Diyanet İşleri Başkanlığı: Büyük şehirlerde ilçe değiştiği anda seferisiniz
Diyanet İşleri Başkanlığı, “Seyahat İbadeti” kitapçığı yayınladı ve 'Büyük şehirlerde kendi aracınızla yolculuk ettiğinizde ilçe değiştiği anda seferisiniz' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2017-07-21 08:33:46

Güncelleme Tarihi: 2017-07-21 08:33:46

Dinen sefer sayılacak mesafedeki bir yere gitmek üzere yola çıkan bir kişi, yaşadığı yerleşim yerinin, şehrin veya ilçenin meskûn mahallinden çıkınca seferi olur" ifadesinin kullanıldığı kitapçıkta şöyle devam ediliyor:

"Bu kimse seferilik hüküm ve ruhsatlarından yararlanmaya başlar (Bavulların toplanması ve yolculuk niyetiyle çıkılması durumunda.)"

İLÇE DEĞİŞTİĞİ ANDA SEFERİSİNİZ"

"Günümüzde şehirler genişlemiş İstanbul örneğinde olduğu gibi iki ucu arasındaki mesafe neredeyse sefer mesafesi olacak kadar uzamıştır. Bu nedenle İstanbul gibi büyük şehirlerde yaşayan kimseler, yolculuğa kendi araçlarıyla çıktıklarında ikamet ettikleri ilçenin belediye sınırlarını geçtikleri andan itibaren seferi sayılır. Yolculuğa otobüs, tren, uçak ve gemi gibi umumi vasıtalarla çıkılması halindeyse seferiliğin başlangıç noktası olarak otogar, gar, havalimanı ve limanlar esas alınabilir."

"ALÇAK SESLE DUA"

"Özellikle yolculuklarda duanın alçak sesle, hüzünlü ve yalvararak yapılması adaptandır. Hazreti Peygamber, bir yolculuk esnasında sesli olarak tekbir ve tehlil getiren bir grup sahabiye, ‘Ey insanlar, siz ne duymayana dua ediyorsunuz ne de uzakta olan birisine' diye buyurmuştur. Yolculukta başkalarının rahatsız olabileceği şekilde yüksek sesle dua veya zikir yapmak uygun olmadığı gibi, dikkat çekici davranışlar sergilemenin gösteriş şeklinde yorumlanabileceğini de unutmamak ve töhmete sebep olmamak gerekir."

"DİK OTURARAK UYUMAK ABDEST BOZMAZ"

"Ulaşım araçlarında oturarak seyahat eden yolcuların dik oturarak uyumaları durumunda abdestleri bozulmaz. Ancak uzanarak uyumak durumunda abdestleri bozulur. Varis çorapları üzerinden de mesh edilmesinde sakınca yoktur. Seferilik mesafesinde bir yere giden ve yolcu olan kişiler bayram namazı kılmakla yükümlü değildir. Yolcu kurban kesmekle yükümlü de değildir. Ancak kesmesi veya vekâletle kestirmesi halinde sevabını kazanır.”