Cumhurbaşkanı Erdoğan'a verdikleri sözü tuttular
Takımın kurucu kaptanı ve danışmanlığını yürüten İTÜ Makine Mühendisliği bölümü mezunu Ömer Faruk Sarıgöz, 'Bu yıl ise tekrar kolları sıvayıp yarışmaya katıldık. Bu sene mahcubiyetimiz giderdik. Çoğu gelişmiş 20 ülke, 151 takım katıldı ama şampiyon Türkiye oldu. Yahudi lobisini düzenlediği bir yarışmada, çok şükür, coğrafyamızın dertlerini göstermek adına, Filistin bayrağını da sahnede açtık.' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2024-07-23 17:31:16

Güncelleme Tarihi: 2024-07-23 17:33:54

ABD'de düzenlenen dünyanın en büyük roket mühendisliği yarışması "Spaceport America Cup'24"te Türkiye'yi temsil ederek dünya şampiyonu olan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Vefa Havacılık Takımı üyeleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'a verdikleri sözü yerine getirdi.

İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan ve İTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu ile vakfın Süleymaniye'deki genel merkezinde bir araya gelen Vefa Havacılık Takımı üyeleri, AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

Takımın kurucu kaptanı ve danışmanlığını yürüten İTÜ Makine Mühendisliği bölümü mezunu Ömer Faruk Sarıgöz, 2018'de kurulan Vefa Havacılık Takımı'nın hem İlim Yayma Vakfı bünyesinde hem de İTÜ'nün resmi takımı olduğunu söyledi.

Takımda, 2018'den itibaren 200'e yakın kişinin eğitim aldığını dile getiren Sarıgöz, şu anda ise roket ve dron alanlarında toplam 20 kişilik bir ekiple çalışmalarını devam ettirdiklerini aktardı.

Takım danışmanlığını İTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu'nun yürüttüğünü ifade eden Sarıgöz, takımlarının kurulduğu 2018'den bu yana hem ulusal TEKNOFEST yarışmalarında hem de uluslararası alanda birçok başarı elde ettiğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2020'de stantlarını ziyaret ettiğini ifade eden Sarıgöz, "Biz, 2020 yılındaki başarımızı kendisine arz ederken, o tebrik ettikten sonra bir sonraki yıl için hedeflerimizi sormuştu. O an böyle bir şok etkisi oldu bizde. Mevcut başarıdan dolayı biraz bir zafer sarhoşluğu varken bir anda böyle bir şey beklemiyorduk. Tabii onun ziyareti motivasyonuyla 2021 yılında dört ayrı yarışmada ödül aldık." ifadelerini kullandı.

Yurt içinde elde ettikleri başarıların ardından Türkiye'yi uluslararası yarışmalarda temsil etmek için harekete geçtiklerini belirten Sarıgöz, ABD'de düzenlenen ve çoğu gelişmiş 20 farklı ülkeden 151 takımın Spaceport America Cup'a katıldıklarını dile getirdi.

Bu yarışma için bir televizyon programında Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan yardım talebinde bulunduklarını anlatan Sarıgöz, şöyle konuştu:

"Cumhurbaşkanımıza, cumhuriyetin 100. yılında dünya şampiyonluğunu Türkiye'ye getirme hedefimizden bahsettik. Sağ olsun kendileri destekte bulundular. Geçen sene yarışmaya katıldık ama bir mahcubiyetimiz oldu. Derece yapmayı kıl payı kaçırdık. Bu yıl ise tekrar kolları sıvayıp yarışmaya katıldık. Bu sene mahcubiyetimiz giderdik. Çoğu gelişmiş 20 ülke, 151 takım katıldı ama şampiyon Türkiye oldu. Yahudi lobisini düzenlediği bir yarışmada, çok şükür, coğrafyamızın dertlerini göstermek adına, Filistin bayrağını da sahnede açtık."

- "ŞAMPİYONLUĞUMUZUN ELİMİZDEN ALINACAĞINI GÖZE ALARAK YAPTIK"

Takım üyelerinden İTÜ Elektronik ve Haberleşme Bölümü 4. sınıf öğrencisi Ali Rıza Eke, yarışmanın Spaceport America Cup'ın 15 yıldır düzenlendiğini ve dünyanın en büyük roket yarışması olduğunu dile getirdi.

Yarışmaya 20 farklı ülkeden 151 takımın katıldığını ifade eden Eke, "Bu yarışmada dünyanın en iyi üniversitelerinden, en yüksek bütçeli takımlarla yarışıyoruz. Geride bıraktığımız üniversiteler arasında Princeton, George Washington, Stanford gibi okullar vardı. Bizim katıldığımız kategoride 83 takım vardı bu tarz üniversiteleri geride bırakarak şampiyon olduk." dedi.

Ödül için sahneye Filistin bayrağı ile çıkmalarının çok konuşulduğunu belirten Eke, geliştirdikleri teknolojinin bir anlamı olması ve Filistin'de yaşanan soykırıma dikkat çekmek için bu davranışı sergilediklerini söyledi.

Filistin bayrağı dolayısıyla uygulanacak sansürü tahmin ettiklerini ifade eden Eke, şunları aktardı:

"Şampiyonluğumuzun elimizden alınacağını göze alarak yaptık. Derecemiz elimizden alınmadı ama sansür uygulandı. Yarışmanın resmi medya ekibi internet sitesinde diğer takımlarla birlikte fotoğraflarımızı yüklerken, Filistin bayrağının olduğu kısmı takım üyeleriyle beraber kırparak verdi. Sosyal medyada yaptığı paylaşımlarda yine bu şekilde kırparak, dar açılı bir şekilde bizim fotoğraflarımızı yüklediler."

ABD'lilerin kendilerine ve Türkiye'ye olan yaklaşımına da değinen Eke, sözlerini şöyle sürdürdü:

"ABD'liler genel olarak bizim ülkemizden haberdar değiller. Üçüncü dünya ülkesi olarak bakıyorlar. Haritada yerimizi gösteremezler. ABD'lilerin birçoğu da Arap ülkesi zannediyor bizi ve öyle konuşuyorlar. Böyle bir bakış açısı vardı. Biz bu bakış açılı insanların arasında gidip en büyük roket yarışmasında şampiyon olarak sahneye çıktık ve kendimizi kanıtlamış olduk. Sahneye çıkarken çok büyük bir alkış tufanı koptu. Bu anlamda bizim ve ülkemiz için de çok gurur verici bir durum oldu."

İTÜ Uçak Mühendisliği Bölümü 2. sınıf öğrencisi ve Vefa Havacılık Roket Takımı kaptanı Nurullah Bedir de hazırladıkları rokete ilişkin bilgiler paylaştı.

Yaptıkları roketin temel amacının uydu veya uzay turizminde kullanılan diğer araçların uzaya gönderilmesi olduğunu aktaran Bedir, şunları kaydetti:

"Roketimizin içerisine faydalı yük olarak kanatları katlanabilir bir dron koyduk. Bu dronun amacı ölçümler yapıp, bizlere anlık hava durumu hakkında bilgi vermekti. Roketimizle birlikte bu dronumuzu 10 bin fit irtifaya çıkardık. 10 bin fit irtifanın anlamı şu aslında; bugün uzaya gönderilen Space X'in veya Çin devletinin yaptığı roketlerde temel amaç, uydunuzu atmosferin belli bir seviyesine çıkarıp bu seviyede uydunuzu roketinizden ayırarak, bunu yörünge transfer araçlarıyla yörünge yerleştirmek. Biz projemizde bunu simule ettik. Uydumuzu, faydalı yükümüzü atmosferin belli bir seviyesine çıkarıp bu seviyede roketimizden ayırarak uzaya yerleştirmemiz gerekiyordu. Fakat bizim simülasyonumuzda bunu tekrardan yumuşak bir şekilde yeryüzüne indirdik. Aynı zamanda faydalı yük ve roketimizi birbirinden bağımsız bir şekilde, iki kademeli bir paraşüt ayırma sistemi kullanarak yere indirdik."