Ankara Cumhuriyet Başsavcılığın'nın darbe girişimine ilişkin hazırladığı iddianamade eski EDOK Muharebe ve Muharebe Destek Eğitim Komutanı Korgeneral Metin İyidil ile Koçyiğit'in de bulunduğu 7 kişi şüpheli konumunda.
İddianamede yer alan bilgilere göre FETÖ'ye himmet veren Koçyiğit'in, kendisinden sorumlu örgüt mensubuyla gizli örgüt faaliyetlerinin yürütüldüğü, cemaat evi diye tabir edilen evlere gidip geldiği öne sürüldü. İddianamede ayrıca “Koçyiğit'in, askeri lise ve harp okullarına giren öğrenciler, okul komutanları ve öğretmenler hakkında etnik kimlikleri, siyasi görüşleri, aile yapısı, alkol, kadın, para ve makam zaafları gibi özel bilgileri rapor haline getirerek kendisinden sorumlu örgüt mensuplarına verdiği anlaşılmaktadır” değerlendirmesine yer verildi. İddianameye göre Koçyiğit, darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığı'ndan gönderilen sıkıyönetim direktiflerine uyulması yönünde emirler verdi.
DARBE GECESİ NE YAPIYORDU?
Koçyiğit, ilk kez 16 Temmuz 2016'da saat 07.30'da darbenin başarısız olduğu açık şekilde belli olduktan sonra Faaliyet İzleme Merkezine girdi ve sanki gece boyunca karargahtaymış gibi davrandı.
İddianameye göre Koçyiğit, darbe girişimi sırasında, kalkışmanın planlayıcılarından Genelkurmay eski Adli Müşaviri Albay Muharrem Köse başkanlığındaki grupta yer alan eski Hakim Üsteğmen Akif ile eşi Saadet Us'un evine gitti. Koçyiğit'in damadı Vahit Berat Candar, şüphelinin, Us'un evine gitmesiyle ilgili şunu söyledi:
“04.00 sularında telefonumun internetinde haberlere baktığım esnada darbe girişimini planlayanlar diye bir liste olduğunu ve o listede arkadaşım Akif Us ve Saadet Us isimlerini gördüm. ‘Soy isminiz nedir?' diye sordum. O da soy isminin Us olduğunu söyleyince onlara haberi gösterdim. Onlar da şok oldu. Koçyiğit bana dönerek ‘Salak, güvenli diye bu eve mi getirdin beni?' dedi. Daha sonra Akif Us ‘İstiyorsanız gidebilirsiniz' dedi.”