Dolar

35,2157

Euro

36,7196

Altın

2.975,48

Bist

10.024,03

Dünya, Twitter'ın 'ifade özgürlüğü ve tarafsızlık' iddiasını tartışıyor

Twitter'ın, ABD Başkanı Donald Trump'ın hesabını kalıcı olarak askıya alması, şirketin daima propagandasını yaptığı 'ifade özgürlüğü ve tarafsızlık' politikalarının gerçeği yansıtıp yansıtmadığı tartışmalarını beraberinde getirdi

4 Yıl Önce Güncellendi

2021-01-09 17:24:57

Dünya, Twitter'ın 'ifade özgürlüğü ve tarafsızlık' iddiasını tartışıyor

ABD merkezli sosyal medya platformu Twitter'ın ABD Başkanı Donald Trump'ın hesabını kalıcı olarak askıya almasının ardından dünyanın gündemine oturması, Twitter'ın daima propagandasını yaptığı "ifade özgürlüğü ve tarafsızlık" politikalarının gerçeği yansıtıp yansıtmadığı tartışmalarını da beraberinde getirdi.

Mart 2006'da Jack Dorsey ve arkadaşları tarafından kurulan sosyal medya platformu Twitter, yaklaşık 88,7 milyon takipçi sayısına ulaşan Trump ile ABD başkanlık seçimleri boyunca yaşadığı çekişmeler ve son olarak Trump'ın hesabını kalıcı olarak askıya almasıyla dünyanın gündemini meşgul etti.

Küresel ölçekte yaşanan bu tartışmalı sürecin ardından sosyal medya kullanıcıları, Twitter gibi belli bir güce sahip sosyal medya şirketlerini, "devlet dışı aktör olma" ve "sansürcülük"le suçluyor.

Şirket, sitesinde yer alan "İfade özgürlüğünü savunuyor ve dünya genelinde herkese açık sohbetlerin sağlığını koruyoruz." misyonuyla hareket ettiği iddiasında bulunurken Trump başta olmak üzere farklı ülkeler ve kişiler bazında ortaya koyduğu ikircikli tutumlarla "herkes için ifade özgürlüğü" söylemine gölge düşürüyor.

Trump'ın hesabının askıya alınmasının ardından Twitter'ın kararını kınayan Meksika Devlet Başkanı Andres Manuel Lopez Obrador, kimseye böyle bir sansür uygulanamayacağını ve kimsenin elinden Twitter'da paylaşımda bulunma hakkının alınamayacağını belirtti.

Kuzey Carolina Üniversitesi Gazetecilik ve Medya Bölümünden Shannon McGregor da Twitter'ın bunu ABD'nin yeni başkanı seçilen Joe Biden yönetiminin gözüne girmek amacıyla yaptığı görüşünü paylaştı.

Trump'ı destekleyen çok sayıda kişi de Twitter'ın söz konusu kararına tepki gösterdi.

Öte yandan, bazı sosyal medya platformlarını nefret söylemleri ve ayrımcılığı yaymakla eleştiren insan hakları liderleri ise Twitter'ın Trump'ın hesabını askıya alma kararını olumlu karşıladı.

Twitter'ı en fazla kullanan ülkelerin başında ABD geliyor

Merkezi ABD'nin Kaliforniya eyaletinin San Francisco şehrinde bulunan şirketin dünya genelinde yaklaşık 4 bin 800 çalışanı bulunuyor. Şirketin, kurucusu ve aynı zamanda Üst Yöneticisi (CEO) de olan Dorsey'in dışında, teknoloji, tasarım, pazarlama ve mühendislik gibi farklı alanlardan sorumlu 9 yöneticisi var. Mali İşler Müdürü Ned Segal, Teknoloji Genel Müdürü Parag Agrawal ile Tasarım ve Araştırma Departman Başkanı Dantley Davis şirketin önemli yöneticileri arasında gösteriliyor.

Dünya çapında yaklaşık 340 milyon kullanıcı sayısına sahip Twitter'ı en fazla kullanan ülkelerin başında ise ABD, Japonya, İngiltere ve Hindistan geliyor.

We Are Social/Hootsuite'in geçen yıl yayımladığı "Digital 2020" raporundaki verilere göre, Twitter, dünyada en fazla kullanılan sosyal medya platformları arasında 13. sırada yer alıyor. Twitter, Türkiye'de internet kullanıcılarının en fazla ziyaret ettiği siteler arasında ise 5. sırada bulunuyor.

Twitter'ın siyasi içerikli ilan ve reklamları yasaklama kararı tartışmalara neden olmuştu

Twitter'ın kurucusu ve şirketin de CEO'su olan ve Trump karşıtı tavırlarıyla bilinen Jack Dorsey, 2019'da Twitter'da siyasi içerikli ilan ve reklamları yasaklama kararıyla tartışmaların odağı haline gelmişti. Söz konusu kararın, ABD'de 3 Kasım 2020'de yapılan başkanlık seçimlerine yönelik siyasi kampanya yarışının hızlanmaya başlayacağı bir dönemin öncesinde gelmesi, dikkatleri Dorsey'in üzerine çekmişti.

Öte yandan Dorsey, ABD başkanlık seçimleri öncesinde, ABD Başkanlığına seçilen Joe Biden'ın oğlu Hunter Biden'ın Ukrayna'da yaptığı bir işle ilgili New York post gazetesinde yayımlanan haberlerin Twitter'da bloke edilmesinin yanlış olduğunu kabul etmişti.

Arakan krizine sessiz kalan Jack Dorsey'in Myanmar paylaşımları büyük tepki toplamıştı

Dorsey, 2018'de ise Twitter'dan yaptığı Myanmar paylaşımları nedeniyle de Arakan krizine kayıtsız kalmakla eleştirilmişti.

Jack Dorsey'nin Twitter hesabından yaptığı "Myanmar kesinlikle güzel bir ülke. İnsanları neşe dolu ve yemekler harika. Yangon, Mandalay ve Bagan şehirlerini ziyaret ettim. Ülkenin dört bir yanındaki birçok manastırı ziyaret ettik ve meditasyon yaptık." paylaşımı büyük tepki toplamıştı.

Sosyal medya kullanıcıları, Dorsey'nin paylaşımına yine Twitter üzerinden cevap vererek onu "Myanmar ordusunun şiddetinden kaçan yüzbinlerce Arakanlı mültecilerin durumuna duyarsız kalmak"la suçlamıştı.

Bir sosyal medya kullanıcısı, Dorsey'yi "Arakanlılara karşı soykırım yapan bir ülkeyi ziyaret edip reklamını yapmak"la, başka bir sosyal medya kullanıcısı ise "haberlerde ya da kendi platformunda Myanmar hükümeti ve ordusunun Arakanlılara yönelik işlediği suçlara kayıtsız kalmak ve sorumsuzca paylaşım yapmakla" eleştirdi.

Öte yandan, kurucusu olduğu Twitter'da, Dorsey'in şahsi hesabı 2019'da hacklenmiş ve hesabından ırkçı ve ahlaksız paylaşımlarda bulunulmuştu.

AA

Haber Ara