İşte raporun ilgili bölümü:
Örgüt, ilk aşamada kamu bürokrasisinde kadrolaşmayı; ikinci adımında ise, maddi destek sağlayacak sermayeyi oluşturmayı strateji olarak belirlemiş; bir süre sonra, “hiç kimsenin cesaret edip muhalif bir bakış atmasının bile mümkün olamayacağı kadar güçlü bir yapı oluşturmuş” , kendisini yeterince güçlü hissettiği zaman da siyasete müdahale etmekten kaçınmamış, siyasi partiler ve parti yöneticileri örgüt tarafından kontrol altına alınarak yönlendirilmeye çalışılmıştır.
Siyasetin tabii akışını bozan, mecrasını değiştiren, kurum veya kurallarını yönlendiren her faaliyet bir “müdahale” olarak değerlendirilmektedir. Siyasete müdahaleler; örgüt mensuplarını milletvekili, mahalli idarelerde belediye başkanı, meclis veya encümen üyesi seçtirerek parti teşkilatlarına “sızmak” , seçilmiş olan siyasi parti temsilcileriyle örgütün amaçları doğrultusunda temas kurmak, onları örgüte kazandırmak, hükümet ve siyasi parti politikaları üzerinde etkili olmak ve politikaları yönlendirmek, karar süreçleri üzerinde söz sahibi olmak, örgüte muhalefet eden siyasi kişi veya kurumları itibarsızlaştırmak, aleyhte yayın yaparak yıpratmak, yıldırmak, baskı kurmak, korkutarak sindirmek, tehdit etmek, iş göremez hale getirmek veya istifa ettirmek şeklinde özetlenebilir.
Yapılan müdahaleler, aynı zamanda siyasi rekabeti ortadan kaldırmakta, kamuoyunun asıl gündemini değiştirmekte veya yönlendirmekte, aynı zamanda birer “seçmen” olan kişilerin demokratik haklarını ve siyasi iradelerini yok sayarak; seçme, seçilme ve yönetme hakkının göz ardı edilmesi ve siyasi hayatın kalite standartlarının düşürülmesine sebep olmaktadır.
Siyasete müdahale edilmesinin temel amacı, hiç şüphesiz siyasi sonuçlar elde etmek ve bu sonuçları örgütün menfaatleri lehine kullanmaktır. Örgüt, bu tür faaliyetlerin planlamasını “siyasilerden sorumlu imamlar” vasıtasıyla; yapılan planların icrasını ise, özellikle emniyetin istihbarat birimlerini ele geçiren istihbaratçı mensuplarını harekete geçirerek yapmıştır.
Örgütün Haziran 2011 “genel seçim” öncesi, CHP Genel Başkanı ile MHP Genel Merkez yöneticileri hakkında başlattığı kampanya, siyasete ciddi ve önemli bir müdahale olmuştur. Bizzat örgüt elebaşısının; “CHP ve MHP'nin içi bundan sonra iyice karışacak. CHP ve MHP'nin başındakiler ve etrafı olduğu gibi yabancı. Bu toprakların çocukları değil” şeklinde örgüt mensuplarına mesaj gönderdiği tespit edilmiştir.