Siyasi gezilerine devam eden eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Sakarya'da yaptığı bir konuşmada, 7 Haziran ve 1 Kasım 2015 seçimleri arasını işaret ederek sarf ettiği "Terörle mücadele defterleri açılırsa birçok insan, insan yüzüne çıkamaz" sözleri tartışma başlattı. Ahmet Davutoğlu, yaptığı açıklamada, Devlet Bahçeli'yi bu dönemle ilgili isim vererek eleştirdi.
7 Haziran 2015 seçimlerinde Davutoğlu'nun başında olduğu AK Parti, Meclis çoğunluğunu kaybetmişti.
1 Kasım'da yenilenen seçime kadar devam eden süreçte yapılan koalisyon görüşmeleri de başarısız olmuştu.
Bu dönemde Türkiye tarihinin en kanlı intihar saldırısı olan Ankara gar saldırısı dahil olmak üzere güvenlik zaafı iddialarının gündeme geldiği birçok olay yaşandı.
Davutoğlu, Sakarya'da yaptığı konuşmada, bu dönemi "Türkiye tarihinin en kritik dönemlerinden biri" olarak tanımladı ve şunları söyledi:
"Terörle mücadele konusunda defterler açılırsa birçok insan, insan yüzüne çıkamaz. Bizi bugün eleştirenler insan yüzüne çıkamazlar, açık söylüyorum. Neden mi? Gelin hafızanızı bir yoklayın. İleride birgün Türkiye Cumhuriyeti tarihi yazıldığı zaman en kritik dönemlerden, aylardan biri 7 Haziran-1 Kasım arasındaki dönem olarak yazılacaktır."
Sözlerinin devamında MHP Genel Başkanı'nı eleştiren Ahmet Davutoğlu, Devlet Bahçeli'nin birlikte hükümet kurma tekliflerine "hayır" diyerek "terörle mücadelede yalnız bıraktığını" savundu.
MHP'den son günlerde gelen saldırılara yanıt verdiğini söyleyen Davutoğlu, "Sergiledikleri tavrı hatırlamak zorundalar" dedi.
BAHÇELİ NE SÖYLEMİŞTİ?
Diyarbakır, Van ve Mardin belediye başkanlarının görevden alınmasını eleştiren Ahmet Davutoğlu'nu, MHP lideri Bahçeli, yaptığı bir yazılı açıklama ile eleştirmişti.
Bahçeli, kayyım kararını eleştiren Abdullah Gül'ü de kast ederek, "Geçmişleriyle çelişen, bir zamanlar taşıdıkları tarihi görevlerle tezada düşen bu iki şahsın hükümete duydukları husumet gözlerini kör, vicdanlarını da esir etmiştir." demişti.
Devlet Bahçeli, Ahmet Davutoğlu için daha önce de "Serok Ahmet" ifadesini kullanmıştı.
O DÖNEMDE NELER YAŞANDI?
Davutoğlu'nun işaret ettiği 7 Haziran 2015 ve 1 Kasım 2015'te yapılan genel seçim tarihleri arasında Suruç'tan Dağlıca'ya, Ankara'dan, Diyarbakır'a kadar birçok kentte polise, askere, protesto için toplanan vatandaşlara saldırılar düzenlendi. Onlarca güvenlik görevlisi, yüzlerce vatandaş bombalı eylemlerde ve terör saldırılarında hayatını kaybetti.
7 Haziran'ın hemen öncesinde (5 Haziran) HDP'nin Diyarbakır mitinginde patlayan bombayla olaylar silsilesi başladı.
İşte o dönemde yaşananlar:
11 Temmuz: Terör örgütü PKK/KCK, ateşkesi sonlandırdığını açıkladı.
17 Temmuz: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dolmabahçe Mutabakatı'nı tanımadığını söyledi.
20 Temmuz: Suruç'ta IŞİD'li canlı bomba, kendisini patlattı.
22 Temmuz: Ceylanpınar'da iki polis, evlerinde uyurken şehit edildi.
23 Temmuz: IŞİD, Kilis'te sınırdan ateş açtı bir astsubay şehit oldu. Diyarbakır'da bir polis PKK'lılar tarafından şehit edildi.
24 Temmuz: TSK uçakları IŞİD hedeflerini ve Kandil'deki PKK kamplarını bombaladı. Polis de Türkiye genelinde IŞİD, PKK ve DHKP-C operasyonu yaptı.
11 Ağustos: Erdoğan, çözüm sürecinin buzdolabına kaldırıldığını açıkladı.
20 Ağustos: Lice'de 4 şehit gelmesinden bir gün sonra Siirt'te yola döşenen patlayıcılar askeri aracın geçişi sırasında patlatıldı, 8 asker şehit oldu.
5 Eylül: Cizre'de sokağa çıkma yasağı ilan edildi. 20'ye yakın sivil öldü.
6 Eylül: Dağlıca'daki PKK saldırısında 16 asker şehit oldu.
8-9 Eylül: Iğdır'da gümrük kapısını koruyan polislere yönelik saldırıda 13 polis şehit oldu.
10 Ekim: Ankara'daki mitingte iki ayrı bombanın patlaması sonucu 103 kişi hayatını kaybetti.