Dilipak'ın “Metaverse ve Squid Game” başlıklı yazısından önemli bir bölüm:
Sahi, biz şu “Z kuşağı”nı anlayamadık, onları böyle bir geleceğe hazırlamadık! Onlar da hiç tanımadıkları bir dünyaya doğru dolu dizgin koşuyorlar! Oysa koştukları topraklar mayınlanmış! Mayınlı bir tarlada koşarken patlattıkları mayınlar, uzaktan bakanlar için bir kutlama töreninde patlatılan maytaplar gibi gökyüzünü aydınlatıyor.
İnsanoğlu mitolojideki gibi gökkuşağının altından geçerek cinsiyet değiştiriyor. Artık bizler resmen birer “Gender”iz. Din, ahlak ve gelenekten “arındırılmış” BİREYleriz artık.
Ahiretteki cenneti beklemeye kimsenin sabrı yok. Yeryüzünde bir cennet(!) için FaceBook önemli bir adım attı ve METAVERSE için 10.000 kişilik bir kadro, yeryüzünde bir cennetin(!) inşası için kolları sıvadı. Sizi bu yeni dünyaya hazırlamak için şimdilik SQUID GAME ile hazırlıklara başlayabilirsiniz. Dikkat, bu konudaki bütün vaadler Şeytanın vaadleri. Atamız Adem ve Havva Annemiz bu yüzden Cennetten çıkarılmışlardı. Yani onlara “Yeryüzünde bir cennet ve ebedi bir hayat” vaad etmişti. “Havva Annemiz” diyorum da, Yahudi, mitolojisine göre, o Cennetten çıkarılan Mor Derili LİLİTH idi. Şimdi size TransHumanizm ve NeuraLİNK ile bunu vaad ediyorlar. Kadın-erkek, işçi-patron ve mülkiyetin olmadığı bir dünyaya, herkesin her şeyin sahibi olduğu yeni bir dünyadan söz ediyorlar.
Sahi bizim yerli Ateistler neden dine karşı çıkarken “Dinsizlik dini”, “dine karşı bir din” olan bu Ateizme karşı çıkmazlar. Aslında bu süreçte “Bilim” dedikleri şey de, CoVİDİZM ile birlikte dinleşmedi mi? Bilim adamları sanki bu pozitivist dinin ruhanileri kesildi başımıza. Siyasetçiler İlahlaştı, bürokratlar Rableşti sanki! Yerli Ateistler böyle bir işe hazır değillerdi. Yerli solcular ve sosyalist, anarşistler de, kapitalizme ve faşizme karşı çıktıkları kadar globalizme karşı çıkamıyorlar sanki.
Hay Allah, bizim tarikat, cemaat, o eski mücahidlerimiz karşı çıkabiliyor mu ki! Ya da ne kadar karşı çıkabiliyorlar. Bir tek İslam var ve kaç çeşit Müslüman! Hani Müslümanlar ancak kardeş olabilirdi! Biz birbirimize benziyoruz metodik açıdan aslında. Herkes biraz “Metodik Kemalist”. Birileri Yeşil Kemalist, birileri Kırmızı Kemalist, birileri Mor, Sarı, Haki Kemalist. Ve tabii YKMSH+. Kemalizm aslında konjonktüre göre inkılabçı bir dönüşüme açık bir topluluktu ama, artık onlar da oportünist ve muhafazakar bir politika izliyorlar genelde. CHP'nin ADD, ÇYDD'nin global dayatmalar, CoVID karşısında sesi çıkıyor mu? Global çete herkesi yemledi (affedersiniz fonladı) ve artık fon lokması içindeki oltayı yutunca da, artık oltayı yutan balıklar (Sazan türü özellikle) yem istemiyorlar! Dinin de, ideolojinin de geni ile oynadılar, dinler ve ideolojiler de mutasyona uğradı. Oysa artık yeni dünyayı, eski kavram ve kurumlarla açıklamak mümkün değil. Şimdi mutasyona uğrama sırası insanda.
Bizim Z kuşağı kendilerinin ölümsüz olacağını sanıyor, ama onlar senaryoda, eski insan türünün son örnekleri olacağı için “Z kuşağı” diyorlar.
Z kuşağı kardeşlerimiz, kafalarını bugünkü eğitim, media, siyaset yönlendirmelerinin dışında tutarak, geçmişin bilgi birikimi ve geleceğin umudu ile bugününü yeniden tanımlamalı. Daha akıllı, bilgili, daha cesur, daha ahlaklı olmalı. Dünü doğru bilmiyor olabiliriz, bugünkü halimiz sorun çözmüyor, sorun üretiyor. Dayatılan gelecek ise bize cennet hayali yüklerken, siber köleliğin yoluna sevk ediyor. Z kuşağı biyolojik insan türünün son örnekleri olarak planlanıyor aslında. Avatarların, Humanoidlerin, Klonoidlerin dünyasında size fazla bir yer yok. Sonu yaşayanların beyinleri kopyalanacak bir data merkezi, genetik yapıları ise gen arşivi için bir malzeme. İnsan yok artık “Nesne” var. Zaten insan, hayvan, makine arasındaki iletişim “Nesnelerarası bilgileşim” şeklinde olacak. Geleceğin dünyasında, geçmişin bilgisine ulaşırken, geçmişten bu dünyaya taşınan karakterle de birarada olabileceksiniz. Eflatun ya da Mevlana'yı eğer gen kopyalarını alırsanız Klonoid olarak yeniden dünyaya getirebilirsiniz. Ya da eldeki verilerden yola çıkarak onu sanal alemde bir avatara dönüştürebilirsiniz. Yani CoVID meselesini daha önce yazıp anlatmaya çalıştığım gibi Mevlana ile Eflatun'u tartıştırabilirsiniz. Yani geçmişi bugüne taşımak, yaşayanları bedensiz olarak geleceğe ötelemek mümkün. Ölüleri diriltebileceğini(!) dirileri gelecek zamana öteleyebileceğiniz, karma kişilikler olarak birden fazla canlı ya da kişiliği tek kişilikte canlandırabileceğiniz(!) yeni bir dünyadan “Paralel evren”den söz ediyoruz. Yeni internet “Nesnelerin interneti” olacak ve orada yeryüzünde bir cennet(!) inşa edilecek. Squid Game ve Metaverse sizi böyle bir dünyaya çağırıyor. Şimdi bir oyunla başlayacak, eğitilecek ve uyum performansınız test edilecek.
Ha, geleceğe ötelenen biyolojik insanların bedenleri eskisi gibi yakılmayacak ya da toprağa gömülmeyecek, kompoza dönüştürüleceksiniz. Eski bedenini unut, sana, sen lazım olduğunda yeni bir beden giydirilecek!?
Baumann Iskarta hayatlara karşı uyarmış ve kriminal risk taşıyan, ürettiğinden fazlasını tüketen, moderniteye direnenlerin, dejenere ettikleri toplumun dışına itilmeleri gerekiyordu. Sosyal Darwinizm, Öjenik hareket, Yeni Malthusçulara göre ürettiğinden fazlasını tüketenler, çöp insanlar ve Iskarta İnsancıklar gelişmenin önünde engel oluyor! Ayakta kalamayanlar elenmelidir. Zaten Yeni Dünya Düzeni'nde fazla insana gerek yok. Yaşasın Neo Faşizm!
YeniAkit