Erdoğan, Rockefeller Plaza'da düzenlenen Türk Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi (TASC) yemeğinde yaptığı konuşmasına, Amerika'yı ikinci vatan eyleyen tüm Türk vatandaşlarına selam ve sevgilerini göndererek başladı.
Türkiye'den selamlar getirdiğini ifade eden Erdoğan, "Biz sizleri özlemiştik. Görüyorum ki, sizler de bizi özlemişsiniz. Her yıl olduğu gibi bu yıl da gönüllerimizi buluşturan TASC'a şükranlarımı sunuyorum." diye konuştu.
Erdoğan, dernek temsilcileri, bilim insanları, akademisyenler, iş dünyası, sanatçılar, sporcular gibi Türk-Amerikan toplumunun farklı kesimlerini oluşturanlarla bir araya gelmekten büyük memnuniyet duyduğunu söyledi.
'MESAFELERİN AYIRAMAYACAĞI KADAR GÖNÜLLERİ YAKIN İNSANLARIZ'
Davete icabet edelere teşekkür eden Erdoğan, "Aramızda binlerce kilometre olsa da kalplerimiz bir, sevinç ve hüzünlerimiz ortaktır. O güzel şarkımızda ne diyoruz? Aynı yoldan geçmişiz biz, aynı sudan içmişiz biz, yazımız bir kışımız bir, aynı dağın yeliyiz biz, gönüller bir dualar bir, bir Allah'ın kuluyuz biz, has bahçemiz yurdumuzdur, aynı bağın gülüyüz biz. Evet, bizler mesafelerin ayıramayacağı kadar gönülleri yakın insanlarız." dedi.
ABD'de yaşan Türk vatandaşlarının ürettiğini, evlatlarını burada yetiştirdiğini, mesleki kariyerlerinin yanı sıra girişimleri, sosyal sorumluluk projeleri, akademik çalışmaları ve sivil toplum faaliyetleriyle Amerikan toplumuna ve ekonomisine önemli katkılar sağladığını anlatan Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Siyasi alanda üstlendiğiniz aktif roller, bu ülkenin geleceğinde söz sahibi olma isteğinizi en etkin şekilde ortaya koymanızı sağlıyor. Çalıştığınız kurumlarda, üniversitelerde, düşünce kuruluşlarında kritik projelere imza atıyorsunuz. Tüm bunları yaparken, ana vatanla bağlarınızı korumayı ihmal etmiyor, milletimizin bir parçası olduğunuzu asla unutmuyorsunuz. Kimliğinizi muhafaza edip, kültürümüzü en iyi şekilde bu topraklarda yaşamaya ve yaşatmaya çalışıyorsunuz. Her birinizi başarılarınız, gayretleriniz, emekleriniz için tebrik ediyorum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, farklı görüşlere ve inançlara sahip olsalar da Türk vatandaşlarının bir araya gelmesini, birlikte hareket etmesini son derece önemsediğini dile getirdi.
Yurt dışında yaşayanlarla birlikte nüfusu 95 milyonu bulan büyük bir ailenin mensupları olduklarını söyleyen Erdoğan, "Sizler diğer aidiyetleriniz yanında Türkiye'nin Amerika'daki gönül elçileri, milletimizin bu topraklardaki temsilcilerisiniz. Amerika'da, Türkiye'ye ve Türk insanına yönelik artan ilgide, sizlerin farklı alanlarda elde ettiği başarıların çok önemli payı bulunuyor. Ülkem ve milletim adına, sizlerin şahsına tüm vatandaşlarıma buradan teşekkür ediyorum." diye konuştu.
'ASİMİLASYONA NE KADAR KARŞIYSAK, ENTEGRASYONU O DERECE DESTEKLİYORUZ'
Erdoğan, dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşayan Türklerle bir araya geldiğinde sık sık vurguladığı bir husus olduğunu ifade ederek, "Biz asimilasyona ne kadar karşıysak, entegrasyonu da o derece kuvvetli bir şekilde destekliyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bizim uyum ve entegrasyon anlayışımız vatandaşlarımızın kendi kültürlerine, kendi değerlerine sahip çıkarak, içinde yaşadıkları toplumların hayatına aktif olarak katılmaları, bütünleşmeleridir. Bu konuda atılan her adımı destekliyoruz. ABD'de yürüttüğünüz çalışmalarda sizlere daima destek vermeye hazır olduğumuzu bir kez daha tekrarlamak istiyorum. Bugün aramızda bulunan değerli Amerikalı siyasetçilerin ve yerel yöneticilerin de başarılarınızdan ve topluma daha fazla entegre olabilmek için yürüttüğünüz çalışmalardan büyük memnuniyet duyduğuna eminim. Geldiğimiz noktada, Türk-Amerikan toplumunun belirli bir olgunluğa eriştiğini müşahede ediyoruz. Sahip olduğunuz ortak değerler etrafında birleştiğiniz sürece, üstesinden gelemeyeceğiniz zorluk yoktur. Önümüzdeki süreçte, birlik ve beraberliğinizi muhafaza etmenizin Amerikalı dostlarımızın ülkemizi, kültürümüzü ve tarihimizi daha iyi anlamalarına katkı sağlayacağına inanıyorum. Herkesin bildiği gibi hayat maalesef boşluk kabul etmiyor. Bizim ihmal ettiğimiz her alan başkaları tarafından dolduruluyor. Bu boşlukları da çoğu zaman ülkemize ve milletimize yönelik husumet besleyen örgütler ve lobiler istismar ediyor. Türk-Amerikan ilişkilerini zehirlemek amacıyla hareket eden çıkar gruplarını ve faaliyetlerini sizler çok iyi görüyorsunuz. Hukuki ve tarihi gerçeklerden uzak iddialar yoluyla Türkiye'yi hedef alan bu faaliyetlerin akim bırakılması büyük önem arz ediyor. Milletimiz hakkındaki gerçeklerin, gerek Washington'da gerek eyaletler düzeyinde daha iyi idrak edilmesini sağlamak hepimizin görevidir. Türkiye ortak paydasında buluşan tüm vatandaşlarımızın siyasi ve diğer görüş ayrılıklarını bir tarafa koyarak milli meselelerde dayanışma içinde hareket etmesini bekliyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Sizler milletimizin ABD'deki gönül elçilerisiniz. Hepimiz, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızla birlikte nüfusu 95 milyonu bulan büyük bir aileyiz.
Türk-Amerikan ilişkilerini zehirlemek amacıyla hareket eden çıkar gruplarını ve faaliyetlerini sizler zaten görüyorsunuz. Hukuk ve tarih, özellikle bu gerçeklerden uzak iddialar yoluyla, Türkiye'yi hedef alan bu faaliyetlerin akim bırakılması büyük önem arz ediyor.
Milletimiz hakkındaki gerçeklerin daha iyi idrak edilmesini sağlamak hepimizin ortak görevidir. Türkiye ortak paydasında buluşan tüm vatandaşlarımızın siyasi ve diğer görüş ayrılıklarını bir tarafa koyarak milli meselelerde dayanışma içinde hareket etmesini bekliyoruz.
Türkiye terörden en çok etkilenen ve terörle mücadelede en ön safta yer alan ülkelerin başında geliyor. PKK/YPG, DEAŞ ve FETÖ'ye kadar terör örgütleriyle mücadeleyi kararlılıkla sürdürüyoruz. Terörün karanlık gölgesini bölgemizin üzerinden muhakkak kaldıracağız. Amerikalı dostlarımızın PKK-YPG ve FETÖ ile mücadelemizde müttefiklik ruhuna yakışır şekilde, iş birliği içinde hareket etmesini bekliyoruz.
FETÖ elebaşının ve örgüt mensuplarının Türk adaletine teslim edilmesi için Amerikan makamları nezdindeki girişimlerimizi titizlikle yürütüyoruz.
Amerika'dan beklentimiz; dinimizi terörle aynı paranteze alan çarpık zihniyete ve Müslümanlara yönelik nefret eylemlerine karşı güçlü tedbirler almalarıdır.
Önümüzdeki süreçte, Amerika ile iş birliğimizi ortak çıkarlar temelinde geliştirirken aramızdaki sorunları çözebilmeyi ümit ediyorum.
Mültecileri denizde boğan bir Türkiye yok, onları denizden toplayan bir Türkiye var.