Darbeci general fotoğrafları görünce elindeki tabancayı kabul etti
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Genelkurmay Karargahı'ndaki eylemlere ilişkin, aralarında sözde Yurtta Sulh Konseyi üyelerinin de yargılandığı davada, Genelkurmay'da sivillere ateş ettiği belirlenen sanık eski Tuğamiral Sürer, kamera kayıtlarına rağmen elindeki silahın 'cep telefonu' olduğunu belirtti. Mahkeme Başkan Dik'in fotoğrafı yeniden inceledikten sonra sanığın telefon olarak iddia ettiği cismin, silah olduğunun bariz şekilde anlaşıldığını söylemesi üzerine Sürer, elindekinin tab

Oluşturma Tarihi: 2017-06-09 22:38:35

Güncelleme Tarihi: 2017-06-09 22:38:35

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki  darbe girişimi sırasında Genelkurmay Karargahı'ndaki eylemlere ilişkin, sözde  Yurtta Sulh Konseyi üyelerinin de aralarında yer aldığı 221 sanıklı davada, sivillere ateş açma anı, güvenlik kameralarına yansıyan sanık eski Genelkurmay 1.  İstihbarat Analiz Değerlendirme Daire Başkanı Tuğamiral Sinan Sürer savunmasını  tamamladı.  Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları  Yerleşkesi'nde görülen duruşmada, Sürer savunma yaptı.Savunmasının ikinci bölümünde Sürer, örgütün şifreli haberleşme  programı ByLock kullanıcısı olduğuna dair iddianamede yer alan bilgileri kabul  etmedi. Sürer, ''Ne bilgisayarıma ne de cep telefonlarıma bu programı yüklemedim.  Google Store'den indirilebilen bir programı ne şekilde cihazıma yüklediğim ve  kimlerle görüştüğümün ortaya konulmasını talep ediyorum.'' ifadelerini kullandı. Darbe toplantılarına katıldığına ilişkin gizli tanık Kuzgun'un  ifadelerinin gerçek olmadığını, söz konusu tanık ile aralarında husumet  bulunduğunu iddia eden Sürer, diğer gizli tanık Şapka'nın ise kendisini teşhis  edemediğini savundu.Harp Okulundan tanıdığı Kuzgun'un devre arkadaşı olduğunu dile getiren  Sürer, ''Söz konusu amiral, darbe toplantılarına katıldığını ve FETÖ'cü olduğunu  söylüyor. Bu amiralin Yurtta Sulh Konseyi üyesi olması gerekmez mi? Kuzgun'a  haksızlık yapılmasın, ben yerimi ona vermeye hazırım.'' diye konuştu. Sürer, darbe toplantılarına katıldığı tespit edilen firari Adil  Öksüz'ü tanımadığını ve adını basından duyduğunu öne sürdü.  'PARTİGÖÇ TEHDİT ETTİ DARBE MESAJI ÇEKTİM'Darbe girişimi gecesi ''Ataşeler'' adlı WhatsApp grubuna mesaj çektiğini  kabul eden Sürer, söz konusu yazışmayı sanık eski Tuğgeneral Mehmet Partigöç'ün  tehdidiyle yaptığını iddia etti. Yurt dışındaki görevli ataşelerle hızlı iletişim kurmak için 2015'te  söz konusu yazışma grubunun kurulduğunu bildiren Sürer, iddianamedeki yeni bir  grup kurduğu iddiasını ise reddetti. Sürer, savunmasına şöyle devam etti: ''Partigöç malum mesajın çekilmesini 'Genelkurmay Başkanının kesin emri  var.' diyerek talep ettiğinde itiraz ettim. Partigöç'e 'Zaten bildiriyi web  sitesine koymuşsunuz, bu hukuksuz bildiriyi neden yayınlıyorsunuz? Bu hukuksuz  işe bizi neden karıştırıyorsunuz? Zaten Türkiye'deki yabancı ataşeler bildiriyi  görmüştür ve kendi makamlarına ulaştırmıştır.' diye itirazda bulundum. Ancak bana  cevaben 'Genelkurmay Başkanının emrine karşı mı geliyorsun?' dedi. Yanındaki özel  kuvvetler personeli de bana silah doğrulttu. Bunun üzerine mesajı atmak zorunda  kaldım. Son bir yıldır kullanılan gruptan 'TSK yönetime el koymuştur, TSK  sitesindeki bildiriyi görevli olduğunuz yerdeki muhataplarınıza bildiriniz.' diye  mesajı gönderdim.'' Mesajı ilerleyen saatlerde sildiğine dikkati çeken Sürer, sanıklar  Partigöç, Orhan Yıkılkan ve Ramazan Güzel ile karargahı yönetmek ve Akıncı Üssü  ile irtibat sağladıkları iddiasını da kabul etmedi.  FOTOĞRAFI GÖRÜNCE SİLAHI KABUL ETTİSavunmasının ardından çapraz sorgusuna geçilen sanık Sürer'e, Mahkeme  Başkanı Dik, dava dosyasının delilleri arasında yer alan çok sayıda fotoğraf  gösterdi. Güvenlik kameralarına yansıyan görüntülerden elde edilen bu  fotoğraflardaki kişinin kendisi olduğunu kabul eden Sürer, Dik'in ''Silah  kullandın mı?'' sorusuna, ''Koruma amaçlı elimi kaldırmadım, hedef gözetmedim.''  iddiasında bulundu. Sanığa, silahlı halini belgeleyen fotoğraflarını bir kez daha gösteren  Başkan Dik, Sürer'e ''Bu hedef gözetme değil mi? ÖKK personeli var, sen neden  silah çektin?'' diye sordu. Kendisince güvenlik önlemleri aldığını ifade eden  Sürer, emir astsubayından tabanca aldığı anı gösteren fotoğraflardaki silahın ise  cep telefonu olduğunu savundu. Bunun üzerine Başkan Dik, fotoğrafı yeniden inceledikten sonra sanığın  telefon olarak iddia ettiği cismin bariz şekilde silah olduğunu söyleyerek, bu  yöndeki sorularını yeniledi. Fotoğraftaki cismin silah olduğunu kabul eden Sürer,  ''Olabilir. Cep telefonuna benzetmiş olabilirim. İkisi de aynı renkte. Tamam  tabanca, ilk etapta telefon gibi geldi.'' yanıtını verdi. Mahkeme Başkanı Dik'in ''Yanınızdaki astsubaydan silah alıyorsunuz,  görüntülerde anlaşılıyor.'' demesi üzerine Sürer, silah almadığını, şarjör  verdiğini öne sürdü. Dik bunun üzerine, ''Önünde silahsız sivil şahıs var, yerde  yatıyor. Burada sen ne yapıyorsun? Adamın elinde silah da yok yaralanmış.''  sorusunu yöneltti. Sürer, ''Ben onu görmedim. Kaos ortamı vardı. Bu görüntüyü ilk  kez görüyorum. Elimdeki silah değil, cep telefonudur.'' dedi. Dik'in ''Bu silah''  uyarısı üzerine ise Sürer, ''Olabilir. Cep telefonuna benzetmiş olabilirim. İkisi  de aynı renkte. Tamam tabanca, ilk etapta telefon gibi geldi.'' şeklinde konuştu.   Sürer, odasındaki aramalarda ele geçirilen 2 tabancadan birini  kendisinin, diğerinin ise darbe girişimi sırasında odasına gelen Recep Özkan'ın  olduğunu savundu. Bu savunma karşısında Başkan Dik, Özkan'ın adına ruhsatlı  tabanca bulunmadığını söyledi.SİZ NASIL SUBAYSINIZ?Duruşma savcısı Aytekin Cenikli de ''Silahınızı emniyete almasın için  emir astsubayına veriyorsunuz, siz emniyet almayı bilmiyor musunuz?'' sorusu  üzerine Sürer, ''Ben silahlara aşina değilim.'' karşılığını verdi. Cenikli'nin,  ''Nasıl bir subaysınız?'' sözleri üzerine, ''Ben silahlara çok aşina değilim, emir  astsubayı bunun kursunu alıyor.'' değerlendirmesinde bulundu. Savcı Cenikli, sanık avukatının savunma sırasında halkın darbeyi  önlemek için Genelkurmay Karargahı'nda bulunmasını ''suçmuş'' gibi yansıttığını  dile getirerek, ''Halkımız, demokrasi için gereğini yapmıştır. Bundan sonra  milletimizin yapacakları açısında bu girişimin önemli olduğunu düşünüyorum.''  dedi. İTİRAZ ETTİ   Sanık eski Tuğgeneral Mehmet Partigöç de sanığı tehdit etmediğini  belirtti. Partigöç, ''Anlaşılan o ki benim üzerimden çok defter kapatmaya çalıştı.  Sanık 23.32'de karargaha giriyor. İddiasına göre 23.40'ta benim tehdit etmemle  ataşelere mesajı çekiyor. Binaya girmesi zaten birkaç dakika sürer. Kalıyor,  bir-iki dakika. Peki ben hangi ara kendisini tehdit etmişim?'' şeklinde konuştu. Sürer ise bu sorunun cevabını savunması sırasında verdiğini söyledi. Duruşma, sanık eski Kurmay Albay Mehmet Şahin'in savunmasıyla devam  ediyor.ADİL ÖKSÜZ İLE DARBE TOPLANTILARINA KATILDI İddianamede, sanık Sürer'in daire başkanı olarak amiri konumunda  bulunduğu yurt dışındaki askeri ataşelere, ''Ataşeler'' WhatsApp grubu üzerinden,  ''Arkadaşlar, TSK yönetime el koymuştur. Bunu tüm muhataplarınıza derhal iletin.''  şeklinde talimat verdiği, ataşelerin büyük çoğunluğunun da mesajı ''Emredersiniz.''  şeklinde cevapladığı tespiti bulunuyor. Darbe girişimi akşamı darbecileri protesto etmek için Genelkurmay  Karargahı'na giren sivillere ateş ettiği güvenlik kameralarına yansıyan Sürer'in  ByLock kullandığı, Konutkent'teki villada Adil Öksüz liderliğinde düzenlenen  darbe planlaması toplantılarına katıldığı da iddianamede yer alıyor.