TİMETURK I HABER MERKEZİ
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Washington´daki parti temsilciliği tarafından düzenlenen konferansta konuştu.
Demirtaş konuşmasında "Ne ben ne de hiçbir arkadaşımız kişisel olarak kaygı duymuyoruz. Belki önümüzdeki kısa bir dönem sonra bir kısmımız cezaevlerinde de olabiliriz" dedi.
Uluslararası toplum, uluslararası dayanışmanın Türkiye'de yaşanan sorunlarla ilgili hayati öneme sahip olduğunu belirten Demirtaş şunları söyledi:
"HALA ÖZERKLİĞİ SAVUNUYORUZ"
"Partimizin kimseden bir talebi yok, partimizin çözüm önerileri var, çözüm projeleri var. Biz kimseden bir talepte bulunmuyoruz. Bu çözüm projelerimiz, çözüm süreciyle çatışma sürecine göre değişmiyor. Türkiye için halen öz yönetim, özerklik, bir tür otonomi halen çözüm önerisi olarak savunuyoruz, barış görüşmeleri devam ettiğinde de bunu savunuyorduk. Partimizin resmi çözüm politikasıdır. Merkezi devlet yönetimine alternatif olarak Türkiye'de özerkliği resmi olarak parti programında savunuyoruz. Ben de o partinin eş genel başkanıyım. Geçen yılda savunuyorduk, önceki yılda, seneye de savunacağız."
"YENİDEN ÇÖZÜM SÜRECİNE DÖNÜLECEĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM"
"Kısa vadede yeniden çözüm sürecine dönüleceğini düşünmüyorum. Kısa vade için umut görünmüyor."
"DOKUNULMAZLIKLAR İLGİLİ KİŞİSEL KAYGI DUYMUYORUZ"
"Ne ben ne de hiçbir arkadaşımız kişisel olarak kaygı duymuyoruz. Belki önümüzdeki kısa bir dönem sonra bir kısmımız cezaevlerinde de olabiliriz. Fakat Türkiye'nin gidişatı açısından dokunulmaz mevzusu ile ilgili çok kaygılıyız. Bu bizim kişisel meselemiz değil. Çılgınlığın artık geri dönülmez noktalara ulaşması demek. Demokratik siyasi kanalların geri dönülmez bir şekilde kapatılması demektir. Bunu önlemeye çalışıyoruz."
"BENİM PARTİM DIŞINDA TÜRKİYE'DE TÜRKİYE PARTİSİ YOK"
Demirtaş, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 'Oralarda taş üstünde taş koymayın, baş üstünde baş koymayın' ifadelerini hatırlatarak, "Bu partinin adı Türkiye partisi. Bu partiye örnek Türkiye partisi deniyor, bize ise, 'Oralarda barış olmalı, diyalog olmalı, masaya oturmalı taraflar, herkes silahını susturmalı' diyen partime ise Türkiye partisi olamadınız deniyor. Buradaki kriter ne kadar çok kan dökülmesini isterseniz veya ne kadar savaş şiddet yanlısı olursanız, ona göre mi Türkiye partisi olunuyor? Buna katılmıyorum. Benim partim dışında Türkiye'de ,parlamento partisi için söylüyorum, Türkiye partisi yok" açıklamasını yaptı.
"İKİ TARAFIN DA GÜVENEBİLECEĞİ ARABULUCU GÜCE İHTİYAÇ VAR"
Demirtaş, ABD'nin arabulucu olarak görev üstlenmesini isteyip istemeyeceğine dair soruyu şu şekilde yanıtladı: "Tabii ki dünyadaki birçok barış görüşmesi, barış sürecinde uluslararası kurum veya devletler arabuluculuk gözlemcilik gibi roller oynadılar. Türkiye'de hükümetimiz bunu kabul etmiyor, buna kapalı. Fakat her hâlükârda bu resmi olarak Washington ABD olabilir ya da sivil inisiyatif olarak, arkasında belki hükümetlerin de olduğu sivil inisiyatif olabilir, bir gözlemci güce ihtiyaç var. Bu güvensizlik ortamında yeniden masaya dönülmesi, güvensizliğin tümüyle ortadan kalkmasına bağlı olacaksa bu hiçbir zaman olmayabilir. İki tarafın da güvenebileceği arabulucu güce ihtiyaç var."
CEMİL BAYIK: ABD İLE TEMASIMIZ VAR
25 Nisan'da BBC'den Ian Pannell'e konuşan PKK'lı Cemil Bayık, muhabirin "Kerkük'te görüştüğümüz PKK komutanları Koalisyon güçleriyle dolaylı temasları olduğunu söyledi, bu doğru mu" sorusuna şu cevabı verdi:
"Dolaylıdan da öte direkt de sayılabilir. Çünkü bizim güçlerimizin DAEŞ'le nasıl mücadele ettiğini dünya alem biliyor. Koalisyon güçlerinden gizli, DAEŞ'le mücadele yürütülmedi. Zaman zaman görüşmeler bile olmuştur. DAEŞ'e karşı mücadele eden, gerillayla iletişime geçmek zorunda."
Bayık, muhabirin bu temasla ABD'den mi bahsettiği sorusuna, "Amerika'dan da, İngiltere'den de… Koalisyon güçlerini temsil eden esas Amerika'dır tabi. Sorun Amerika'yla veya başka biriyle görüşüp görülmeme sorunu değildir" dedi.
ABD NE DEDİ?
Bayık, Ağustos ayında ABD ile temas kurduklarını söylemiş ancak bu açıklama ardından Amerikan Dışişleri Bakanlığı bu iddiayı reddetmişti.
TÜRKİYE: BİZ ÜLKELERİN AÇIKLAMALARINI ESAS ALIYORUZ
Yine 25 Nisan'da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde rutin basın toplantısını gerçekleştiren sözcü İbrahim Kalın, konu ile ilgili kendisine yöneltilen soruya karşılık "Bu tür terör örgütünü aklamaya yönelik çalışmaların gazetecilikle alakası yoktur. Terör propagandasına verilmiş dolaylı bir destekten başka bir şey değildir. Bir takım örgütlerin sözcüleri belli zamanlard açıkıp şu ülkelerle işbriliği yapıyoruz derler. Fakat biz ülkelerin açıklamalarını esas alıyoruz. Nitekim ülkeler tarafından reddedildi" cevabını verdi.