Agos Gazetesi Genel YayınYönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesi olayında ihmâli olduğu iddiasıyla kamu görevlileri hakkında açılan davanın ikinci duruşması dün görüldü. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada iddianamenin okunmasının ardından sanık savunmalarına geçildi.
Al Jazeera'nın haberine göre sanıklar savunmalarında şunları söyledi:
TRABZON EMNİYET MÜDÜRÜ REŞAT ALTAY'IN İFADELERİ
"Meslek hayatım boyunca illegal hiçbir kurum ya da kuruluşla ilgim olmadı. Dink davasında sanık olarak yargılanmaktan dolayı hicap duyuyorum" dedi. Trabzon'da göreve başladığında kendisine verilen hiçbir brifingde Dink'e yönelik suikast girişimi ile ilgili bilgi verilmediğini anlatan Altay, Trabzon'dan tayin edilene kadar da Engin Dinç'in kendisiyle Dink'e yönelik bir eylem tasarlandığı konusunda hiç konuşmadığını söyledi. Faruk Sarı'nın 2006 yılında İstihbarat Şube Müdürü olarak göreve başladığını söyleyen Altay, "Göreve başlamasından cinayetin işlendiği tarihe kadar suikastla ilgili olarak Faruk Sarı tarafından bana hiçbir bilgi verilmemiştir" dedi.
Altay, cinayetin ardından gözaltına alınan Erhan Tuncel ile ilgili ise şunları söyledi:
"Erhan Tuncel'in Dink cinayeti ile ilgili olarak emniyet teşkilatında yardımcı istihbarat elamanı olduğunu İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'tan aldığım bilgi dahilinde öğrendim. Cerrah ile görüşme yaptığım sırada İstihbarat daire Başkanı Ramazan Akyürek'in de yanında olduğunu öğrenerek onunla görüşmek istedim. Akyürek'e cinayetin Yasin Hayal grubu ile ilgili olduğunu söylememe rağmen bu konuda bana hiçbir bilgi vermediği gibi İstanbul Emniyet müdürüne de hiçbir bilgi vermediğini öğrendim."
Üye hakimin Dink cinayetine ilişkin istihbarat bilgilerinin kendisinden saklanmasının özel bir amacı olup olmadığını sorması üzerine Altay, "Dink cinayetini gerçekleştirmek isteyenler, Türkiye'de nasıl bir sonuç yaratmayı amaç edinmişlerse, o sonucu arzu edenlerin bu konuyu da belirleme noktasında görev yapanlardan gizleme gayretinin sonucudur" dedi.
Mahkeme Başkanının, "Cinayetten sonra nasıl bir sonuç ortaya çıkması amaçlanmıştır?" sorusu üzerine ise Altay, "Hrant Dink gibi bir insanın bu şekilde öldürülmesi ülke içi huzuru son derece olumsuz etkilemiştir. Allah'tan fail hemen ertesi gün yakalandı. Cinayet aydınlatılmasaydı, failleri yakalanamasaydı toplumda kaos ortamı ortaya çıkardı" dedi.
Dava sanıkların ifadelerinin alınması ile devam etti.
TRABZON'DAKİ BELGELER ALTAY'IN İFADELERİNİ YALANLIYOR
Reşat Altay Hrant Dink'ten haberi olmadığı yönünde ifade verdi. Ancak Emniyet İstihbarat Dairesi ekiplerinin soruşturma sürecinde 2015 Ağustos ayında Trabzon İstihbarat biriminde yaptığı 'baskın aramada' bulunan belgeler bu ifadeyi doğrulamıyor. Aramada ‘12 Ekim 2006' ve ‘12 Kasım 2006' tarihlerinde haber elemanı Erhan Tuncel ile yapılan ve bugüne kadar ortaya çıkmayan görüşmelerin ıslak imzalı raporları bulundu.
Bu raporlar Engin Dinç'in Trabzon İstihbaratı'nın başından ayrılmasından sonra da '12 Ekim 2006' ile ‘12 Kasım 2006' dönemlerinde de Trabzon'daki ekiplerin Erhan Tuncel ile yeni görüşmeler yaptıklarını, Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay'ın da bu görüşmelerden haberdar olduğunu gösteriyordu. Raporların altında Reşat Altay'ın imzası vardı. Dink cinayeti işlendiği sırada Trabzon Emniyet Müdürü olan Reşat Altay, 22 Aralık 2014 yılında savcılığı verdiği ifadede 'Dink'e suikast düzenleneceğinden haberi olmadığını' söylemişti.