Dolar

35,4163

Euro

36,3116

Altın

3.069,14

Bist

9.910,61

Demirtaş: Dolmabahçe'deki çözüm yoluna bağlıyız

HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş Diyarbakır'da Nevruz konuşmasında 'Dolmabahçe'deki çözüm yoluna bağlıyız' dedi

10 Yıl Önce Güncellendi

2016-03-21 18:40:46

Demirtaş: Dolmabahçe'deki çözüm yoluna bağlıyız

Diyarbakır'daki Nevruz kutlamalarında konuşan HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, Abdullah Öcalan'a hitap ederek başladığı konuşmasında, "Dolmabahçe'de dile getirdiğiniz çözüm yoluna bağlıyız. Savaş, çatışma, ölüm alışmamız gereken normal bir durum değildir. Normal olan bütün barışçıl yollarda ve yöntemlerde ısrar etmektir. Müzakere dediğimiz şey, çözümleri masaya koymaktır. Yenmek ve yenilmek, öfke ve kin üzerine müzakere masası kurulamaz" dedi.

Demirtaş, konuşmasında şunları söyledi:

"Kürt halkının inkarı üzerinden barış süreçleri yürütemeyiz. Şeffaf, açık müzakereye ihtiyaç var. Konuşabilmek için öncelikle bomba ve silah seslerinin durmasını sağlamamız lazım.

Demokratik siyaset alanını genişletmemiz lazım. Yeniden çözüm masasına dönülmesi, öfke ve kinin halklarımızı teslim almasına fırsat vermeden yeni bir barışın sorumluluğunu almaya hazırız. Ankara'daki siyasetçiler anlamalı ki AKP birleştirici bir parti değil. Toplum çoğulcu yapısıyla, farklı siyasi ideolojik yapılarıyla, farklı inanç ve mezheplerle birleştirecek şey, bir parti, ırkçılık olamaz.

Gün gelecek söz bitecek. Sözün bittiği yere gelmek istemiyoruz. Bize oy vermiş, desteklemiş, duası gönlü bizimle olmuş her kardeşimizin bize emaneti çözümün yolunu açmaktır. Bu emanet bizde oldukça cesaretli davranarak, halkın ölümüne izin vermeyeceğiz. Bütün yoldaşlarım arkadaşlarımla birlikte siyasi çözüm için uğraşacağız.

Son üç Amed Nevruzu'nda bütün halklarımızı sıcacık kavrayan o duyguyu unutmadan o günlere dönmenin adil bir barışın şartlarını hepimiz oluşturalım. Eğer bu politikada ısrar edilirse görecekler ki bu sözlerin kıymetini anlayacaklar. Asıl olan güzel konuşmak değil güzel eylemektir."

DOLMABAHÇ:E MUTABAKATI NEDİR?

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, İçişleri Bakanı Efkan Ala, AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı Muhammed Dervişoğlu, HDP grup başkanvekilleri Pervin Buldan, İdris Baluken, HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'nde bir araya gelmişti.

Toplantıda 10 madde üzerinde uzlaşmaya varılmıştı. Söz konusu maddeler şu şekilde:

"1. Demokratik siyaset; tanımı ve içeriği,

2. Demokratik çözümün ulusal ve yerel boyutlarının tanımlanması,

3. Özgür vatandaşlığın yasal ve demokratik güvenceleri,

4. Demokratik siyasetin devlet ve toplumla ilişkisi ve bunun kurumsallaşmasına dönük başlıklar,

5. Çözüm sürecinin sosyo-ekonomik boyutları,

6. Çözüm sürecinde demokrasi-güvenlik ilişkisinin kamu düzenini ve özgürlükleri koruyacak şekilde ele alınması,

7. Kadın, kültür ve ekolojik sorunların yasal çözümleri ve güvenceleri,

8. Kimlik kavramı, tanımı ve tanınmasına dönük çoğulcu demokratik anlayışın geliştirilmesi,

9. Demokratik Cumhuriyet, ortak vatan ve milletin demokratik ölçütlerle tanımlanması, çoğulcu demokratik sistem içerisinde yasal ve anayasal güvencelere kavuşturulması,

10. Bütün bu demokratik hamle ve dönüşümleri içselleşleştirmeyi hedefleyen yeni bir anayasa."

ÖNDER: EŞME RUHU DEDİM, İŞİ SUR'A GETİRDİNİZ

Nevruz Parkı'nda konuşanlar arasında HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder de vardı. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nu eleştiren Önder, şöyle konuştu:

“Bu bölgenin gerçekliğini bilenler, bu anneleri bir kez görenler evlatlarının bir kısmını dağa, bir kısmını toprağa, bir kısmını Meclis'e gönderdiğini bilirlerdi. Sayın Öcalan ile aramızda dağlar, denizler olabilir, bize bir mesajı var, üç yıl birlikte mesai yaptık barış uğruna, daha iyi bir ülke uğruna. Yazdıkları, söyledikleri şeyler bugün bu faşist tecrit zihniyetine rağmen bize ulaşıyor. Muhtemelen iktidara şunu söylerdi; ‘Bre ahmaklar, ben size Eşme Ruhu dedim, bölgeyi ortak evimiz yapalım dedim, adına Eşme Ruhu dedim siz getirdiniz işi Sur'a, Cizre'ye katliama varan uygulamalara."

"MÜZAKERELER NEREDEN KALMIŞSA DEVAM EDELİM"

Önder, hükümete İmralı'nın açılmasını da isteyerek "Açın İmralı yolunu müzakereler nerede kalmışsa oradan devam ederek bir haftada ülkemizin çehresini değiştirelim" dedi. Önder, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Her türlü hukuki, cezai, yasal, insani ne tür vebali varsa biz üzerimize almaya hazırız. Bunun için size son derece önemli bir çağrı yapıyoruz. Evladının yolunu gözleyen Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Arap, Ermeni bütün annelere burada taahhüt ediyorum ki çağrımıza cevap verilirse 1 hafta içerisinde barışı sağlarız. 8. gün olursa beni Diyarbakır Meydanı'ndan çarmıha gerin. Yeryüzünü savaşla, ölümle, zulümle daha fazla kirletmeyelim. Tarihi çağrımızı tekrar yapıyoruz. Zulme boyun eğmeyen 7'den yetmişe köle olmayı, biat etmeyi reddeden bu ülkenin her bucağındaki bütün kardeşlerime barış sözü veriyoruz."

‘SÖZÜN BİTTİĞİ YERE GELMEYELİM'

Devlet aklı, ortak akıl ferasetsiz kalmışsa kendi halkını felakete sürükler. Doğru olan şey ortak akılla hareket etmektir. Israrla HDP üzerinden akıl almaz bir saldırı politikası yürütmek kimseye kazandırmaz. Kürdün tarihini inkar etmeden, Türkü inkar etmeden halklarımızın bir arada eşitçe yaşaması için kurulmuş bir partidir HDP. Bu partiyi yok etmek ortak yaşamı da yok etmek demektir. Bugün HDP dışında hiçbir parti barış sözcüğünü ağzına almıyor. Daha fazla savaş, kıyım, katliam diyenlerden hayır gelmez. Siyaseten önümüzü kesmeye çalışıyorlar, bizden koparacakları 3-5 oyun kendilerine yarayacağını düşünenler kendi bindikleri gemiyi yakıyorlar.

Halkları, tarihlerini, kültürlerini inkar etmeden nasıl bir arada yaşayabileceğimiz üzerine politika yürütmeliyiz. Tek adam yerine yerinden öz yönetim anlayışıyla, tek kimliğin tek milletin egemenliğine karşı çoğulcu demokrasi anlayışı için HDP'yi büyütmek çözümü büyütmektir.

Gün gelecek söz bitecek. Sözün bittiği yere gelmek istemiyoruz. Bize oy vermiş, desteklemiş, duası gönlü bizimle olmuş her kardeşimizin bize emaneti çözümün yolunu açmaktır. Bu emanet bizde oldukça cesaretli davranarak, halkın ölümüne izin vermeyeceğiz. Bütün yoldaşlarım arkadaşlarımla birlikte siyasi çözüm için uğraşacağız.

Diyarbakır'dan gönderilen bu mesajı Ankara ve dünya iyi okumalı. Son üç Amed Newroz'unda bütün halklarımızı sıcacık kavrayan o duyguyu unutmadan o günlere dönmenin adil bir barışın şartlarını hepimiz oluşturalım. Eğer bu politikada ısrar edilirse görecekler ki bu sözlerin kıymetini anlayacaklar. Asıl olan güzel konuşmak değil güzel eylemektir.

Bir gün gelecek, bizler söz verdiğimiz özgür günleri direnen evlatlarımıza halklarımıza armağan edeceğiz. Bu görkemli duruşunuzdan dolayı, “Zulme karşı dimdik ayaktayız” diyen bu fotoğraftan dolayı hepinize teşekkür ediyorum. Bütün halkların Newroz'u kutlu olsun.

Haber Ara