Coşkun'un “Elektrik, fatura, gaz, kuru fasulye, Turgay Güler” başlıklı bugünkü yazısı;
Olay şu:
Pazartesi akşamı Tarafsız Bölge'de konumuz “Elektrik Faturaları” idi. Konuklarımız: Bedri Baykam, Zafer Şahin, Onur İste, Hakan Bayrakçı ve Turgay Güler.
Program boyunca bütün konuklar... Elektrik faturalarının ülkenin en önemli sorunu haline geldiği konusunda hemfikir oldular. Bir ortak görüşte birleştiler yani. Tartışma sırasında bir ara konu HES'lere, nükleer enerjiye, rüzgâr enerjisine falan da geldi.
Bazı konuklar nükleer enerjiye, HES'lere itiraz edince... Konuklarımızdan Turgay Güler... “Benim formülüm var: Topluma kuru fasulye dağıtılacak. Herkes kendi gazını kendi üretecek” diye bir espri yaptı.
İçinde kuru fasulye, gaz falan geçen hiçbir espriden hazzetmem. Program sırasında da vurguladım, münasebetsiz bulurum bu tür esprileri.
Hele konu, elektrik faturaları gibi yakıcı bir sorunken bağlamı ne olursa olsun böyle esprilere başvurulmasını fazladan münasebetsiz bulurum. Bu esprinin kıyasıya eleştirilmesinde de hiçbir sakınca görmem. Ama sıra hakikati eğip bükmeye, çarpıtmaya gelince... Ona dur demeyi de boynumun borcu sayarım. İşte o borcu yerine getiriyorum şimdi:
Sosyal medyada trol ordusunun... “Turgay Güler, yüksek elektrik faturalarına çözüm olarak vatandaşa kuru fasulye tavsiye etti” diye verdiği bilgi, düpedüz bir çarpıtmadan ibarettir. Doğrudur. Turgay Güler, “Benim bir formülüm var. Topluma kuru fasulye dağıtılacak. Herkes kendi gazını üretecek” demiştir.
Ama bunu... “Nükleere itiraz ediyorsunuz, HES'lere itiraz ediyorsunuz. İyi de elektrik faturaları nasıl düşecek? Vatandaşa kuru fasulye dağıtılıp kendi gazını üretmesi mi sağlanacak” anlamında söylemiştir.
Yani yaptığı espri, vatandaşa değil, nükleere, HES'lere itiraz eden çevrecilere yöneliktir. Zaten program sırasında da hedefinin bu olduğunu defalarca belirtmiştir.
Kaldı ki benim bulunduğum bir programda herhangi bir konuk, “Elektrik faturalarını düşürmek için vatandaşa kuru fasulye dağıtılsın” diye saçmalayamaz. Böyle iğrenç bir saçmalama karşısında “Ne diyorsun sen birader?” diyerek olay çıkarırım, müdahale ederim.
Sadece ben değil. Programa katılan bütün konuklar, böyle bir iğrençlik karşısında ayağa kalkar. Turgay Güler'le yakınlığım pek yok. Kendisiyle hiç sosyalleşmedim. Program konuğum olması dışında herhangi bir ilişkimiz yok. Vaktiyle beni en ağır şekilde eleştirenlerin başında geliyordu.
Yani derdim Turgay Güler'i korumak, ona arka çıkmak değil. Derdim sadece ve sadece hakikati korumak. Bunun için de çok bencilce nedenlerim var. Hakikati korumadığım zamanlarda... Kendimi kötü hissediyorum, içim hiç rahat etmiyor, uyku tutmuyor, mideme bir sancı giriyor, okuduğumu anlayamıyorum, izlediğim filmlerden keyif almıyorum, kendime olan saygımı yitiriyorum, başım ağrıyor, yaşama sevincimi kaybediyorum.
Hürriyet