Türkiye ilk haftasını dolduran deprem felaketinin yaralarını sarmaya çalışırken, felaketin büyüklüğü ve devam eden artçı depremler nedeniyle sosyal ve kurumsal hayattaki etkisini atlatmanın zaman alacağı belirtiliyor.
Öte yandan muhalefet tarafından bazı siyasiler yaklaşan seçimler için "seçim vaktinde yapılmalı, en geç Haziran'da olmalıdır" şeklinde yorumlarda bulunurken, OHAL ilanı da tepkiyle karşılandı. "Olağanüstü hal, seçimi yaptırmamak içindir'' iddialarının ortaya atılması üzerine seçimlerin zamanında yapılıp yapılamayacağı tartışması başladı.
Gazeteci yazar Abdurrahman Dilipak, konuyla ilgili habervaktim sitesine yaptığı açıklamasında "Milletvekili, başkanlık ve yerel yönetim seçimleri birleştirilip 2023 ya da 2024 başında genel seçime gidilebilir" dedi.
OHAL VE DEPREMİN ETKİSİ
Deprem nedeniyle 3 ay için OHAL ilan edilmesi ile seçimlerin ertelenmesi konusu gündeme geldi. Deprem uzmanlarının artçı depremlerin 6 ay sürebileceği açıklamasının ardından, deprem bölgesinden çevre illere yapılacak göçler, ikamet adreslerindeki değişiklikler, vefat edenlerin nüfustan düşürülmesinin hem seçim çevrelerindeki seçmenler, hem milletvekili sayısındaki muhtemel değişiklikler sebebi ile YSK'nın ihtiyaç duyacağı süre açısından seçimlerin 14 Mayıs'a yetişemeyeceğinin anlaşılması üzerine tartışmalar başladı.
BÜLENT ARINÇ'TAN TEPKİ
Muhalefetin seçimin zamanında ya da en geç Haziran'da yapılması yönündeki çıkışına Bülent Arınç'tan tepki geldi.
Arınç şunları söyledi:
''Allah'tan korkun, hala enkaz altında cesetler var. Seçmenden bahsedilmezken seçimden bahsetmek nasıl mümkün oluyor? Böyle bir dönemde acılarıyla yüzleşen vatandaşlarımıza karşı seçim propagandası mı yapacaksınız, oy mu isteyeceksiniz? Aday mı olacaksınız, miting mi yapacaksınız? Bunları hangi yüzle yapacaksınız? Seçmen yok, sandık yok."
DİLİPAK: MAYIS'TA DA, HAZİRAN'DA DA SEÇİM OLMAZ
Habervaktim sitesi yazarı Abdurrahman Dilipak ise seçim süreciyle ilgili kendisine yöneltilen soruları cevaplandırdı:
Ülke böyle bir afetle karşı karşıyayken elbette seçimi konuşmak doğru değil. Ancak bir seçim gündemi vardı ve 14 Mayıs'tan söz ediliyordu. Bu şartlarda, OHAL da ilan edildikten sonra, Meclis de toplanmayınca herhalde bir erken seçim kararı da çıkmaz.
-Seçim karakteri icabı politik bir rekabeti beraberinde getiriyor. Bu şartlarda seçim tarihini yeniden özden geçirmek gerek. 14 Mayıs bana göre artık olmaz. OHAL ilanı, grubu olan bütün partilerin oy birliği ilan edildi. Şimdi yasama, yürütme, yargı, herkesin bu afete odaklanması gerek. Belki bu konunun da ortada kalmaması, bir açıklama yapılması gerekebilir.
Seçimlerin akibeti ne olacak bu durumda?
-Seçimler artık 15 Mayıs'a yetişemez. Bu illerde zaten seçim kampanyası artık zor. Hatta bu süre 6 aya kadar da uzatılabilir. Seçmen sayısı, milletvekili sayısı da bu süreçten etkilenecek. Zaten 15 Mayıs için bu durumda Meclisten bu arada bir karar çıkması da zor.
Bu durumda seçimler Hazirana mı kalacak?
-OHAL'ın 2. kez uzatılması, ya da artçıların devam etmesi ya da başka yerlerde yeni bir deprem sonrası seçim Haziran'da da olmaz. Zaten Haziran ayında başka bir sorun var. 12 Ay içinde 2 seçim olmaz. 31 Mart 2024'de yerel yönetimler seçimi var. 2023 Haziran 6. Ay'dan 2024 Mart sonuna 9 ay. Yani bu durumda Türkiye 9 ay içinde 2 seçim yaşayacak. Seçim ekonomi, psikososyal açısından politik davranış açısından bu sağlıklı bir şey olmaz. Kamu otoritesi kamu yararı olmayan bir işlem yapamaz ve bir yasa da yapamaz, yorum da yapamaz. Dolayısı ile ya yerel yönetim seçimlerinin erkene alınması ya da Milletvekili ve başkanlık seçiminin ertelenmesi gerekir.
Habervaktim