İnternet Haber yazarı Osman Diyadin, bugün yayınlanan yazısında, "AK Parti'de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yolundan yürüyemeyen, mücadelesinde geri kalanlarla kongre sürecinde artık vedalaşılmalıdır. 2023 yolculuğu böyle AK Parti'nin 2002 ruhuna dönmesi ile başlamalıdır..." ifadelerini kullandı.
İşte o yazı:
Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'daki efsane başkanlıktan sonra Türkiye'de gecelik faizi yüzde 7000 olan, bankaları batırılmış bir ülkeyi devralırken uzun yıllar ihmal edilmiş, itilmiş, kakılmış kitlelerin umudu olarak ülkenin üzerine doğmuştur…
Tayyip Erdoğan bu umudun sembolüdür. 100 yıldır diz çöktürülmeye çalışılan Türkiye'nin makus talihini çeviren liderdir.
Ama görüyoruz ki onunla, ona sevdalı halkın arasına duvar örmeye çalışanlar partide rol almaktadır…
Eğer bugün AK Parti tabanında bir rahatsızlık varsa ki var, bunun nedeni işte budur…
Çünkü teşkilatlar 2002'deki başlangıç noktasında olduğu gibi halka açık olmalıdır ki bugün ne yazık ki hep birilerinin tercih ettiği isimler üzerine kurulurken, Tayyip Erdoğan'a gönül verenler yönetimlere yaklaştırılmamaktadır…
Unutmayalım ki AK Parti Türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük kitle partisidir. AK Partinin yaptığı kitlesel devrimi hiç bir parti yapamamış halka açık olamamıştır.
Yazar İdris Küçükömer'in bir sözü vardır..
Der ki “Türkiye'de Sağ soldur, sol sağdır…”
Türkiye'de sol kapitalizmin hizmetkarıdır. Tayyip Erdoğan ise emeğin, yoksulun, köylünün hamisi, kimsesizlerin kimsesi bir harekatın lideridir…
2002 ruhu ile bu hamiliği hiçbir zaman bırakmamıştır…
Peki partisinde tabandan tavana görev üstlenenler, Tayyip Erdoğan'a layık olabilmişler midir?
İşte asıl cevap arayan soru budur…
Hala yerel seçimlerde başarısız olan teşkilatların hesap vermemesi tabanı rahatsız etmediğini kim söyleyebilir ki!.
Duyarlılık gösterip istifa eden kimsenin olmayışıda manidar değil midir?
AK Parti'de görev almak için birilerinin adamı, birilerin referansı olmak yeterlidir görüşü hakim olmaya başlamıştır ki, taban bu rahatsızlığına küskünlükle cevap vermektedir...
Yerel seçimlerden sonra başarısızlıklarının hesabını hala veremeyenlerin hiçbir şey olmamış gibi varlıklarını sürdürmelerinin izahını yapmak gerekmez mi?
En azından ayna karşısında özeleştiri yapmaları gerekmez mi?
Ne yazık ki yok..
***
Partinin 2023 öncesi teşkilat kongrelerinde aslına dönebilmesi için gerçek bir değişime imza atma imkanına sahip olması büyük bir şans ve fırsattır.
AK Parti teşkilatlarında başlangıçta olduğu gibi simitçi de bakkal da boyacıda yani halkın tüm katmanları görev alabilmelidir...
O teşkilatlar birilerinin tekelinde olmamalıdır…
Hele hele o teşkilatlarda gönülden Türkiye ve Tayyip Erdoğan sevdalısı olmayıp, kendi kişisel ikbal ve iş hayatları için yer alanlar her zaman olacaktır.
Tayyip Erdoğan'ın ayağı biraz tökezlesin bu davayı satacak olanlar artık bu partide yetkili olmamalı…
Teşkilat kongreler AK Parti'nin geleceğinde önemli rol oynayacaktır ki parti tabanının gözü kimin ne olup olmadığını bildiği yeniden yapılanmadadır..
Genel Merkezinden, teşkilatlara kadar partinin kurumsal yapısı için yeniden yapılanma hayati önem taşımaktadır…
O nedenle;
Ne bir parti yöneticisinin…
Ne bir bakanın…
Ne bir milletvekilinin…
Ne de üst düzey bir bürokratın…
Ne iş dünyasından birilerinin…
Birinci derecede yakınlarına, iş ortaklarına;
Ne il, ne ilçe ne kadın kolları ne de gençlik kollarında görev verilmemesi konusunda hassas davranılmalıdır…
AK Parti yönetimleri aslına yani 2002 ruhuna geri dönmelidir...
***
Çünkü partiyi birileri babalarının malı gibi görüp istedikleri gibi cirit atmaktadır ki taban bunu artık gözlüyor…
Parti ile hiçbir gönül bağlılığı olmayan rezidansların çocuklarına hava atmaları için etkili, yetkili yerlerde görev verilmemelidir…
Eğer AK Parti 2023 seçimleri için hayati önem taşıyan genç seçmen konusunda sıkıntı yaşıyorsa ( İstanbul seçimlerinde gördük) bunun nedeni gençlik teşkilatlarının AK Parti ruhunu taşıyamayanlara, partinin geleceği umurlarında olmayanlara teslim edilmesidir…
Erkeği ve kadını ile başta gençlik teşkilatları olmak üzere AK Parti teşkilatları mutlaka ama mutlaka yeniden dizayn edilmeli…
Mesala;
İktidar partisi yönetici oldum havası ile rezidanslarda oturup daha dün oturdukları mahallerine, eski dostlarına yukarıdan bakanlar;
Ne sanıyorsunuz. O mahallerinizdeki insanlar sizi görünce ne düşünüyor biliyor musunuz?
Mesela..
Lüks araçlarınızı park ederken fırça attığınız o valeler ne düşünüyor?
Arkadaşları ile otururken “AK Parti yöneticisi bunlar” diye sizi hayranlıkla mı anlatıyor?
Mesela;
10 yıl önce bir clio marka arabaya 7-8 kişi binerek çalışmalara giderken bugün her biriniz lüks araçlarınızla burnunuzdan kıl aldırmamacasına milletin gözüne soka soka mahallerinize girerken ne düşünüyor o eski dostlarınız?
***
AK Parti'de Recep Tayyip Erdoğan'a layık olmak demek;
İnsanlara hava atmak, yukarıdan bakmak, sırça köşklerden talimat vermek, bürokratı fırçalamak, kendini devlet yerine koymak , geldiğin yeri unutmak, lüks yaşamını insanların gözüne sokmak demek midir?
Eskiden teşkilatların hepsinin kapısı sonuna kadar vatandaşa açıktı.
İnsanlar sorgusuz sualsiz girer oturur çayını yudumlar dertlerini anlatırdı…
Ya şimdi?
Bu davayı büyütenlerin mirasını yiyorlar ve tüketmeye çalışıyorlar!..
Asıl mesele budur!..
Beyler büyüdü!..
Zorla dert dinliyorlar...
Partide liderin konuşmaları televizyonlardan topluca dinlenirdi...
Kapıları kapalı olanların dahi olduğu söyleniyor...
O nedenle AK Parti'de bilerek veya bilmeyerek ihanet edenlere bu kongre süreçleri çok dikkate alınarak artık el çektirilmeli...
Çünkü taban kimin ne olduğunu artık görüyor.Partinin aynı isimler etrafında dönmesinden rahatsız artık...
Çünkü;
İl başkanı olabilirsin…
İl başkan yardımcısı olabilirsin…
Parti yöneticisi olabilirsin…
Gençlik Kolları Başkanı ya da yöneticisi olabilirsin…
Belediye Başkanı olabilirsin...
"Ol kardeşim ol da" sana sorumluluk veren liderine layık ol kardeşim!
Mütevazı ol, halkına tepeden bakma, “Ben” deme “Biz” de , 2002 ruhuna, bütün siyasi varlığını borçlu olduğun liderine ihanet etme kardeşim…
Ülkesinin bekası ve refahı için dur durak demeden koşan uykusuz geceler geçiren Tayyip Erdoğan'a ihanet ediyorsunuz kardeşim…
O dünya ile uğraşıyor, dünya ile mücadele ediyor, Türkiye'yi bir dünya markası yapmaya çalışırken siz ne yapıyorsunuz?
Bilerek veya bilmeyerek onu aşağı çekmek için her türlü ihaneti ediyorsunuz kardeşim!..
Tayyip Erdoğan Türkiye'nin bekası için uğraşırken, siz kendi bekanız için uğraşıyorsunuz kardeşim!..
Tayyip Erdoğan'ın yol arkadaşı olmak demek takım elbise kravat takıp lüks arabalarla halkın karşısına çıkmak, devlet dairelerinde, ihalelerde cirit atmak değildir kardeşim…
Aslınızı unuttunuz!..
İnsanları partiden soğutuyorsunuz kardeşim..
Kim mi?
Aynaya bakarsan görürsün!..
***
Sosyal medyayı kendi reklamlarınız için, ”orda yemek yedik, burada yemek yedik, şurada toplantı yaptık “ diye tepe tepe çok iyi kullanmakta geri kalmıyorsunuz..
Ama…
Konu davaya ve liderine sahip çıkmaya gelince muhalefete cevap anlamında iki paylaşım yapmaktan aciz kalıyorsunuz kardeşim!..
Kimin ne yaptığı ortada!..
Öyle milletvekilleri ,öyle parti yönetimleri var ki muhalefete cevap vermenin neresinde diye merak ediyorum…
Sesleri çıkmıyor!..
Açın sosyal medya hesaplarınızı görürsünüz!
Yoksunuz beyler yoksunuz!
Her yere Recep Tayyip Erdoğan yetişecek, herkese Recep Tayyip Erdoğan verecek...
Koskoca partide 3-5 isim dışında ortada kimse yok....
Onlar yatsın Erdoğan mücadele edip kazansın..
Sonrada havasını yatanlar atsın!..
Sormak gerek…
Muhalefet parti teşkilatlarının, vekillerinin, yöneticilerinin Tayyip Erdoğan'a karşı sosyal medyayı tepe tepe kullanması karşısında ,
Gençlik Kolları,
Milletvekilleri,
Yerel Yönetimler,
Teşkilatlar,
Ne yapıyor?
Kimin ne yaptığı ortada!..
Web sitelerini güncellemeden aciz olan teşkilatlar siz kimin için siyaset yapıyorsunuz?
Bakın 3 aydır önemli bir teşkilatın web sayfasına giriyorum?
Değişen hiç bir şey yok...
Ne Yerli otomobil…
Ne Türk Akımı…
Ne Kanal İstanbul…
Ne yerli ve milli silahlar…
Ne Libya olayı…
Ne liderin açıklamaları...
Arada bulasın!..
Ama bakıyorum o teşkilat başkanı partinin web sayfasını kendi resimleri ile donatmış. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın resmini dahi arada bulasın…
Bu nasıl sorumluluk!..
Web sayfalarını güncellemeden aciz ,muhalefete cevap veremeyen, yarın hesabı yapan başkanların, teşkilatların AK Parti'de ne işi var?
***
Partilerini ve liderlerine sadakat ile bağlı olanları tenzih ederek diyorum ki “Neden FETÖ ile ilgili paylaşım yapayım. Neden Gül'e, Babacan'a, Davutoğlu'na cevap vereyim. Yarın devran dönerse başım derde girer “ diye mi sesiniz çıkmıyor?
Hadi makamdan, nimetlerinden ayrılanları anladık da…
Ama hala o koltuklarda oturup , iktidar olmanın makam ve nimetlerinden faydalanıp sağda solda “Bu böyle gitmez”diyerek davaya ihanet edenleri anlamadık!..
O nedenle teşkilat seçimlerinde ve Büyük kongrede büyük değişime imza atılmak zorunluluğu AK Parti'nin geleceği için olmazsa olmazdır...
AK Parti kendini yenilemelidir. AK Parti yönetimleri partiyi kendi kişisel ikballeri için kullananlara değil, milletinin hizmetkarı olacak liderlerine yol arkadaşı olacak asıllarına yani halka yani 2002 ruhuna teslim edilmelidir…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu ülke, bu millet için ortaya koyduğu ideallere sadık olacak, kendisi ile birlikte gerektiğinde kefen giyecek sözde değil özde aynı ruhu taşıyacak birer dava adamı teşkilat yapısı ile 2023 yolculuğuna çıkmalıdır…
2002 ruhu mirasını yiyenler artık el çektirilmelidir. Teşkilat kongreleri ve büyük kongrede küllerinden yeniden doğma misali büyük değişim, tabanın beklentilerine cevap verme sadece AK Parti için değil Türkiye'nin geleceği için çok önemli bir hale gelmiştir.
Çünkü;
2023 için söz konusu Tayyip Erdoğan'ın ikbali değil, Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ikbalidir...
Yani "BÜYÜK TÜRKİYE" yolculuğunun finaldir...
Allah yolunu açık etsin...
Böylesine güçlü bir lidere sahip olmak sadece AK Partililer için değil Türkiye için büyük şanstır...
İşte görüyoruz topu birden Tayyip Erdoğan etmiyor...
Etmeyecekte...