Erdoğan'dan kabine revizyonu sonrası ilk açıklama
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kabine revizyonuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Oluşturma Tarihi: 2021-04-21 12:34:44

Güncelleme Tarihi: 2021-04-21 12:34:44

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) düzenlenen grup toplantısında açıklamalarda bulunuyor.

"Dün gece hem bir bakanlığımızı ikiye böldük, hem de 3 yeni bakan atadık. Zehra Zümrüt Selçuk ve Ruhsar Pekcan'a teşekkür ediyorum. Derya Yanık, Vedat Bilgin'e, Mehmet Muş'a başarılar diliyorum. 2023'e odaklanmamız gereken bir döneme girdik. Bundan sonrasının da kolay olmayacağını biliyoruz.

20 yıla yaklaşan döneme baktığımızda, Cumhuriyet devrinin en üretken dilimi bu 20 yıldır. Milletimizi çeşitli sosyal fay hatları üzerinden bölme, birbiriyle çatıştırma girişimlerine şahit olduk.

Partimize yönelik kapatma davasından gece yarısı bildirilerine... Pek çok haksız, hukuksuz çizgin tezgaha maruz kaldık. Şimdi çıkmış bir edepsiz, benim akıbetimin de Menderes gibi olabileceğini ümit ettiğini söyledi. Be ahlaksız, be edepsiz. Biz bu yola çıkarken kefenimizi giyerek çıktık. Biz ölümden korkmadık, bizim imanımızın gereği ölümü korkutmaktır.

Rabbimize olan teslimiyetimiz, milletimizden aldığımız güçle baskıların hiçbirine yenilmedik. Hamdolsun her seferinde de milletimiz bizi bağrına bastı. Vesayet güçlerinin 1950'den beri uyguladıkları yöntemler işe yaramayınca daha sinsi yöntemleri devreye soktular. Gezi olaylarıyla sokakları kaosa sürüklemeye, 17-25 Aralık'la milli iradeyi hançerlemeye kalktılar. Tüm terör örgütlerini üzerimize saldılar. Ardından 15 Temmuz darbe girişimini yaşadık. Her saldırıya cevabımızı daima ileriye atılarak verdik. Meclis'te cumhurbaşkanı seçmemizi engellemek istediler. Şimdi de emekli amirallerle kol kola vererek, oradan aldıkları güçle... Kılıçdaroğlu 'Emekli amiraller darbe yapabilir mi' diyor. Siz o akıl hocalarınızla birlikte yürüyorsunuz. Bu akıl hocalarına yer ve yol kalmayacak. Terör örgütlerinin başını sadece sınırlarımızda değil sınırlarımız dışında da birer birer ezdik, eziyoruz. Gezi olaylarından en son Karabağ'da Azerbaycanlı kardeşlerimize verdiğimiz desteğe kadar hepsinde ekonomik süreçler eşlik etmiştir.

Türkiye makro ekonomik dengeleri gerçekten sağlam olduğu için son 8 yıldır yaşadığı tüm gizli açık saldırılara rağmen ayakta kalmayı, istikrarını korumayı sağladı. 2002 öncesi Türkiyesinin bu tür saldırılarla karşılaşmış olsaydık ülkemizin nasıl bir duruma düşeceğini tahayyül etmek dahi istemiyorum. Vesayete teslim olsaydık, darbelere boyun eğseydik, dış telkinlere kayıtsız şartsız uysaydık belki bu baş ağrılarını çekmeyecektik. O zaman da milletimizin yüzüne bakamazdık.

Bu mücadeleden dolayı bizleri suçlayanlara soruyorum, ne yapacaktık? Şanlı 15 Temmuz kıyamını adeta cezalandırmak için başlatılan ekonomik saldırıya seyirci mi kalacaktık? Bir süredir sarıldıkları 128 milyar dolar meselesini bu fotoğraf içinde okumak gerekiyor. Esasında 128 milyar doların akıbetini arama anlayışı olmadığı için söylenen sözlerde doğru olan hiçbir şey yok. Ne rakam doğru, ne bu rakam üzerinden yürütülen kampanya doğru. Baştan sona cehalet. Tabii cehalet deyip geçmemek lazım. 3 çeşit cehalet vardır. Birincisi bir şeyi bilmemektir. İkincisi cehaletin karesidir. Öğretim gördüğü için konunun ne olduğunu bilir, eğitimi olmadığı için nasılını bilmez. Bunlara gafil denir. Üçüncüsü ise cehaletin küpüdür. Öğretimden geçtiği için konunun ne olduğunu bilir, eğitimli olduğunu için nasılını da bilir. Bilerek ve isteyerek konunun nedenini harmanlayarak, sürekli senaryo peşinde koşmaktır.

Erdoğan düşmanlığı, AK Parti düşmanlığı bu cehli mikap'ın gözlerini öyle kör etmiştir ki, ülkenin ve milletin felaketinden medet umar hale gelmişlerdir. Beşinci kol faaliyeti yürütmeye başladılar. CHP'nin başında olduğu bu ekip yurt içi ve yurt dışındaki yatırımcıları korkutmak için dört bir koldan çalışıyor. 128 milyar dolar nerede yalanına sarıldılar.