Darbeci albay 'Ben şehit annesiyim' diyen yaşlı kadına tekme atmış
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayındaki eylemlere ilişkin 521 kişinin yargılandığı davada müştekilerin dinlenmesine devam edildi.

Oluşturma Tarihi: 2019-09-16 22:14:00

Güncelleme Tarihi: 2019-09-16 22:14:00

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayındaki eylemlere ilişkin, aralarında eski alay komutanları Muhsin Kutsi Barış ve Muhammet Tanju Poshor'un da bulunduğu 521 kişinin yargılandığı davaya müşteki beyanlarıyla devam edildi.

Ankara 19'uncu Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, müştekiler, sanıklar, yakınları ve taraf avukatları katıldı.

Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde müşteki olarak ifade veren gazi Cüneyt Üngör, 15 Temmuz akşamı olayları televizyon ve sosyal medyadan öğrendikten sonra arkadaşlarıyla TRT'nin önüne gittiklerini anlattı.

TRT'nin girişinde eli silahlı askerler gördüklerini belirten Üngör, "Askerleri teskin etmeye çalıştık. Bu esnada ateş açıldı. Beni vurmuşlar. Gözümü hastanede açtım." diye konuştu.

Müşteki Gökmen Bingöl de Sincan evinde oturduğu sırada kalkışma haberlerini duyduğunu bunun üzerine eşini ve oğlunu alarak darbecilere karşı koymak için yola çıktıklarını söyledi.

Yolda oğlunun seslerden korktuğunu ifade eden Bingöl, geri dönüp eşiyle oğlunu eve bıraktıktan sonra İncek'teki iş yerine gittiğini anlattı.

Bingöl, iş yerindeyken akrabalarından TRT'nin darbeci askerler tarafından işgal edildiğini öğrendikten sonra TRT'nin önüne gittiğini söyledi.

Müşteki Gökmen Bingöl, şunları anlattı:

"Saat 00.30 gibiydi. TRT binasının önü çok kalabalıktı. Ben ön tarafa geçerek askerlerle irtibat kurmaya çalışıyordum. O esnada sol tarafımdan sert bir omzuma bir darbe aldım. Aldığım darbenin etkisiyle yere düştüm. O sırada askerle arbede oldu. Halk beni oradan çıkarmaya çalışırken yaralandım."

Olay tarihinde Ankara Emniyet Müdürlüğü Özel Güvenlik Daire Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Asım Bulat da işten çıktıktan sonra evine giderken Genelkurmay Başkanlığının önünde silah sesleri duyduğunu, bir şeylerin ters gittiğini düşünerek iş yerine dönüp silahını aldığını söyledi.

Resmi aracıyla saat 23.15 civarında TRT binasının önüne gittiğini ifade eden Bulat, "Vatandaşlarla görüştüm. Askerlerle konuşmaya gideceğimiz esnada ateş sesi geldi. Biz geriye doğru çekildik. Askerlere ikazda bulunduk. 'Bu yaptığınız darbe, anayasal suç işliyorsunuz.' dedim." diye konuştu.

Daha sonra binanın çevresinde keşif yaptığını ve istihbarat daire başkanını arayarak bilgi verdiğini anlatan Bulat, şöyle devam etti:

"TRT'nin özel güvenlik görevlisi bizim yanımıza geldi. Ona trafonun nerede olduğunu sorduk. Elektriği kesecektik. Biz arka nizamiyeden bahçeye girdik. Bahçede o zamanın TRT Genel Müdürün Şenol Göka ve yardımcısı İbrahim Eren'i gördük. Göka'ya 'Biz elektriği kesmeye geldik' dedim. O da 'Elektriği kesmemizin bir şey ifade etmeyeceğini, içeride bir sürü yedek sistemin olduğunu' söyledi. Sonra tekrar halkın içine geldik.

O esnada halk içeri girmeye çalışıyordu. Yaşlı bir teyze 'Ben şehit annesiyim beni de mi vuracaksınız?' dedi. Oradaki albay Tanju Poshor da yaşlı teyzeye tekme attı. Biz en öndeydik. Ateş emri verildi. Ben bacağımdan vuruldum. Beni hastanesine götürdüler."