Ekonomiyle ilgili sosyal medyada paylaşımlarda bulunan Özgür Demirtaş'ın asgari ücrete yapılan son zammın ardından yaptığı yorumları programında eleştiren Ahmet Hakan, daha sonraki gelişmeleri yazdı...
"HAY GİRMEZ OLAYDIK BU TOPA..."
Öfkemiz yoktu, hakaret etmemiştik, sert çıkış yapmamıştık. Gülerek eleştirmiştik kendisini. Şefkatle. Sempatiyle.
Kabul, birazcık kafa buluyormuş gibi bir halimiz vardı. E ama olacaktı o kadar da.
Ekonomi alanında söylediklerine, asgari ücretle ilgili temel tezlerine itiraz falan da etmemiştik ha. Ne haddimize! Hükümeti eleştiriyor olması da derdimiz değildi.
Daha çok bir üslup eleştirisiydi yaptığımız. Sosyal medyayı kullanış biçimini yadırgamış, yakıştıramamıştık kendisine.
Hay girmez olaydık bu topa.
"HAKKIMIZDA SEKİZ TWEET SALLADI..."
Minnacık bir eleştiri karşısında çileden çıktı Özgür Demirtaş. Hemen sekiz tweet salladı hakkımızda. Hem de Allah ne verdiyse.
Hırsını alamamış olacak ki... Bir de telefonuma mesajlar silsilesi dayadı. “Bana niye böyle yaptınız?” falan tadında mesajlar.
"DEMİRTAŞ'A YANLIŞLIKLA YETKİ VERİLSE..."
Hele bakın şu işe:
En Batılı, en çağdaş görünen biliminsanımız, minnacık bir eleştiri karşısında nasıl da gösteriyor o Ortadoğulu yüzünü.
“Ben herkese her türlü lafı ediyorum, bırakayım bazıları da bana bir iki laf etsin” demiyor. Burnundan kıl aldırmıyor. “Eleştiriye açıklık” diye bir erdemden haberi yok.
Ben şunu anladım bu işten: Özgür Demirtaş, yanlışlıkla çok yetkili bir abimiz falan olsa... Soğuktur moğuktur demez valla gönderir hepimizi Silivri'ye.
Hürriyet