“En deneyimli sayılan isimlerin bile siyaset cahili çıkmaları şaşırtıcı”
Saadet Partisi Lideri Karamollaoğlu’nun Halk TV'de yaptığı, 'Davutoğlu ve Babacan'ın AK Parti'yi yüzde 20-30 bölebileceğini düşünmüştüm, ama öyle olmadı' açıklamasına tepki gösteren gazeteci-yazar Mehmet Barlas, “En deneyimli sayılan isimlerin bile siyaset cahili çıkmaları şaşırtıcı” dedi.

Oluşturma Tarihi: 2021-06-19 12:25:36

Güncelleme Tarihi: 2021-06-19 12:25:36

Halk TV'de katıldığı programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Saadet Partisi Lideri Karamollaoğlu'nun "Davutoğlu ve Babacan'ın AK Parti'yi yüzde 20-30 bölebileceğini düşünmüştüm, ama öyle olmadı" açıklamasına tepki gösteren gazeteci-yazar Mehmet Barlas, “En deneyimli sayılan isimlerin bile siyaset cahili çıkmaları şaşırtıcı” dedi.

Mehmet Barlas'ın Sabah gazetesinde bugün yayımlanan, “Siyasetin amatörleri meğer Davutoğlu ve Babacan'a ümit bağlamışlar” başlıklı makalesi şöyle:

En deneyimli sayılan isimlerin bile siyaset cahili çıkmaları şaşırtıcı olmuyor mu? Gerçi biz toplum olarak bu tür durumlara yabancı değiliz. Düşünün ki Türkiye çok partili demokrasiye geçtiğinden sonra halkın hiç aksatmadan desteğini verip iktidar yaptığı Adnan Menderes'in bir cunta tarafından idam edilmesini, rakipleri suskunlukla karşılamadılar mı? Oysa CHP, 1960 darbesine açık biçimde karşı çıksaydı ve Adnan Menderes'in yanında idam sehpasında dursaydı, bugünkü siyaset bile ne kadar farklı olurdu.
Bir örnek siyasetçi
Anladığım kadarıyla bugünün siyasetindeki yüzeysel bilgi sahibi olanlardan biri de Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'dur. Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu'ndan canlı yayında itiraf gibi açıklama geldi. Karamollaoğlu, "Davutoğlu ve Babacan'ın AK Parti'yi yüzde 20-30 bölebileceğini düşünmüştüm, ama öyle olmadı" dedi. Halk TV'de katıldığı programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Saadet Partisi Lideri Karamollaoğlu, AK Parti'den ayrılıp parti kuran isimlere yönelik olarak şunları söyledi:
Meğer beklemiş
"AK Parti'den ayrılanlar, kendileriyle beraber o topluluğu taşıyamadılar. Gerek başbakanlık yapmış Ahmet Davutoğlu gibi bir arkadaşın, gerek Ali Babacan gibi uzun yıllar ekonomide etkisi olduğu bilinen bir kişinin ve geçmişte cumhurbaşkanlığı yapan Abdullah Gül'ün... Bunları bir bütün olarak ele aldığımız zaman bu ayrılmaların AK Parti tabanında yüzde 20-30 çözülmeyi sağlayacağını düşünürdüm, ama olmadı."
Ya Erbakan'ı bıraksaydı
Evet... Karamollaoğlu'nun Davutoğlu'nu, Gül'ü ve Babacan'ı izleme şekli gerçekten şaşırtıcı değil midir? Acaba bu gözlemleri yaparken Tayyip Erdoğan'ı yok mu saydı? Ya da "Erbakan varken ben ayrılıp parti kursaydım başarılı olurdum" diye mi düşündü?
Acaba bundan sonra nasıl yaklaşacak olaylara bu amatör siyasetçi?