Diyarbakır 7. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya Edirne F Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan Demirtaş katılmazken, avukatları hazır bulundu.
AVUKAT "YARGILAMA DURSUN" DEDİ
Duruşmada savunma yapan avukat Mehmet Emin Aktar, müvekkilinin milletvekili olduğunu belirterek, yasama dokunulmazlığının bulunduğunu ileri sürdü. Aktar, yargılanmanın durdurulmasını talep etti.
Avukat Mahsuni Karaman ise müvekkilinin yaptığı açıklamaların temsil ettiği halk kitlesi ve siyasi kimliği itibarıyla ifade hürriyeti kapsamında kaldığını öne sürdü.
Kahraman, müvekkilinin yaptığı konuşmaların yer yer sert, siyasi eleştiri mahiyetinde olduğunu, bu nedenle beraat kararı verilme koşullarının mevcut olduğunu savunarak, müvekkilinin beraatine karar verilmesini istedi.
Aynı sevk maddesiyle müvekkili hakkında başka illerde birden fazla dava ve soruşturmaların bulunduğunu bildiren Karaman, şunları kaydetti:
"Müvekkilim hakkında İstanbul, Ankara, Ağrı, Mersin, Mardin'de açılan dava dosyaları derdest durumdadır. TCK 43. maddeye esas teşkil edilmek üzere tüm bu dosyaların incelenerek bu hususta zincirleme suç hükümleri uyarınca son suçun işlendiği yerin mahkemesi tespit edilerek tüm dosyaların tek dosyada birleştirilmesini talep ediyoruz. Çünkü ayrı ayrı yargılanmalar sonucunda verilecek muhtemel ayrı ayrı hükümler müvekkilin aleyhine bir durum yaratacaktır. Tüm yargılanmaların aynı dosya kapsamında yürütülmesi ve hükme gidilmesi halinde tek hüküm kurulacaktır."
Savunmaların ardından mahkeme, yargılanmanın devamında usul ve yasaya aykırılık görülmediği gerekçesiyle yargılanmasının durdurulması talebinin reddine karar verdi.
Mahkeme, avukatların Diyarbakır 2. Asliye Ceza Mahkemesinde Demirtaş hakkında aynı suçtan açılan davanın birleştirilmesi talebi üzerine incelenmek üzere söz konusu dosya isteyerek, bir sonraki celsede Demirtaş'ın Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden hazır edilmesi için bulunduğu cezaevine yazı gönderilmesini kararlaştırdı.
NE CEZA İSTENİYOR?
İddianamede, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında 8 Eylül 2015'te yaptığı konuşmada, TCK 301/1 maddesi uyarınca "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini alenen aşağılama" suçundan 6 aydan 2 yıla kadar hapis mahkumiyeti halinde TCK 53/1 maddesi gereğince "belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılması" isteniyor.
