'Devlet bir zamanlar Bandırma Vapuru’nun adını bile unutmuştu'
'Mustafa Kemal Paşa ile arkadaşlarını Samsun’a Bandırma’nın götürdüğü farkedilince bu vapur arandı ama bu defa artık mevcut olmadığı, sökücüye verilip parçalattırıldığı öğrenildi!'

Oluşturma Tarihi: 2019-05-19 11:52:07

Güncelleme Tarihi: 2019-05-19 11:52:07

Habertürk Yazarı Murat Bardakçı, bugünkü köşesinde Mustafa Kemal Atatürk'ün milli mücadeleyi başlatmak için Samsun'dan hareket ettiği Bandırma Vapuru'nun zamanında söktürülüp parçalandığını, devletin unuttuğunu yazdı. Bardakçı ayrıca yaygın olarak kullanılan Bandırma Vapuru fotoğrafının da asıl vapura ait olmadığını söyledi.

İşte yazının ilgili bölümü:

SÖKÜLÜP PARÇALANDI

Devlet, Bandırma adında bir vapurun mevcudiyetini ve bir hatıra olarak muhafaza edilmesi yahut müze haline getirilmesi gerektiğini ancak 1933'te hatırladı ama önce Samsun yolculuğunun Bandırma değil “İnebolu” adındaki bir başka vapurla yapıldığı zannedildi, Paşa ile arkadaşlarını Samsun'a Bandırma'nın götürdüğü farkedilince bu vapur arandı ama bu defa artık mevcut olmadığı, sökücüye verilip parçalattırıldığı öğrenildi!

Hadise şöyle cereyan etti:

Ankara Halkevi, 1933'te Ankara'da kalıcı bir İnkılâp Müzesi kurmaya karar verdi; Halkevi'nin reisi Nafi Âtuf Bey (Kansu),bu işle Müze ve Sergi Şubesi Mümessili Selim Bey'i vazifelendirip Gazi'yi Samsun'a götüren İnebolu Vapuru'nu bulmasını istedi.

Selim Bey, Nafi Âtuf Bey'e 9 Haziran 1933'te gönderdiği yazıda Samsun yolculuğunun İnebolu değil, Bandırma Vapuru ile yapıldığını söylüyor ama hurda demir olarak satıldığı için artık mevcut olmadığını haber veriyor ve Cumhuriyet Arşivi'nde 490-1-0-0/1199-203 numaralı dosyada bulunan belgelere göre bir başka Bandırma'nın fotoğrafını gönderiyordu:

“…Gazi'nin İstanbul'dan Samsun'u teşrifleri İnebolu vapuru ile değil, Bandırma vapuru ile vukubulmuştur. Bu Bandırma vapuru son derece eski ve küçük bir vapurmuş. Seyrüsefain İdaresi onu muhafaza imkânını görememiş olacak ki, onu hurda demir makamında satmış. Yalnız, geminin hatırasını tespit için vapurun ismini o sırada satın alınan diğer küçük bir vapura koymuş. Hattâ, ilk vapurdaki eski harflerle olan ismi de bu vapura nakletmiş. Takdim ettiğim resim bu ikinci vapurun resmidir. Bilmem, işinize yarayabilecek mi? İlk vapurun resmi Seyrüsefain İdaresi'nde yok. Ben onu da arattırmaktayım. Bulur bulmaz takdim ederim…”.

Bu malûmatı alan Halkevi Reisi Nafi Âtuf Bey, Seyrüsefain İdaresi'ne, yani Denizyolları'na da bir yazı gönderip Ankara Halkevi'nin kuracağı İnkılâp Müzesi için millî inkılâbımız ve bilhassa Millî Mücadele Tarihi'ne ait vesika ve hatıraların toplanmasına çalışılacağını söyledi ve “Gazi Hazretleri'ni ilk defa Samsun'a götüren hangi vapur olduğu, süvari ve çarkçısı ve içinde çalışanların kimler olduğu, vapurun adı, kaç günde Samsun'a gitmişlerdir ve bu vapur halen duruyor mu, plân ve resimleri veyahut küçük bir modeli var mıdır, mezkûr vapurun eb'adı nedir, diğer vapurlardan başka farika-i mümeyyizsi mevcut mudur?” diye sordu.

Denizyolları, Nafi Âtuf Bey'e 6 Ağustos 1933'te İşletme Müdürü Sadettin Bey'in bir yazısı ile cevap verdi...

Tarihimizle ne kadar alâksız olduğumuzun tam bir yazılı misalini teşkil eden ama Bandırma Vapuru hakkında devlet arşivlerinde en ziyade malûmat veren evrak olan, özellikle de Bandırma'nın fizikî özelliklerini, personelini ve âkıbetini ayrıntıları ile anlatan bu cevabın metnini aynen naklediyorum:

“Halkevi Riyaseti'ne,

20. 6. 1933 tarih ve 49 sayılı tahriratları cevabıdır:

Reisicumhur Hazretleri'ni ilk defa Samsun'a götüren gemi “Bandırma” vapurudur.

Vapur, tesadüf ettiği muhalefet-i havadan dolayı Sinop limanına iltica ettiğinden İstanbul'dan hareketinin dördüncü günü Samsun'a muvasalat etmiştir.

Bandırma Vapuru, 1878 tarihinde İngiltere'de inşa edilmiş ve eski ismi “Trokadero” olan 279 cesamet ve 192 rüsum tonasında bir gemidir.

Geminin tûlü (uzunluğu) 15.4 kadem, arzı (genişliği) 29.9 kadem ve umku (derinliği) 21.2 kadem ve sür'ati saatte 9 mildir. Birinci mevki kamarasında 20 yatak, ikinci mevki kamarasında 16 yatak mevcuttur. Güvertesi 300 güverte yolcusunu istiaba kifayet edecek büyüklüktedir”.

Sadettin Bey, yazısının sonuna Bandırma Vapuru'nda bulunan ve dün yayınladığım müretebbat listesini de ilâve etmişti…

ÇANKAYA BİLE HATIRLAMADI

Devlet, bütün bu araştırmalara ve yazışmalara rağmen Bandırma Vapuru'nun âkıbetini hafızasına bir türlü nakşedemedi ve aynı mesele 24 sene sonra tekrar gündeme geldi.

Celâl Bayar'ın Cumhurbaşkanlığı sırsında Genel Sekreter Fikret Belbez 28 Ağustos 1957'de Başbakanlık'a bir yazı gönderdi. Bugün yine Cumhuriyet Arşivleri'nde “30-1/41-244-18” numaralı dosyada muhafaza ediken yazıda “Reisicumhurumuz, Atatürk'ü 1919 senesinde Samsun'a götürmüş olan ve 1950 yılına kadar ‘Bandırma', bilâhare ‘Ülgen' ismi altında çalışan ve hâlen Denizcilik Bankası'nca hizmet dışına çıkartılmış bulunan vapurun, tarihî kıymeti dolayısiyle eski adı ile ve müze olarak muhafaza edilmesinin muvafık olacağını ifade buyurmuşlardır” diyordu.

Cumhurbaşkanlığı hâlâ ismi daha sonra “Ülgen” yapılan “yeni” Bandırma'nın Mustafa Kemal ve arkadaşlarını Samsun'a götüren “Bandırma” olduğunu zannediyordu. 1933'te ortaya çıkartılan ama sonradan unutulan ayrıntılar Denizcilik Bankası'nın genel müdürü ile yapılan temastan sonra tekrar farkedildi ve Başbakanlık'a gönderilen yazının altına 14 Kasım 1957'de “Denizcilik Bankası Umum Müdürü ile görüşüldü. Hâlen gemi sökülmüş vaziyettedir. Plânları istenmiş. Bir maketi yapılacak” notu düşüldü ve sonraki senelerde Bandırma vapurunun eldeki bir-iki fotoğrafına bakılarak maketleri ve bir de benzeri yapıldı.