Prof. Dr. Hacı Salihoğlu'nun, ““Kontrollü Darbe” karalamasının maksadı hasıl olmuştur" başlıklı makalesi şöyle:

15 Temmuz gecesinden itibaren safını belirleyenlerin vatan sınavı sürüyor. Aynı duyarlılıkla, aynı kararlılıkla emperyalist kuşatmaya karşı mücadele eksilmeden sürüyor. Türkiye düşmanlarının da şer niyetleri eksilmiyor.

15 Temmuz gecesi, emperyalizmin piyonlarının arkalarındaki küresel efendileriyle birlikte gerçekleştirmek istedikleri kaos planı halkın güçlü ve sarsılmaz iradesiyle püskürtülünce yeniden cepheleşmenin fazına girdiler.

Kaçanlar ve geride kalan artıklarının büyük bölümü, aynı ihanetin unsurları olmaya devam ediyorlar. Ne en ufak pişmanlık duyuyor, ne de Türkiye düşmanlığında geri adım atıyorlar. Fırsat kolluyorlar, iç cephede gedik açılsın istiyorlar. Bu şer çabada üzerlerine düşen ne varsa yerine getirmenin büyük gayretini sergiliyorlar.

Ülkenin karşılaştığı her sorunu, yeniden mevzilendikleri cephelerinin silahı olarak kullanmanın çabasındalar. Küresel salgın, aşı, yangın, sel ne varsa hiç ayırt etmeksizin yaşanılan her sorunda Türkiye'nin başarısızlığı için şer hamlelerin gayretindeler.

Kaçanların geride bıraktıkları örgüt artıklarının iyice kriptolaşmış unsurlarının çabası da sürüyor. Bulundukları konumları ve fırsat buldukları imkanları kullanmak için son derece sinsice büyük gayret içindeler. Hedefleri yine Cumhurbaşkanı Erdoğan. Ondan kurtulmadan şer amaçlarının tazelenmesinin ve giderek gerçekleşmesinin mümkün olamayacağının farkındalar. Tüm okları, tüm şer hamleleri onun üzerinden yapmaya çabalıyorlar.

İktidar seçeneği olmak isteyenlerin kulvarlarını kullanmak da en çok meylettikleri yol ve yöntem. Bu zeminde her siyasi parti ilgi odakları. Yeter ki o siyasi partiden de yeşil ışık görebilsinler. Bunun içinde arkalarındaki küresel efendilerinin gücü ve çekiciliklerini devreye sokarak sonuç almaya çalışıyorlar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı siyaseten güçsüz kılmak için, partisinin gücünü kırarak, yeni oluşturulan partileri parlatarak, bunun için küresel efendilerine aracılık yaparak, iç cephede yeni fitne odakları oluşturma çabalarına girişiyorlar. Bu noktada; özellikle FETÖ mücadelesinde iktidarla yarışacaklarını açıkça ortaya koyamayan siyasi partiler el üstünde tutuyorlar.

15 Temmuz'dan hemen sonra dillerine FETÖ mahsulü," kontrollü darbe" karalamasını dolayanlar, FETÖ kaçkınları, artıkları ve küresel efendileri için muteber siyasi aktörlerdir.

Şimdi de aynı siyasi aktörlerin dilinde; darbe girişimi sonrası, devlet kademelerinden uzaklaştırılan adına KHK'lı denilen kitlenin onların iktidarında yeniden görevlerine döneceklerine dair ifadeler de FETÖ için yeni umut kulvarı olarak anlamlandırılıyor.

"Kontrollü darbe" karalamasını yapmaya devam edenlerin maksadı böylece hasıl olmaya başlamıştır. Emperyalizme el sallayarak, iktidar hesapları devrededir. Türkiye'nin iç politikasını, ABD'nin dış politikasına açma gayreti sürmektedir. Başka egemen güçlerin varlığını ve onların müdahale ihtimalini dile getirenlerin, iç cephede dışarıdan yönelişe içeriden gedik açma emareleri dikkat çekmektedir.

Ne emperyalizm ve uzantıları pes ediyor, ne bizim mücadele kararlılığımız zayıflıyor.

Hangi oyunu planlarsa planlasınlar, hangi tuzakları kurarsa kursunlar, hangi plastik suratlılarını saha ya sürerse sürsünler başaramayacaklar.

Tam bağımsız Türkiye davamız zaferlerle taçlanmaya devam edecek.