Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Bizden vazo ya da saksıda yetişmiş, sera malı Kürt istiyorlar. Kendi partilerinde bunun örneği var. Naylon bir çiçektir. Böyle olalım istiyorlar. Fakat orada onur yoktur. Biz buna itiraz ettiğimiz için bedel ödetmek istiyorlar" dedi.

Demirtaş, kongredeki konuşmasında, DBP'ye yönelik siyasi baskılar yapıldığını savundu. Bugüne kadar çok sayıda Parti Meclis üyesinin tutuklandığını ifade eden Demirtaş, "Kürdü yok sayarak, hiçbir sorun bugüne kadar çözülmedi. Dün de ifade ettim, bizden vazo ya da saksıda yetişmiş, sera malı Kürt istiyorlar. Kendi partilerinde bunun örneği var. Naylon bir çiçektir. Böyle olalım istiyorlar. Fakat orada onur yoktur. Biz buna itiraz ettiğimiz için bedel ödetmek istiyorlar" diye konuştu.

Diyalog ve müzakereyi, vatana ihanet olarak gören bir anlayışla karşı karşıya bulunduklarını savunan Demirtaş, "Biz buna yalvarmak zorunda değiliz" ifadesini kullandı.

Demirtaş, "Biz kimsenin köylerini yakıp milyonları sürgün etmedik, biz barış içinde yaşamak istiyoruz. Hakkımızın hukukumuzun kabul edilmesini istiyoruz. 'Türkiye Türklerindir,' eğer halen öyleyse birlikte yaşamın formülünü kendileri bulsunlar. Yok, eğer hepimizinse birlikte yaşama şansına sahibiz. Kürt halkı vardır, bir ulustur" dedi.

Kongrede, DBP'nin tutuklu bulunan Genel Başkanı Kamuran Yüksek ve Sebahat Tuncel eş genel başkanlar olarak tek listeyle aday gösterildi. Türk bayrağının asılmadığı ve İstiklal Marşı'nın okunmadığı kongrede, PKK mensupları için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Daha sonra Kamuran Yüksek'in tutuklu bulunduğu cezaevinden gönderdiği mesaj okundu.

DOKUNULMAZLIKLARLA İLGİLİ DÜZENLEME

Demirtaş, kongre sonrası gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Dokunulmazlıklarla ilgili düzenlemenin iptali ve yürürlüğünün durdurulması için Anayasa Mahkemesine yapılan başvurulardan sonra Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın sosyal medya hesabı üzerinden paylaştığı "Dokunulmazlıklarla ilgili Anayasa'ya madde ekleyen düzenleme, yasama faaliyeti olduğundan bireysel başvuru konusu yapılamaz" mesajıyla ilgili şöyle konuştu:

"Adalet Bakanı, bakandır ama adaletle, hukukla alakası yoktur. Biz yüksek mahkemeye başvuru yaptık, bırak mahkeme diyeceğini desin. Sana ne, sen bir bakan olarak yargıyla ilgili bir kanaat ya da baskı oluşturacak bir beyanda nasıl bulunabilirsin? Senin yaptığın suç. Buradan kendisine söylüyorum, sana ne. Nereye başvururuz, ne sonuç çıkar seni ne ilgilendirir? Adalet Bakanı olman mahkemelerin başkanı olduğun anlamına mı geliyor?"