TIMETURK | HABER MERKEZİ
Diken'in haberine göre Gülen, gazetede ‘Artık tanımadığım Türkiye' başlıklı bir yazı yazdı.
"ALEVİLER, KÜRTLER, LAİKLER, SOL KESİMDEKİ GAZETECİLER, AKADEMİSYENLER..."
Gülen, yazıda "15 Temmuz'daki üzücü darbe teşebbüsünden bu yana, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan sistematik bir şekilde masum insanlara zulmediyor, onları tutuklatıyor, gözaltına aldırıyor, işten kovduruyor. Şu ana değin sadece benimle ilişkilendirilen dünya barışından başka gayesi olmayan Hizmet hareketi gönüllüleri değil, Alevilerden, Kürtlerden, laik ve sol kesimden, gazeteciler, akademisyenlerden 300 bini aşkın insanın hayatını alt üst etti" ifadelerini kullandı.
"ERDOĞAN'IN ELİNDE HİÇBİR DELİL YOK"
Darbe girişiminin ardından yaşananları en şiddetli biçimde kınadığını ve olayla ilişkili olduğunu reddettiğini öne süren Gülen, Erdoğan'ın elinde hiçbir delil olmadığını iddia etti. Darbe girişiminin ardından on binlerce kişinin gözaltına alındığı, tutuklandığı ve ihraç edildiğini yazan Gülen, "Hükümet sadece Türkiye'deki masum insanlara zulmetmekle kalmadı, belki yıllardır ülkesine gelmeyen ama yurt dışında yaşayan masum insanlarla da uğraştı" diye yazdı.
"REFERANDUMDA ŞAİBE VAR"
Yazıda "referandumunda şaibe var" imasında bulunan Gülen, "Erdoğan zaten demokratik bir ülkede emsali görülmeyecek şekilde bir devlet gücünü elinde tutuyordu. Referendum sonrası Türkiye'nin çok daha yoğun bir otoriterlik sürecine girmiş olmasından korkuyorum" dedi.
"TÜRKİYE ve RADİKAL GRUPLAR"
"AK Parti'nin 2002'de iktidara geldiğinde demokratik olduğunu ancak sonradan muhalif görüşlere yönelik baskıyı artırdığını" yazan Gülen, "Erdoğan'ın masum insanlara bu ölçüde zulüm etmesi, sadece Türkiye'yi ilgilendiren basit bir iç mesele değildir. Sivil topluma, gazetecilere, akademisyenlere, Kürtlere yönelik bu olağanüstü baskı ülkenin uzun dönemdeki istikrarini da tehdit etmektedir. Türk toplumu zaten AKP rejimi süresinde görülmemiş şekilde kutuplaştı. Bir diktatörlük rejimi altında yönetilen Türkiye, şiddet taraftarı radikal gruplar için adeta bir cennet halini alır, Kürt vatandaşlarımızı çaresizliğe iter, ortadoğunun güvenliği açısından bir kabusa dönüşür" dedi.
"NATO TÜRKİYE'YE BASKI YAPMALI, YENİ OKUL MÜFREDATI HAZIRLANMALI"
Gülen, "NATO'dan Türkiye'nin birliğin gerektirdiği demokratik normlara uymasını istemesi gerektiğini" belirterek, "yeni anayasa hazırlanmasını" istedi. Bunun yanında Gülen'in talepleri arasında yeni okul müfredatının hazırlanması da bulunuyor: "Okul müfredatları demokratik ve çoğulcu değerlere göre şekillenmeli, eleştirel düşünme yeteneğini teşvik edici olmalıdır."
Yazı, şu ifadelerle son buldu:
"Ancak, öncelikli olarak Erdoğan halkına baskı ve zulüm yapmayı kesmeli, herhangi bir soruşturma bile yürütmeksizin haklarını gasp ettiği ve kısıtladığı insanlara haklarını iade etmelidir. Ben muhtemelen Türkiye'nin örnek bir demokrasi oluşunu görecek kadar uzun yaşamayacağım ancak otoriterleşmeye giden bu eğilimin çok geç olmadan tersine dönmesi yönünde dua etmeye devam ediyorum."