Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan bakanlara McKinsey talimatı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti istişare toplantısında konuştu. Erdoğan bakanlara McKinsey talimatı verdiğini açıkladı.

Oluşturma Tarihi: 2018-10-06 11:07:26

Güncelleme Tarihi: 2018-10-06 11:07:26

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Kızılcahamam'da gerçekleştirilen 27. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda konuşuyor.

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Türkiye tarihinin en büyük ekonomik saldırılarından birine maruz kalmasına rağmen 2 ayı bulmadan büyük ölçüde durumu toparladık. Döviz kurunun bir anda artış göstermesini sadece ekonomik sebeplerle izah etmek mümkün değil. Sorumluluktan kaçmaya çalışmıyoruz, yaptığımız durum tespitidir.

Ekonomide sorunlarımız yok mu? Elbette var. Gerçeklerle yaşadıklarımız arasında büyük bir orantısızlık var. Bu nedenle işin altında başka şeyler arıyoruz. Krizin kaynağı mahiyetindeki odakların yaptıkları açıklamalar, sorunun farklı sebeplere ve saiklere dayalı olarak tırmandırıldığını açıkça gösteriyor. Şu gerçeği hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamalıyız. Her kriz beraberinde birçok fırsatı da getirir.

Döviz kuruyla ilgisi olmayan sektörlerde bir anda fiyat artışı yaşandığına yönelik şikayetler alıyoruz. Bunun adı fırsatçılıktır. Milletimizi fırsatçıların insafına terk etmeyeceğiz. Bunu böyle bilsinler. Serbest piyasa çerçevesinde gerekli mücadeleyi yapacağız. Gereken yaptırımları uygulayacağız.

"TÜRKİYE BORCUNA SADIK"

Türkiye'yi hala siyasi ve ekonomik vesayetin temsilcisi uluslararası kuruluşların kucağına itmek isteyenlere cevap veriyoruz. Ülkemizi kendi reçetelerimizle programlarımızla hedefe ulaştıracağız. Her türlü yatırıma desteğe açığız yeter ki bunun bedelini bize egemenliğimize göz dikerek ödetmeye çalışmasınlar. Türkiye borcuna sadıktır, yeter ki işi diyet borcuna dönüştürmesinler. İşte o zaman külahları değişiriz.

"KİMSE BİZİ ULUSLARARASI KURULUŞLARIN BOYUNDURUĞUNA SOKAMAZ"

Son günlerde finansal danışmanlık şirketi üzerinden yapılan tartışmalar bizi töhmet altında bırakarak ülkemizi aynı cendereye sokma girişiminden ibarettir. Biz bu oyuna gelmeyiz. Bu can bu tende oldukça hiç kimse Türkiye'yi yeniden uluslararası kuruluşların boyunduruğu altına sokamaz. Biz göreve geldiğimizde IMF'ye borcumuz 23.5 milyar dolardı. 2013'te bu borcu sıfırladık. IMF'ye borcu sıfırladık. Ekonomik bağımsızlık olmadan siyasi bağımsızlık olmayacağını biliyoruz. Kendi ayakları üzerinde yükselttiğimiz Türkiye'ye hiç kimse yeniden diz çöktüremeyecektir.

"8 ŞEHİDİMİZ VAR, 800 TERÖRİSTLE ÖDEYECEKLER"

8 şehidimiz oldu, 8 şehidimize şahsım ve milletim adına Allah'tan rahmet diliyorum.Bu topraklar şehit kanlarıyla yoğurulmuştur. 8 şehidimiz mi var, o teröristler bilsinler ki bunu 800 teröristle ödeyecekler. Şu anda kaçacak yer arıyorlar. O deliklerde inlerine gire gire bunları bitireceğiz. Kandil'de Sincar'da bitireceğiz.

"ÖYLE ŞEYLER SÖYLÜYOR Kİ TOPA GİRMEK ZORUNDA KALIYORUM"

Ülkemizin yaşadığı sıkıntılara adeta ateşin üzerine benzinle gider gibi yaklaşan anamuhalefet partisine ve onun başındaki malum zata ne diyeceğiz? Biz bu zatın iftiralarını yüzüne vurmaktan, eline tutuşturulan kağıt parçalarının belge değil paçavra olduğunu anlatmaktan yorulduk. Kendisinden kazandığımız tazminatların tutarlarını hatırlamıyorum. Ama bu zat yalan vagonuna binmekten vazgeçmiyor. Eline ne tutuşturulursa mal bulmuş mağribi gibi grup toplantısında konuşuyor. Bir araştırma yapsa yanlış olduğunu görecek. Bu çağda her konuda yalan bilgi ve belge üretebilirsiniz. Bunların hak hakikat diye bir derdi yok. Son grup konuşması yalan ve iftiralarla doludur.

"KENDİNE ÇEKİDÜZEN VER"

Bu zatın yalanlarını her ortaya döküşüm ardından muhatap almayacağımı söylüyorum ama  öyle şeyler söylüyor ki cevap vermemeyi şahsımdan ziyade ülkeme ve milletime haksızlık olarak gördüğüm için yeniden topa girmek zorunda kalıyorum. Bu sefer milletim gerçekten böyle bir şey mi var diyecek. Bu zat son grup toplantısında önce Kudüs meselesine girdi. Ardından Erdoğan BM'de Filistin'le ilgili tek söz etmedi diyor. Şimdi buna nasıl cevap vereyim. Buna milletim ve Filistinliler inanmaz. Orada Filistinlilerin Türk bayraklarıyla dolaştığını biliyoruz. Bu zatın adamlarının da Filistinlilerin düşmanlarının nasıl bir arada olduğunu biliyor. Biz konuşmamızda Filistin'in bağımsızlığını da anlattık, Kudüs'ü de anlattık. Sen hangi bulutlarda dolaşıyorsun. Kendine çekidüzen ver. Çabalarımızı öğrenmek istiyorsa Mahmud Abbas'a İsmail Hani'ye sorsun.

"PARA İSTEMEK BAŞKA YATIRIM DAVETİ BAŞKA ŞEY"

Filistin'den girdi sonra rotayı krize çevirdi. Türkiye'de bir defa kriz yok. Önce bir ekonomiyi öğren. Türkiye'de ekonomiyle alakalı bir manipülasyon var, manipülatif bir hareket var. Bununla bir fatura kesmeye çalışıyorlar, sen de bu faturanın aktörleri arasında yerini alıyorsun. Güya resmi ziyaret yaptığımız ülkelere bize para vermeleri için yalvarıyormuşuz. Biz yatırımcı davet etme çalışmaları yapıyoruz. Bir insan ekonomiden bu kadar habersiz olursa böyle saçmalar. Bu işin yöntemi mecraları kuralları bellidir. Biz ülkemizin potansiyelini anlatıyoruz. Yatırım daveti başka şey para istemek başka şeydir.

ALMANYA'YA CAN DÜNDAR TEPKİSİ

Son Almanya ziyaretimde 5 yıl 10 ay hapse mahkum olan sözde bir gazeteci var ya. Orada da kendisine sahip çıkacakları buldu. Biz de haber gönderdik bizimle beraber orada bulunacaksa biz müşterek bir basın toplantısı yapamayız. Biz onun olmadığı bir basın toplantısını yaparız. Siz 5 yıl 10 ay hapis cezası almış bir kişiyi barındırıyorsanız bunun stratejik ortaklığı sığar yanı yoktur.

Bu zat kendince büyük saydığı rakamları telaffuz ederek Türkiye'nin borcunu çeviremeyecek olduğunu iddia ediyor. Türkiye'nin ekonomisi onun söylediği rakamların katbekat üzerindedir be hey cahil. Önce onu öğren. Kimden alıyorsun bu aklı. Kamu borcunun en az olduğu ülkelerden biri Türkiye'dir. Dünyada kamu borcunun milli gelire oranı en düşük devletlerden biri Türkiye'dir ve hamdolsun ülkemizin bu konuda hiçbir sıkıntısı yoktur. Hala aynı imalarla konuşuyor olmasını ancak yüzsüzlüğü ile açıklayabilirim. Utanmadan benim yüzümün kızarıp kızarmayacağından bahsediyor. Bizim yüzümüz edebimizden kızarır.

Bu zat, ekonomi yönetimimize hizmet vermek üzere ücreti mukabilinde tutulmuş bir danışmanlık firması üzerinden sorduğu sorularla bizi köşeye sıkıştırmaya çalışıyor. Buna o fırsatı vermemek için, tabi özel sektör bizi ilgilendirmiyor, bakan arkadaşlarıma söyledim, bunlardan fikri danışmanlık almayacaksınız dedim. Onun hezeyanlarıyla kafası karışmış olan varsa şunu izah etmek isterim. Türkiye eskiden her şeyini ABD'ye teslim etmişti. Türkiye bu felaketi tek parti ve milli şefi İnönü döneminde yaşamıştır."