Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle;
"Terör, göç, savaş, ekonomik ve sosyal krizler gibi hayati sınamalardan geçen bölgemizde Efes 2022 Tatbikatı dostlarımıza güven, düşmanlarımıza korku veren bir program olarak başarıyla icra edilmiştir. Dünyanın terörle mücadelesinde en eski ve en etkili ülkelerin başında geliyoruz.
'KUŞATMA GİRİŞİMLERİNİ AKAMETE UĞRATTIK'
Siyasi ve insani krizlerin yükünü en fazla taşıyan ülke durumundayız. Tehditleri kaynağında ortadan kaldırma üzerine kurulan stratejimizi başarıyla uyguluyoruz. Uluslararası platformlarda ilkeli duruşumuzla farkımızı her alanda gösteriyoruz. Türkiye'yi bir yandan terör koridoruyla kimi ülkeler vasıtasıyla kuşatma girişimlerini akamete uğrattık, uğratmayı da sürdüreceğiz.
Rusya-Ukrayna savaşı bir kez daha göstermiş ki, vizyonu, hedefi, projesi bulunmayan ülkelerin işi çok zordur. Son 20 yılda kurduğumuz demokrasi ve altyapının imkanlarını da kullanarak kendini farklı bir yere konumlandırmayı başarmışızdır.
Bize yöneltilen tenkitlerin, eksikliklerimizden, hatalarımızdan değil Türkiye'nin uluslararası taahhütlerine kalarak belirlediği istikamette yürümesinden kaynaklandığını biliyoruz. Yaşadıklarımızdan çıkardığımız dersler ışığında tek millet, bayrak, vatan, devlet ilkelerine sıkı sıkıya sahip çıkarak azimle yolumuza devam edeceğiz. Vesayet ve darbe güçleriyle mücadelemiz gibi. Terör örgütlerinin başını inlerinde ezdiğimiz sınır ötesi harekatlarımız gibi.
SURİYE'YE YENİ HAREKAT MESAJI
Siyasi, ekonomik ve askeri tüm kabiliyetlerimizi 2023 hedeflerimizi gerçekleştirmek, 2053 vizyonumuzu hayata geçirmek için kullanmayı sürdüreceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Irak sınırlarımızı teröristlerin saldırılarından kurtaracak operasyonlarımız başarıyla sürüyor. Suriye sınırında güvenlik koridorunun eksikliklerini tamamlayarak orada yeni harekatlara başlayacağız.
Akdeniz ve Ege'de gereken tüm adımları atmaktan asla çekinmedik, çekinmeyeceğiz. Efes 2022 Tatbikatı işte bu tablonun askeri boyutunu temsil eden bir örnek olarak başarıyla sonuçlandırılmıştır.
Rabbimden kahraman Mehmetçiğimizi, tüm güvenlik güçlerimizi daima korumasını ve esirgemesini niyaz ediyorum. Günümüzde savaşlar aynı zamanda sanayiden teknolojiye, finanstan sanat ve spora kadar her alanda veriliyor. 10 Haziran'da Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Kampüsü Bilim ve Teknoloji binamızın açılış törenine iştirak ettik.
Araştırma geliştirme faaliyetlerindeki kapasitemizi bir adım daha öteye taşıyacak derin teknoloji üssümüzün bir kez daha ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.
'İHRACAT RAKAMLARI BİZE DOĞRU YOLDA İLERLEDİĞİMİZİ GÖSTERDİ'
11 Haziran'da gittiğimiz Van'da depremin ardından adeta yeniden inşa ettiğimiz şehrin nasıl şahlandığını görme imkanını bulduk. Bölgenin lokomotif şehrini gelecekte daha ileriye nasıl taşıyacağımızı gördük.
13 Haziran'da katıldığımız Türkiye İhracatçılar Meclisi toplantısında sektör mensuplarıyla bir araya geldik. İhracatçılarımızın coşkusu doğru alanda ilerlediğimizi gösterdi. Yıllık 243 milyar dolara ulaşan iş dünyamızı bir kez daha tebrik ediyorum. Karadeniz'de keşfettiğimiz gazın ilk boru indirme ve kaynak törenine katıldık. Türkiye'nin enerji konusundaki en önemli atılımın bir an önce insanlarımızın hizmetine sunulmasını sabırsızlıkla bekliyoruz.
Türksat 5-B uydumuzu hizmete alma töreninde uzay çalışmalarımızı gözden geçirdik. Dünyamızı tehdit eden iklim değişikliği konusunda pek çok devlet ve hükümet başkanının yer aldığı uluslararası koruma 17 Haziran'da çevrimiçi katılarak ülkemizin yaklaşımlarını anlatma imkanı bulduk.
Ukrayna-Rusya savaşından, NATO zirvesi hazırlıklarına kadar çok sayıda ülke ile telefon görüşmeleri yaptım. Marmaris'teki yangını yakından takip ederek, tüm imkanların kullanılmasını sağladık. Gerek Tarım Bakanım Vahit Bey, gerek İçişleri Bakanım Süleyman Bey, gerçekten orada 5 günlük yoğun çalışma ortaya koydular.
Uyumla yapılan bu çalışma içerisinde her ne kadar 5 bin hektarı aşkın bir alanda ciddi bir ağaç vesaire yanmışsa da herhangi bir ölüm, yaralanma olmadığı bizim teselli kaynağımız olmuştur. Şimdi yoğun bir şekilde ağaçlandırma çalışmalarına girmek suretiyle bu telefatı gidermenin yollarını arayacağız.
'KÜLE DÖNEN ALANLAR YENİDEN AĞAÇLANDIRILACAK'
Millete hizmet, ülkeye hizmet derdi olmayanların gökyüzünde helikopter arayışı gibi, uçak arayışı gibi bu tür zavallılarla bu ülkede siyaset yapılmaz. Biz işimizi biliyoruz, gereği neyse onu yapıyoruz. Gece gündüz demeden, bütün itfaiyecilerimiz, silahlı kuvvetlerimizin mensupları, STK'larımızla bu çalışmaları yürüterek 12 uçak 44'ü helikopter 3'ü İHA olmak üzere 60 hava aracı, 613 arasöz, 203 iş makinası, 5700'e yakın personel, 2100'ün üzerinde gönüllülerden oluşan bir ekiple müdahale edilmiştir bay Kemal. Tabi yavruların da var, ortakların da var. Onlar da ne yapıldığını böylece duymuş olsunlar.
Dikkat et, Muğla'da büyükşehir belediyesi sende. Acaba ne yaptınız? Ne gibi bir çalışma ortaya koydunuz? Büyükşehir belediyelerin itfaiyesi yok mu? Ama bizler 'burası CHP belediyesidir' demedik. Bakanlarımızla, tüm ekiplerimizle buraya indik, atılması gereken adımları yerinde aldık. Bundan sonra da olsa aynı şekilde atmaya devam ederiz.
İSPANYA'DAKİ NATO ZİRVESİ
İnşallah yarın İspanya'ya NATO zirvesine gidecek ülkemizin hak ve menfaatleri neyi gerekiyorsa onu yapacağız. PKK, YPG, FETÖ gibi konularda sergilenen riyakarlıkları muhataplarımızın yüzüne belgeleri, bilgileri ile ifade edeceğiz.
Salgınla başlayan ve Rusya-Ukrayna savaşıyla devam eden küresel krizin başında enerji geliyor. Türkiye kimi ülkeler gibi kendisine yetecek münbit enerji kaynaklarına maalesef sahip değildir. Elimizdeki sınırlı kaynakları en verimli şekilde kullanırken diğer taraftan yerli ve yenilebilir enerji sistemlerine ciddi yatırımlar yapıyoruz.
KARADENİZ GAZI AÇIKLAMASI
Karadeniz gazı ülkemiz için bir umut ve moral kaynağı olmuştur. 4 sondaj ve 2 sismik arama gemisiyle arama faaliyetlerimizi kesintisiz aramaya kararlıyız. Yerin altında ne varsa azlığına, çokluğuna bakmayan milletimizin emrine vermeyi hedefliyoruz.
'MADENLERİMİZİ MİLLETİN KULLANIMINA SUNACAĞIZ'
Son dönemde Adana'da petrol arama çalışması yaptığımız 2 kuyuda yüksek kaliteli petrol bulduk. Küresel maden üretiminin düştüğü salgın döneminde yıllık 6 milyar dolarlık maden ihracatıyla krizden pozitif yönden ayrışan ülkeler arasında yer aldık. Madenlerimizin katma değerli ürünler olarak ihracı konusuna odaklandık.
Nadir elementlerin üretimini de öncelik olarak belirledik. Teknoloji bağımsızlığın ayrılmaz parçası olan madenlerin üretimi ve nihai ürüne dönüştürülmesi hususunda yeni bir adım adım atıyoruz. Geçmişte türlü kampanya, engelleme ve zorluklarla ülkemizin dışında tutulduğu bu alana artık güçlü bir şekilde girmenin vaktinin geldiğine inanıyoruz. Eskişehir Beylikova, dünyanın Çin'den sonraki ikinci büyük rezerv alanıdır. Burada bir üretim tesisi kuruyoruz. Denemeden sonra endüstriyel tesis yatırımına hemen başlıyoruz.
Akdeniz'deki petrol arama çalışmalarımıza alenen karşı çıkan, Karadeniz'e burun kıvıran çevreler Adana'daki kuyulara Beylikova'dan da rahatsız olacaklardır ama artık kusura bakmasınlar.
'EKONOMİ PROGRAMIMIZI SÜRDÜRECEĞİZ'
Küresel ekonomide yaşanan dalgalanma emtia fiyatından artışa, tedarik zincirine kırılmaya kadar etkisini sürdürüyor. Türkiye bu krizi fırsata çevirmek için tüm imkanlarını seferber etmiştir. Ülkemizi yeniden eski istikrarsızlık, güvensizlik içine sokma gayreti maalesef hız kesmeden devam ediyor.
Bugün bir yandan küresel krizi yeni bir kalkınma hamlesinin kaldıracı haline dönüştürmenin, bir yandan da maruz kaldığımız saldırıları elemine etmenin gayreti içindeyiz. Gizli açık ambargo, içeriden ve dışarıdan tuzaklara rağmen hamdolsun ülkemize diz çöktüremediler. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla üzerine kurulu Türkiye Ekonomi programımızı tüm sabotajlara ve direnişlere rağmen uygulamayı sürdürüyoruz ve sürdüreceğiz.
'CARİ FAZLA VEREN TİCARET DENGEMİZ VAR'
Büyüme kesintisiz devam ediyor. Cari fazla veren ticaret dengemiz var. Turizm toparlandı. Tarımda iyi sezon yaşadık. Sanayimiz harıl harıl çalışıyor. Savunma sanayimiz dünyada rüştünü ispat etmiş şekilde katlanarak gelişiyor. Konut projeleri adeta yok satıyor. Dünyanın pekçok ülkesinin finansal dengeleri yerle yeksan iken bir kısım mandacı iktisatçının Türkiye'nin üzerine adeta beton dökmeye çalışmasını esefle takip ediyoruz.
Geçmişteki krizleri, beşinci kol faaliyetiyle ülkemizin burnunu sürtme aracı olarak kullananlar, giderek daha çok hırçınlaşıyor. Yalan, iftira ve çarpıtma üzere kurula kampanyalarda kullanılan kimi doğru malzemeler niyetin ve ortaya çıkan fotoğrafın kötülüğünü değiştirmiyor.
Bu bedellerin bir kısmını terörle mücadele, sınırlarımızın tacizinde, 15 Temmuz'da canımızla, kanımızla zaten ödedik. Bu bedellerin bazılarını tecrit edilerek ödedik. Kur faiz enflasyon üzerinden yürütülen ekonomik dalgalanmalarla ödedik. Salgın ve savaş gibi olumsuz küresel faktörler ödediğimiz bedellerin yükünü daha da artırmıştır.
'MİLLETİMİZDEN BİRAZ DAHA SABIR BEKLİYORUZ'
Gelişmeler öyle bir noktaya geldi ki, bize tuzak kuranlar bizden daha fazla bedel ödeyecek duruma düştüler. Dünyayı takip eden akıl ve vicdan sahibi herkes yaşananları ve işin nereye gittiğini anlıyor, görüyor ve biliyor. Bizim vazifemiz milletimize en iyisini vermektir. Bizim için önemli olan Türkiye'nin ne durumda olduğu, insanlarımızın hangi sıkıntıları çektiğidir.
Kur dalgalanması, enflasyonda yaşanan ciddi yükseliş hepimizin canını sıkmıştır. Her ne kadar sistemi dengeye oturtmuş olsak da enflasyon yükünü bir müddet daha çekeceğimiz açıktır. Milletimizden biraz daha sabır bekliyoruz. İnşallah 2023'ün Şubat ve Mart aylarından itibaren enflasyonu makul ve daha aşağı indireceğimiz seviyeye çekmiş olacağız. Bu noktaya indirecekten sonra işimiz daha kolaydır.
'YAŞANAN EKONOMİK GELİŞMELER, EK BÜTÇE İHTİYACINI ORTAYA ÇIKARDI'
Aldığımız tedbirlerden biri TBMM'de görüşülmekte olan Ek Bütçe teklifidir. Bu yılda bütçe disiplinine önem veren hükümet olarak temel göstergelerde sıkıntıya meydan vermedik. Yüksek enflasyonun gelir ve gider rakamlarında yol açtığı değişkenlik ek bütçe ihtiyacını ortaya çıkarmıştır.
Giderlerin 880 milyar lira gelirlerin 1 trilyon 80 milyar lira arttırılması öngörülmektedir. Yılbaşında öngörülen bütçe açığı 78 milyar liraya düşmekte, kamunun borçlanma ihtiyacı azalmaktadır. Bu performansın herhangi ek vergi konmadan, vergi oranları arttırılmadan sağlandığına özellikle dikkat çekmek istiyorum.
Hükümete geldiğimiz 2002 yılında toplanan her 100 liranın 86 lirası faize gidiyordu. Bugün her 100 liranın 15 lirası faiz ödemesinde kullanılmaktadır. Ek bütçede yüzde 8,3'e gerilemektedir. Hakikat budur, gerisi lafla peynir gemisi yürütme çabasıdır. Ek bütçenin 217 milyar lirası personel ödemeleri, 154 milyar lirası sosyal güvenlik kuruma yapılacak transferler, 134 milyar lirası vatandaşlarımıza elektrik, doğalgaz giderleri, 105 milyar lirası stratejik yatırımların tamamlanabilmesi, 103 milyar lira mahalli idareler, 45 milyar lira dezavantajlı kesimlere yardımlar, 37 milyar lirası tarımsal destekler için kullanılacaktır.
Cumhurbaşkanı maaşı üzerinden fırtına kopartarak ülkenin ve milletin menfaatine olan ek bütçeyi karalamak isteyenlere bir çift söz söylemek istiyorum. Özellikle Bay Kemal, yandaşı ve taifesine. Bizim sistemimizde Cumhurbaşkanı maaşı aynı zamanda emekli milletvekilleri, eski cumhurbaşkanları, merhum cumhurbaşkanları hak sahiplerine yapılan ödemelerin göstergesidir.
Sayın Kılıçdaroğlu'nun aldığı iki maaştan biri olan emekli milletvekili maaşı Cumhurbaşkanlığı ödeneğine endekslidir. Maaşımızla ilgili tasarrufta bulunmamız mümkün olmuyordur. Muhalefet işi öylesine zıvanasından çıkardı ki, bu mihneti daha fazla taşımamız mümkün eeğil. Ek bütçenin genel kuruldaki görüşmelerinde Cumhurbaşkanı ödeneğiyle ilgili maddenin kanun metninden çıkarılmasını talep ediyorum."
Habertürk