Adil Öksüz ile birlikte 15 Temmuz darbe girişimini Akıncı Üssü'nde yöneten kişinin Kemal Batmaz olduğu bildirildi. Darbeyi yöneten sivil imamlardan biri de Harun Biniş... Görüntüler Harun Biniş'in de 143. Filoda olduğunu ortaya koyuyor. Biniş'in Akıncı Üssü'nde yakalandığı, Adil Öksüz gibi 'tarla bakmaya gittiğini söylediği', tutuklandığı ortaya çıkmıştı.
15 Temmuz darbe girişimine ilişkin çok çarpıcı ayrıntılar bugün ortaya çıktı. Hava Kuvvetleri imamı olduğu iddia edilen Adil Öksüz'ün, 11 Temmuz tarihli ABD ziyaretine yalnız gitmediği belirlendi. Öksüz'ün ABD'ye yanında bir dönem Kaynak Holding bünyesinde Genel Müdür olarak çalışan Kemal Batmaz isimli bir kişinin bulunduğu belirlendi. Öksüz'le Batmaz'ın 13 Temmuz tarihinde ABD'den birlikte yurda döndükleri tespit edildi. Batmaz'ın, Ankara'da ilk tutuklanan isimlerden biri olduğu anlaşıldı.
O DA 'TARLA BAKMAYA GİTTİM' DEMİŞTİ
Hurriyet muhabiri Fevzi Kızılkoyun'un 26 Ekim'deki haberine göre Harun Biniş, 15 Temmuz'da Akıncı Hava Üssü'nde yakalanmıştı. Elektrik-elektronik mühendisi Harun Biniş'in de ifadesinde 'tarla bakmaya gittiğini' söylediği, tutuklandığı ortaya çıkmıştı.
FETÖ'nün dinleme üssü haline gelen Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın (TİB) iletişim sistemlerinin kuruluşuna ön ayak olan Biniş, “Üst düzey yargı mensupları, siyasetçiler, mülki idare amirleri, yargı mensupları, iş adamları, emniyet, MİT ve askere ait telefonların usulsüz dinlenmesi” davası şüphelileri arasındaydı. FETÖ'cü bir bilgisayar şirketine bir dönem grup yöneticisi olarakda çalışan Biniş, telekulak soruşturmasının kilit ismiydi.
50 POLİSİN ŞEHİT OLDUĞU BOMBALAMAYI 143. FİLONUN UÇAĞI YAPMIŞTI
Harun Biniş'in görüntülendiği 143. filodan uçaklar darbe girişimi sırasında Gölbaşı'ndaki Polis Özel Harekât binasını bombalamıştı. 50 polisi şehit eden ve F-16 savaş uçağı ile 15 Temmuz'da gece boyunca Ankara semalarında alçak uçuş yapan Pilot Yarbay Mustafa Azimetli sorgusunda o geceyi şöyle anlatmıştı: “Üssün komutanı General Hakan Evrim odama geldi. Teröristle mücadele harekâtı olacağını söyledi ve uçaklara mühimmat yüklememi emretti. Albay Ahmet Özçetin kurmay pilotlara kalmasını söyledi. Tümgeneral Mehmet Dişli ve bir de ismini hatırlamadığım Tuğamiral vardı. Saat 18.00'de bizim filoya geldiler. Saat 19.00'da Albay Ahmet Özçetin darbe yapılacağını bildirdi. 15 Temmuz 2016 günü saat 23.00 sıralarında Gölbaşı'nda beklemeye başladık. Bu uçuşun bir uçuş planlaması olmadığından ‘Aslan-1' olarak çağrı adını verdiler. Bir saatin sonunda helikopter hangarından iki helikopter çıktığını gördük. Polis Özel Harekât Merkezi'ndeki Gölbaşı'ndaki yerde bulunmakta olan bir Sikorsky helikopteri bombalamak suretiyle imha etik. Amacımız helikopterin Polis Özel Harekât tarafında kullanmasını önlemekti. Bu sırada F-16'yı iki kişi kullanıyorduk, yanımda Ekrem Aydoğdu vardı. F-16'yı Ekrem kullanıyordu ancak direktifleri ben veriyordum. İkinci uçuşu ise aynı gece ancak gece yarısından sonra 02.00 dolaylarında yaptık. Bu kez Ankara üzerinde alçak irtifa uçuşları yaptık. Darbeye direnenleri psikolojik baskı altına almak için alçak irtifa uçuşları yapmamız söylendi. Ancak biz ses duvarını aşacak şekilde süpersonik uçuşlar yapmadık. Sonra birlikten ayrılarak lojmana geçtim bir hafta kadar bekledim. Ben kesinlikle firar etmedim sadece gelip almaların bekledim. Evimde gözaltına alındım. 16 Temmuz sabah 08.00 gibi Akın Öztürk'ün (Eski Hava Kuvvetleri Komutanı ve YAŞ üyesi) 143'üncü Filo'ya geldiğini gördüm. Halen Üs Komutanı Evrim ön tarafta duruyordu. Akın Öztürk, Hakan Evrim ile konuştuktan sonra makam aracıyla 143'üncü Filo'dan ayrıldı. Kendisinin zorla tutulduğunu gözlemlemedim.”
KRİMİNAL LABARATUVAR ÇÖZÜMCÜSÜ
Harun Biniş'in 2000'li yıllarda Kaynak Holding bünyesinde çalışırken, bilgisayar işlemleri konusunda ne kadar yetkin olduğu da ortaya çıktı. O tarihte yer alan haberlerde Sürat Bilgisayar Grup Yöneticisi Harun Biniş'in 'Kriminal Polis Laboratuvarı Başarı Öyküsü' başlıklı bir sunum yaptığı ortaya çıktı. Harun Biniş'in Polis kriminal laboratuvarında delil girişinden istatistiklere, kaset çözümünden DNA analizine kadar yapılan tüm çalışmalarla sunum yapacak kadar yakından ilgilendiği görüldü.