Destici, 27 Mayıs askeri darbesinin 62'nci yılı nedeniyle mesaj yayımladı.
Her ülkenin, her milletin tarihinde utandığı, yüzleşmekte zorlandığı, hatırlamak istemediği hadiseler olduğunu belirten Destici, şunları kaydetti:
"27 Mayıs 1960 tarihi, Cumhuriyet tarihimizin kara günlerinden biri olarak hafızalarımızda yer alıyor. 27 Mayıs darbesiyle yeryüzündeki son bağımsız Türk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'nin, kuruluşunun henüz 37. yılında, onu devlet yapan temel müesseseleri, anayasası, parlamentosu, hükümeti, cumhurbaşkanlığı makamı, yargı kurumları, en önemlisi silahlı kuvvetleri, tüm kuralları ve gelenekleriyle yerle bir edildi, devlet olma vasfı kaybettirildi. O günden bugüne devam eden, milleti, milletin kararlarını, ruhunu, iradesini yok sayarak, 'milletin silahları, teçhizatı ve imkanlarıyla eşkıyayı hükümdar yapma hastalığı'nın mikrobu, ülkemize bulaştırıldı."
Çoğu İstiklal Savaşı gazisi ve kahramanı olan Türkiye Cumhuriyeti'nin seçilmiş yöneticilerine, hiç kimsenin vicdanının kaldırmayacağı muameleler yapıldığını, Yassıada mahkemelerinde verilen cezaları hatırlatan Destici, şöyle devam etti:
"Maalesef, bugün hala, 27 Mayıs darbesiyle hak ettiği ölçüde yüzleşebilmiş değiliz. 27 Mayıs darbesi bazı çevrelerce hala savunulabiliyor. Üzülerek ifade ediyorum, seçilmiş bir iktidarı, anayasayı yürürlükten kaldırarak silah zoruyla devirmek ülkemizde hala meşru gösterilmeye çalışılabiliyor. Hesabı ancak sandıkta ve yargıda sorulması gereken konular, bugün bile, darbecilerin işledikleri cinayetlerin bahanesi olarak telaffuz edilebiliyor. Bu siyasi anlayışın ülkemizde hala var olduğunu gördüğümüzde, ülkeyi yönetme imkanı bulduklarında, millete ve millet iradesine nasıl yaklaşacakları konusunda endişe duymaya devam ediyoruz."
Mustafa Destici, Türkiye'de çok sayıda darbe ve darbe girişimleri yaşandığına işaret ederek, darbelerin yöntemleri, nitelikleri, gerekçeleri itibarıyla, birbirlerinden farklı gibi görünseler de tümünün dış bağlantılı olduğuna ve ülkeyi onlarca yıl geriye götürdüğüne dikkati çekti.
BBP Genel Başkanı Destici, şu ifadeleri kullandı:
"Milletimiz ise 27 Mayıs 1960'tan bugüne, tüm darbeleri lanetlemiş, son olarak, 15 Temmuz 2016'da, tanklara, savaş uçaklarına, namlulara göğsünü siper ederek devletini korumuş, kendine, devletine ve geleceğine sahip çıkmıştır. 27 Mayıs darbesinin 62. yılında, millet iradesine yönelen tüm girişimlerin, aslında milletin istiklal ve istikbaline kurşun sıktığı gerçeğini hatırlıyor, 1960 darbesinin düzmece mahkemelerinde canlarını veren, Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı Adnan Menderes'i, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu'yu, Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ı ve darbe şartlarında kaybettiğimiz tüm vatandaşlarımızı rahmetle anıyorum."
Destici, 27 Mayıs 1980'de şehit edilen Gün Sazak'ı da 42 yıldır dinmeyen acısıyla sevgi, saygı, rahmet ve minnetle andıklarını vurguladı.
Bu arada Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Türkiye Muhtarlar Federasyonu Genel Başkanı Ramazan Özünal'ı kabul etti.
Destici, Özünal ve beraberindekileri parti genel merkezindeki makamında ağırladı.
Ramazan Özünal, muhtarlara verdiği destekten dolayı Destici'ye teşekkür ederek, görüşmede muhtarların topluma mal olmuş insanlar olduğunu ifade ederek, özlük haklarının iyileştirilmesinden dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Federasyonlarının 300 şubesinin ve 38 bin üyesinin bulunduğunu kaydeden Özünal, "Yasal donatımı ve yetkileri olan iki türlü muhtarlık yerine tek muhtarlığa dönüşmüş çağdaş bir muhtarlık istiyoruz. Tüzel kişiliklerine göre iki türlü muhtarlık vardı. Birincisi mahalle muhtarlığı, tüzel kişiliği olmayan muhtarlık tipidir. Diğeri ise köy muhtarlığı, tüzel kişiliği olan muhtarlıktır. O bakımdan ileride bunların düzeltilmesi için birlikte yapacağımız çalışmalarımız neticesinde ülkemiz ve milletimiz için gayret göstereceğiz." diye konuştu. "Muhtarlar, millet ve devlet arasında önemli bir köprüdür"
BBP Genel Başkanı Destici de ziyaretinden dolayı Özünal'a teşekkür ederek, partisinin ayrım gözetmeksizin bütün muhtarların evi olduğunu belirtti.
Muhtarlarla ilgili son yıllarda büyük iyileştirmelerin olduğunu anımsatan Destici, "Maaşları, ödenekleri, silah ruhsatları başta olmak üzere, muhtarlık binaları gibi birçok alanda kazanımları oldu. Daha iyi olması için başka da yapılması gereken şeyler var. Biz BBP olarak, TBMM'de dile getirilmesi gereken konular var ise onları gündeme getireceğiz. Kanun çıkması gerekiyorsa kanun teklifi vereceğiz çünkü muhtarlar, millet ve devlet arasında önemli bir köprüdür. Bu yüzden biz muhtarlarımızı çok değerli görüyoruz." ifadelerini kullandı. "İsrail, Filistinlilere saygı gösterecek"
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun İsrail ziyaretine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Destici, Çavuşoğlu'nun tecrübeli bir bakan olduğunu, hükümetin son 6 yılda izlediği tam bağımsız Türkiye politikasını desteklediklerini ifade etti.
Türkiye'nin, İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliği konusunda haklı bir duruş sergilediğini dile getiren Destici, şunları kaydetti:
"Bizim İsrail ile temelde bir problemimiz yok. Bizim İsrail ile ilişkilerimiz niye geriliyor, niye bozuluyor? Bunun sebebi ise Kudüs, Mescid-i Aksa ve Filistin davasıdır. Birincisi İsrail, Kudüs'ün hem Müslümanların hem Hristiyanların hem de Yahudilerin yani üç dinin de kutsal şehri olduğunu kabul eder ve böyle bir tavır ortaya koyarsa problem yok. İkincisi bizim yani Müslümanların ilk kıblesi Mescid-Aksa'dır. Dolayısıyla bizim için oranın dokunulmazlığı vardır. Oraya askerini, polisini sokmayacak, oradaki Müslümanlara ibadet ederken müdahale etmeyecek. Üçüncüsü de işgal ettiği topraklar var. Uluslararası hukuku hiçe sayarak yeni işgaller yapması, işte orada Filistinlileri katletmesi, zulme uğratması ve topyekun Filistin'i, siyonist İsrail devleti haline getirmek istemesine bizim itirazımız var. Bizim başından beri önerimiz iki devletli bir çözümdür. Keşke baştan hiç İsrail kurulmasaydı ama artık olmuş. O zaman burada İsrail'den daha çok Filistin devletinin toprağı vardır. İsrail, bunu bilecek ve buna göre tavır koyacak. İsrail, Filistinlilere saygı gösterecek. Hamas'ı bir terör örgütü olarak görmekten vazgeçecek."
Destici, Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde bugün terör örgütü PKK mensuplarınca açılan taciz ateşi sonucu şehit olan piyade sözleşmeli er Mehmet Meral'e rahmet dileyerek sözlerini tamamladı.