Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezinde açıklamalarda bulundu.
Erdoğan'ın ifadelerinden öne çıkanlar şöyle:
İzmir'de eğer enkaz kaldırmada bir yarışın içerisine girilmiş olsaydı, 5. gün enkaz altından o yavru nasıl çıkarılacaktı?
TOKİ ile başlatılan konut atılımı özel sektörün de gayretleriyle önemli bir dönüşümün gerçekleşmesini sağlamıştır. Hala dönüştürmemiz gereken 6.7 milyon konut bulunuyor.
Ülkemizi deprem başta olmak üzere tabii afetlere hazırlıklı hale getirmek için gece gündüz çalışmayı sürdüreceğiz.
Geçtiğimiz salı günü, yani 3 Kasım tarihi iktidara gelişimizin 18. yıldönümüydü. Bu vesileyle 1 milyon fidanı toprakla buluşturmayı hedeflemiştik. Ancak İzmir depremi sebebiyle programın tören kısmını iptal ettik.
Madem AK Parti milletin partisidir, öyleyse üye sayımızın da sürekli artması gerekir. Bu anlayışla
Her kesimden insanımızın evine, iş yerine, hayatını geçirdiği yerlere her gün bizzat gitmeliyiz. Buralarda onlarla muhabbet etmeli, dertlerini, sıkıntılarını dinlemeli, mümkünse bunlara çözüm üretmeli, değilse insanımızın gönlünü almalı, yaptıklarımızı onlara anlatmalıyız. Telefonumuz 24 saat açık olmalı. O anda cevap veremediğimiz her çağrıya muhakkak dönüş yapmalıyız.
İnsanları küçümseyen bir AK Parti yöneticisi varsa, bulunduğu yerde 'haksız işgalci' demektir. AK Parti'nin hiçbir il başkanı, hiçbir milletvekili, yöneticisi, hiçbir temsilcisi milletten kopuk olamaz, kopuk yaşayamaz. Bizim için üye sayısı sadece bir skor değildir.
Hayat akıp giderken, dünya değişirken, Türkiye sürekli daha ileriye giderken, AK Parti'nin yerinde sayması elbette beklenemez. AK Parti'nin güçlenmesi demek, milletimizin güçlenmesi demektir.
Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Türkiye'de çevrenin korunmasına en büyük yatırımları biz yaptık. Buna belediye başkanlığım da dahil. O sürede İstanbul adeta çöl gibiydi. Devlete, hükümete geldik, ondan sonra da milyonlarca, milyarlarca fidan, ağaç dikimini biz yaptık. Hala yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz. En kapsamlı düzenlemeleri biz gerçekleştirdik.
Teröristler boş durmuyor. Baktılar ki insanları öldürmekle başarılı olamıyor, sessiz, masum ağaçlarımızı yakmaya başladılar.
Üreticiyi de tüketiciyi mağdur eden stokçuluk faaliyetlerine göz yumamayız. Salgın döneminde tüm ülkeler gıda ürünlerinde ihtiyatlı bir gümrük politikası izlerken Türkiye'nin bunun dışında kalması beklenemez.
Geçen yılki sertifikalı tohum üretimimiz, bizden önceki döneme göre 8 kat artmıştır. Çiftçilerimize 2020'nin 11 ayında 17.1 milyar liralık tarımsal destek verdik.
AK Parti büyüdükçe Türkiye de daha yeşil ve daha temiz bir çevreye kavuşacaktır. Amacımız yenilenebilir enerjinin her alanında dünyada ilk sıralara yerleşmek. Gerçek çevrecilik işte budur Bay Kemal. Bunları da öğren.
Gerek başkan gerek il yönetiminde görev alacak arkadaşlarımızı hesabi değil, hasbi olarak seçecek ve il teşkilatlarımızı oluşturacağız.
Teşkilatlarımızda sen-ben olayını bir kenara koyalım, kanaat önderi arkadaşlarımızı özellikle tercih ederek il teşkilatlarımızı oluşturalım.