Dolar

34,5424

Euro

36,0063

Altın

3.006,41

Bist

9.549,89

Darbe girişiminde Gülen'in parmak izleri

15 Temmuz'da gerçekleştirilen darbe girişiminin ardından hükümet Gülen'i ABD'den istemek için harekete geçerken, bu süreçte Gülen'in darbe girişimindeki etkisinin ipuçları kamuoyunda çoğu kez yer buldu.

9 Yıl Önce Güncellendi

2016-07-25 12:04:23

Darbe girişiminde Gülen'in parmak izleri

Aljazeera'nın haberine göre, Hükümet, önümüzdeki günlerde iki bakanını Amerika'ya gönderip Gülen'in iadesini isteyecek. Ellerinde Gülen'in 15 Temmuz darbesindeki rolüne dâir delilleri içeren dosya olacak. O dosyanın içeriği belli değil ancak geçen bir haftada kamuoyuna yansıyan veriler arasında darbedeki ‘Pensilvanya bağlantısı'nı ortaya koyan pek çok şey var.

1- Aranan polisler, darbeci askerlerin içinden çıktı

Darbede ‘Gülen bağlantısı' na dâir ilk işaret darbe gecesi sokaktan çıktı. Darbeci askerler ile birlikte olaylara karışanlar arasında ‘paralel devlet yapılanmasına yönelik soruşturmalar kapsamında hakkında dava açılan ancak bir türlü bulunamayan polislerin' yer almasıydı. Paralel yapı soruşturmaları kapsamında hakkında dava açılan eski emniyet müdürü Mithat Aynacı, İstanbul Emniyetinin önünde askeri zırhlı aracın içinde yakalandı. Firari polis müdürü Aynacı'nın üzerinde asker kamuflajı vardı.

Yakalanan polis müdürü: Gülen'e sempatim var

Darbe gecesi, darbecilerin içinden çıkan başka polis müdürleri de var. Ankara'da aranan eski polis müdürleri Lokman Kırcalı ve Gürsel Aktepe de Ankara Emniyeti önünde yakalanan askerler arasındaydı. Bu iki isimden Gürsel Aktepe ifadesinde Fethullah Gülen'e sempatisi olduğunu söyledi. Aktepe, ‘meslek hayatı sırasında ABD'ye görevli gittiğini, iki gün Gülen'in evinde kaldığını ve sohbet toplantılarına katıldığını' belirtti. Meslekten atıldıktan sonra her ay 4 bin 500 lira maddi destek gördüğünü belirten Aktepe, darbe gecesi kendilerine gelen ‘herkes eski görev yerine gitsin' mesajı geldiğini, bunun üzerine Ankara Emniyetinin önüne geldiğini söyledi.

Aktepe, “15 Temmuz akşamı yapılmak istenen darbenin bu örgütün en tepesindeki kişinin yani Fethullah Gülen'in bilgisi ve talimatı olmadan gerçekleşmesi mümkün değildir" dedi.

2- Akar'ın yaveri yarbay Levent Türkkan'ın itirafları

Darbenin Gülen bağlantısını ortaya koyan önemli bir gelişmede de TSK içinde yaşandı. TSK'nin tepesindeki isim Genelkurmay Başkanı Hulûsi Akar'ın yaveri Yarbay Levent Türkkan'ın ifadesi bu bağlantıyı bir kez daha ortaya koydu. Levent Türkkan, o gece Genelkurmay Başkanını derdest eden ekibin başındaydı.

"Benden sorumlu 'abim' var"

Gülen yapılanmasına mensup olduğunu ifade eden Türkkan, Türkkan kendisinden sorumlu bir “abi” olduğunu, bu kişinin "Murat abi” olduğunu söylüyor. Fakir bir ailenin çocuğu olduğunu, Cemaat'in abileriyle Ortaokul'da tanıştığını belirten Türkkan 1989'da Işıklar Askeri Lisesi Sınavı'na girerken soruların kendisine verildiğini söyledi.

Genelkurmay Eski Başkanı Necdet Özel'in emir Subay yardımcılığı görevini yürüttüğü dönemde Özel'in odasına “Murat abi'nin verdiği dinleme cihazını” yerleştirdiğini anlattı.

3- Tuğgeneral Sağır: 10 yıl cemaate hizmet ettim

‘Darbede Cemaat bağlantısı'nı gösteren ifadelerin bir başkası bir Tuğgeneral'den geldi.Cuntacıların hazırladığı görevlendirme listesinde yer alan Sivas 5. Piyade Er Eğitim Tugayı Komutanı ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Fatih Celaleddin Sağır, Cemaatle ilişkisini itiraf etti.

Tuğgeneral Sağır ifadesinde, “ 1988-1992 yılları arasında evlere ve yurtlara gidiyordum, tüm toplantılara katılıyordum. 10 yıl süreyle Cemaat'e hizmet ettim. 2007 yılından sonra özellikle Balyoz ve Ergenekon operasyonlarının ardından uzaklaşmaya başladım, ilişkimi askıya aldım" dedi.

4- MİT tırlarından ‘tutuklu' general görevlendirme listesinde

Darbe girişimi ile cemaat bağlantısını ortaya koyan en dikkat çekici verilerden biri kamuyonun artık yakından tanıdığı bir ismin darbecilerin görevlendirme listesinde olmasıydı.

Bu isim Tuğgeneral Hamza Celepoğlu. Celepoğlu, MİT'e ait tırların durdurulmasına ilişkin dava kapsamında tutuklu. Hamza Celepoğlu tutuklu olmasına rağmen cuntacılar ‘görevlendirme listesinde' yer alıyordu. Celepoğlu'nun isminin karşısında darbe sonrasındaki görev yeri olarak ‘Jandarma Genel Komutanlığı Denetleme Başkanlığı' yazıyor. Tutuklu yargılanan Celepoğlu, hakkındaki iddianamede ‘Gülen yapılanmasına bağlı hareket ettiği' belirtilmişti. Bu durum sadece darbedeki değil, MİT tırlarının durdurulmasındaki ‘Cemaat bağlantısı'nı da ortaya koyan bir delil nitelinde.

5- Hulûsi Akar'a yapılan teklif

Darbenin ‘Pensilvanya bağlantısı'na dâir en çarpıcı ifadelerden biri ise Hulûsi Akar'ın ifadesinde yer alacak gibi görünüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, France 24'e verdiği mülâkatta, darbecilerin 15 Temmuz'da rehin alınan Orgeneral Hulusi Akar'a Fethullah Gülen ile görüşmeyi teklif ettiklerini söyledi. Buna göre darbeciler o gece Akar'dan darbe bildirisine imza koymasını isterken, ‘ isterseniz sizi kanaat önderimiz Fethullah Gülen ile görüştürebiliriz' dediler. Başbakan Binali Yıldırım NTV'ye verdiği röportajda Hulûsi Akar'ın ifadesinde bu durumu anlattığını söyledi. 

Haber Ara