salgının başladığı günden bu yana Türkiye'de kayda değer bir kamu düzeni sorunu yaşanmadığını dile getiren Erdoğan, salgının yayılmasını engellemek için halen 239 mahalle, köy veya belde düzeyinde yerleşim yerinin de karantina altında tutulduğunu bildirdi.

 

Erdoğan, koronavirüs salgınının önüne geçmek için alınan tedbirlerin meyvelerinin toplanmaya başladığını belirterek, "Test sayımızı günde 40 bin düzeyine çıkardık. Test-vaka oranımız azalıyor. İyileşen hasta sayımız katlanarak artıyor. Buna karşılık yoğun bakımda ve solunum cihazına bağlı olan hastalarımız ile vefat eden hasta sayımız aynı düzeyde devam ediyor. İnşallah yakında onların da azalışına şahit olacağız. Bu hususlarla ilgili gelişmeler Sağlık Bakanlığımız tarafından her akşam kamuoyuyla paylaşılıyor." diye konuştu.

Hastanelerde olağanüstü yoğunluk yaşanmadığını, sağlık personelinin canla başla görevlerini yürüttüğünü ifade eden Erdoğan, tüm sağlık personeline şükranlarını sundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ücretsiz maske dağıtımının PTT ve eczaneler üzerinden sürdüğünü hatırlatarak, şöyle devam etti:

"Maskeden tuluma, ilaçtan solunum cihazına kadar hiçbir konuda eksiğimiz veya riskimiz bulunmuyor. Yoğun bakım solunum cihazlarının üretimi konusundaki çalışmalarımız başarıyla neticelendi. Kolları sıvadığımız tarihten 14 gün sonra bu cihazların üretimine başladık. Mayıs ayı sonuna kadar 5 bin cihazı üretmiş olacağız. Yoğun bakım solunum cihazlarının teknoloji girişimini Biosis'e, mühendisleriyle, teknisyenleriyle tüm çalışanlarıyla bu sürece katkı veren Baykar Makina ve Aselsan'a, seri üretimi yapan Arçelik'e şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Bu başarı, her fırsatta altını çizdiğimiz milli teknoloji hamlesinin somut bir örneğidir. Bugün itibarıyla 100 tane solunum cihazını teslim aldık. Savunma sanayinde gerçekleştirdiğimiz büyük atılımı, tıbbi cihaz ve ilaç başta olmak üzere kritik tüm alanlarda sürdüreceğiz. Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumumuz da geliştirdiği mekanik solunum cihazıyla bu yarıştaki yerini almıştır. Milli Eğitim Bakanlığımız da prototip seviyesinde bir cihaz geliştirmeyi başardı. Bu gayretleri de takdirle karşılıyoruz. Elimizde epeyce stoku bulunan ve hastalığa erken müdahalede kullanılan kritik ilaçların üretimine yerli firmalarımız da başladı. Bu konudaki araştırma, geliştirme, ruhsatlandırma ve üretim süreçlerini yakından takip ediyoruz. Ülkemizin bu kritik döneminde yapılan her yerli ve milli katkıyı, klasik bürokratik anlayışın keyfine bırakılamayacak kadar önemli görüyoruz."

Koruyucu sağlık donanımlarının yerli üretimi konusunda da önemli mesafeler alındığını belirten Erdoğan, "Özellikle sağlık personeli açısından hayati olan N95 ve N99 maskelerinin nanofiber esaslı filtrelerini geliştirme süreci bitti, testlerine başlandı, en kısa sürede üretime geçiyoruz. Böylece artık bu filtreler konusunda da dışa bağımlılıktan kurtuluyoruz." dedi.

Erdoğan, Türkiye Bilimler Akademisinin de hazırladığı kapsamlı Kovid-19 raporuyla önemli bir referans kaynağı oluşturduğuna değinirken, Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulunun edilen başarıları bilimsel makaleye dönüştürüp yayımlayarak, tüm dünyanın hizmetine sunmaya hazırlandığını kaydetti.

"Türkiye en küçük bir sıkıntıya, krize, kaosa meydan vermeden sağlık hizmetlerini kesintisiz sürdürdü"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hastane, yatak ve yoğun bakım yatağı konusundaki mevcut kapasitenin güçlendirildiğinin altını çizerek, şunları söyledi:

"Son gelişmeler üzerine ilk etabının açılışını öne alarak bugün gerçekleştirdiğimiz İstanbul Başakşehir Şehir Hastanesi, salgın hastalıkla mücadele için kullanılacaktır. Toplam yatak kapasitesi 2 bin 682 olan hastanemizin bugün ilk etabının açılışını yaptık. 885'i klinik yatağı, 150'si yoğun bakım yatağı olmak üzere 1035 yatakla hizmet verecek. Hastanemizin kalan kısmını da önümüzdeki ay hizmete açmayı planlıyoruz. Ayrıca Yeşilköy ve Sancaktepe'deki her biri 1005'er yataklı iki kalıcı hastanemizin inşaatı şu anda hızla sürüyor. İnşallah bunları da söz verdiğimiz gibi 45 günde tamamlayıp hizmete alacağız. Sağlık alanında yaptığımız bu yatırımların önemini ve büyüklüğünü bu salgın vesilesiyle hep birlikte bir kez daha gördük. Gelişmiş ülkelerin dahi çaresiz kaldığı bir dönemde Türkiye en küçük bir sıkıntıya, krize, kaosa meydan vermeden hamdolsun sağlık hizmetlerini kesintisiz sürdürmüştür."

"Salgının felaket düzeyine ulaşmasının önüne geçtik"

Hasta ve ölüm vakalarının çok olduğu ülkelerin en büyük sorununun, sağlık sisteminin yoğunluğu kaldıramadığı için çökmesi olduğunu anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Türkiye vaktinde aldığı tedbirler sayesinde bu tehlikenin önüne geçerek, tüm dünyada salgınla mücadelede en rahat sağlık hizmeti veren ülke durumuna gelmiştir. Milletimizin çok büyük bir bölümünün açıklanan tedbirlere uyması sayesinde salgının felaket düzeyine ulaşmasının önüne geçtik. Bu çerçevede şehirler arası ulaşım kısıtlamasının salgının yayılmasını engellemede önemli katkısını gördük. Büyükşehirlerimiz ile Zonguldak ilimizde uyguladığımız hafta sonu sokağa çıkma kısıtlaması da salgının kontrolünde büyük fayda sağladı. Bunun için hafta sonu sokağa çıkma kısıtlaması uygulamasını tarım, sağlık ve gıda hizmetleri ile temel üretim faaliyetlerini aksatmayacak şekilde bir süre daha devam ettireceğiz. Ayrıca 23-24-25-26 Nisan tarihleri arasında ise günlük hayata etkisini en az düzeyde tutacak şekilde yine 31 ilimizde sokağa çıkma sınırlandırması yapmayı özellikle planlıyoruz. 22 Nisan akşamı 00.00'dan itibaren, 23 Nisan zaten tatil, 24-25 ve 26 Nisan 00.00'a kadar bu devam edecek. 26 Nisan pazar 24.00 itibarıyla sokağa çıkma kısıtlaması sona erecek. Bununla ilgili ayrıntılar İçişleri Bakanlığımız tarafından kamuoyuyla paylaşılacaktır. Sokağa çıkma sınırlandırması günlerinde kesintisiz hizmet veren fırıncı, sucu, gazete bayileri, medya mensubu başta olmak üzere tüm çalışanlara ve kamu görevlilerine teşekkür ediyorum. Amacımız önlemleri en titiz şekilde uygulayarak, salgının seyrini ülkemizin Ramazan Bayramı sonrası normale dönüşüne imkan sağlayacak seviyeye indirmiş olmaktır. Bazı adımları bayram öncesi de atmaya başlayabiliriz. Tüm sektörlerin buna göre hazırlıklarını yapmalarında fayda görüyoruz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgının üstesinden 83 milyon birlikte hareket ederek gelinebileceğini vurgularken, "Birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sarıldığımız ölçüde geleceğimize güvenle bakabiliriz. Türkiye'den başka ülkemiz, bu topraklardan başka vatanımız, bu milletten başka sinesine sığındığımız, sığınacağız ve hizmet edeceğimiz halk yoktur. İstikbalimize ve istiklalimize, terör örgütlerinin saldırılarına, darbe girişimlerine, vesayetin tuzaklarına, bütün bunlara karşı nasıl hep birlikte sarıldıysak, bugün de salgın hastalığa karşı aynı azimle sahip çıkacağız." ifadelerini kullandı.

"Biz Bize Yeteriz Türkiyem" kampanyası

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Biz Bize Yeteriz Türkiyem kampanyasında toplanan para tutarı da 1 milyar 800 milyon liraya yaklaştı." dedi.

Erdoğan sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Asli işlerini yürütemeyen CHP'li belediyelerin ısrarla ve salgınla mücadele kurallarını hiçe sayarak giriştikleri bu tür faaliyetlerin amacı halka hizmet vermek değil, şov yapmaktır. Sorun ekmek dağıtmak değil, bunu şehirdeki diğer faaliyetlerle uyumsuz, plansız, programsız, izinsiz şekilde yapmaktır."