Ekonomist Necmettin Batırel'in Türkiye gazetesinde bugün yayımlanan dikkat çekici yazısı şöyle:
5 Temmuz'da “Bayım sana söylüyorum” başlıklı yazımda eylül ayında Türkiye'ye yurt dışından büyük miktarda döviz gireceğini, Türk lirasının hızla değer kazanacağını yazmıştım. Bu gelişmeyle ilgili olarak Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkililerinden aldığım son bilgiyi sizlerle paylaşıyorum...
Yeni "Varlık Barışı" düzenlemesiyle yurt dışında bulunan ancak kapsama girmeyen taşınmazlar gibi varlıkların da yani gizlice yurt dışında çıkarılan dövizlerle alınan gayrimenkullerin de 31 Mart 2023'e kadar aklanması mümkün olacak. Türkiye'nin İsviçre hükûmeti ile yaptığı anlaşmaya göre İsviçre, Türk vatandaşlarının ve bazı şirketlerin kendi bankalarında bulunan hesap bilgilerinin 2021 yılına ait olanlarını 30 Eylül 2022 tarihinde ve 2022 yılı rakamlarını da 30 Eylül 2023 tarihine kadar Hazine ve Maliye Bakanlığına bildirecek. Bu hesaplardaki döviz altın ve menkul kıymetlerin resmî olmayanlar (off shore) hariç 120 milyar dolar civarında olduğu hesap ediliyor. İşte büyük ölçüde şahıslara ait olan bu parayı 30 Eylül'e kadar yurda getirip aklarsanız %1 vergi ödersiniz deniliyor...
Yoksa ne mi olacak? İsviçre kendi bankalarına ne kadar para yatırılmışsa açıklayacak. Türkiye'de bu şahıslarla ilgili vergi incelemesi yapılacak. Tesbit edilen miktarın 3 katına kadar para cezası kesilecek, ödenmezse hapse atılacak. Hesap sahibi kimliğinin açıklanmasıyla büyük itibar kaybına uğrayacak. Eğer yurt dışına bu yıl içinde kaçak yolla para çıkarmışsanız, bunu da 31 Mart 2023'e kadar bildirirseniz %3 vergi ödeyeceksiniz. Ama getirdiğiniz parayı 1 yıl boyunca bankalarda veya aracı kurumlarda tutarsanız, ödediğiniz bu vergi size iade edilecek. Kimsenin de haberi olmayacak. Bu şekilde hem yapılan yanlıştan dönülmüş olunacak, hem de yurt dışına kaçırılan döviz-altın ve menkul kıymet ülkeye getirilerek ekonomik sıkıntı ortadan kalkacak. Ancak buna rağmen varlıklarını getirmeyenler olursa onları kimse kurtaramayacak. Zira kaçacak yol yok... Hükûmet tam 12'den vurdu. Son derece başarılı ve en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş bu karar mutlaka olumlu sonuçlanacak...
Hazine ve Maliye Bakanlığı'na göre, yurt dışından temmuz veya ağustosta kademeli olarak döviz girişi başlayacak.. Eylül sonuna kadar bu rakamın 50 milyar doları bulacağı tahmin ediliyor... Bu paranın 31 Mart 2023'e kadar 120 milyar dolara ulaşacağı belirtiliyor. 2022'de kaçırılan para bu rakama dâhil değil. Onu da eklerseniz müthiş bir servet girişi olacak. O zaman görürsünüz döviz bavulla mı geliyor, yoksa kamyonla mı?..
Bir defa devlet hesapta olmayan büyük bir vergi kazancı elde edecek. Bütçe rahatlayacak. Ama hepsinden önemlisi döviz gemisi batacak... Ekonomi gerçek kimliğine kavuşacak. Türk lirası kayıplarını geri kazanacak. Maliyetler üzerindeki kur baskısı ortadan kalkacak. İthalat ucuzlayacak. İhracatta patlama yaşanacak. İstihdam artacak, işsizlik azalacak. Türkiye cari fazla veren ülke olacak. Enerji fiyatları düşecek. Vatandaşın hükûmete olan güveni zirveye çıkacak. Böyle bir ortamda dövize sarılanlar neye uğradığını şaşıracak? Panik satış süreci başlayacak. Dolar çakılacak, kur korumalı hesaplar bile boşaltılacak. Muhalefetin 4 elle sarıldığı enflasyon duvarı yıkılacak. 2023 seçimlerinde "2'nci Dodurga Zaferi" yaşanacak...