Dolar

34,5962

Euro

36,5585

Altın

2.930,41

Bist

9.278,57

'Devlet okulları, çocukları evden/sokaktan birkaç saat uzak tutmak içindir'

Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) kamuoyunun ve ilgili kuruluşların değerlendirmesine sunduğu yeni müfredat gündemde... Müfredat değişikliğiyle eğitimin tüm aşamalarında kalite beklentisinin karşılanıp karşılanmayacağı merak ediliyor...

7 Ay Önce Güncellendi

2024-05-03 10:27:38

'Devlet okulları, çocukları evden/sokaktan birkaç saat uzak tutmak içindir'

Sabah gazetesi yazarı Haşmet Babaoğlu, MEB'in gündemdeki yeni müfredat çalışmasıyla ilgili dikkat çeken veriler paylaştı...

Babaoğlu'nun "Eğitime dair tarihsel ve güncel masallar" başlıklı yazısı;

DEVLET OKULLARI, ÇOCUKLARI EVDEN VE SOKAKTAN BİRKAÇ SAAT UZAK TUTMAK İÇİNDİR

İnkâr edebilir misiniz?
Devlet okulları, çocukları evden ve sokaktan birkaç saat uzakta tutmak içindir.
Gerisi süslü hayallerdir.
Geçenlerde öğretmen arkadaşlarla sohbet ediyoruz; içlerinden biri "Bana öğretmen değil gardiyan deseniz daha doğru" dedi; sustuk uzun bir süre...

ÇOCUKLARIN KADERİ

Ve şunu da hep bilmiyormuş gibi yapıyoruz...
Ülkemizde iki ayrı okullaşma modeli var; devlet okulları ve özel okullar...
Birincisinde öğretmenler çocukları oyalamak ile bir şeyler öğretmek arasında salınıp duruyorlar; ikincisinde ise tüketiciye (parayı bastıran velilere) kendilerini beğendirmek için helak oluyorlar.
Çocukların kaderleri mi?
Çok fark ediyor.

KEMALİSTLER BİR TARAFTAN MUHAFAZAKARLAR BİR TARAFTAN ÇEKİŞTİRECEK

Okullar şöyle mi olsa, öğretmenler böyle mi olsa...
Oysa nasıl olursa olsun, olmuyor!
Şimdi de bir süre müfredat değişikliği üzerine tartışacağımız belli oldu.
Milli Eğitim Bakanlığı bunu istiyor...
Sonuç?
Korkarım ki...
Kemalistler bir tarafından, muhafazakârlar öte tarafından çekiştirecek müfredatı; sonra renksiz, kokusuz bir ara yol bulunup durum yine idare edilecek...

TÜRKİYE'DE EĞİTİM VE OKULLAŞMA

İşin esası şu...
Cumhuriyetin eğitim tarihine ve ideallerine dair herkesin bir fikri var ama gerçeklerle hesaplaşan yok...
Mesela kurucu rejimin daha ilk yıllardan başlayarak muazzam bir eğitim ve okullaşma seferberliği yaptığına inanılır.
Oysa gerçek çok farklıdır.
Buyurun size örnek...
1923-24 ders yılında bütün ülkede 72 ortaokul vardı.
Kuruluş sonrası ortaokulların sayısı 15 senede ancak 140'a çıkabilmiştir.
1924'te 23 lise vardı; 1938'de sayıları 68 olmuştur.
Sadece bu rakamlar bile tarihsel gerçekler ile ideolojik tasavvurlar arasındaki derin farkı göstermeye yeter.

OKUL DENEN ŞEY OYALAMACAYA DÖNÜŞTÜ

Bazıları inanmak istemez ama ciddi bir okullaşma için ülke Demokrat Parti dönemine kadar beklemiştir. Esas yaygın eğitim ve ülkenin dört bir yanını saran okullaşma ise, önce Adalet Partisi, sonra AK Parti ile gelmiştir.
Anlayacağınız...
Çok şey için geç kaldık; belli bir çıtayı yakaladığımızda ise okul denen şey "oyalamaca"ya dönüşmüştü...
Şimdi herkes sıra eğitimde kaliteye gelsin artık diyor ya...
Peki ama nasıl olacak?

SON VİDEO HABER

Çin'de üst üste 'toplumdan intikam' saldırıları

Haber Ara