Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
"Kabine toplantımızda dış politikadan ekonomiye, sanayi ve teknoloji alanındaki atılımlarımızdan göçün idaresine kadar birçok konuyu masaya yatırdık. Bakan arkadaşlarımız yaptıkları sunumlarla hem son iki haftayı etraflıca değerlendirdiler hem de önümüzdeki döneme dair talimatlarımızı aldılar. Her zaman altını çizdiğim gibi biz 'Hesaba çekilmeden önce nefsinizi hesaba çekin' ikazını rehber edinmiş bir kadroyuz. 2024 yılını tamamlarken, bir taraftan yaptıklarımızı ve yapamadıklarımızı en objektif şekilde sorguluyor, diğer taraftan da gelecek yıla dair yol haritalarımızı tekemmül ettiriyoruz. Bugünkü kabine toplantımızda da bu hassasiyetimiz tecessüm etmiştir. Şunu bir defa vurgulamak isterim. Biz bugüne kadar hep kendimizle yarıştık, çıtayı daima yukarıya taşıdık. Şimdi de hedeflerimiz doğrultusunda azim, cesaret ve sabırla ilerliyoruz."
"Fırsatçılarla mücadelemizde yeni yılda daha kararlı olacağız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'nin 23'üncü, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin 7'nci, Türkiye Yüzyılı'nın 2'nci bütçesini 17 Ekim'de Gazi Meclis'in takdirine sunduklarını anımsatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"2025 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ve 2023 yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu tekliflerimiz cumartesi günü Genel Kurul'da 317 'evet' oyuyla kabul edildi. 2025 bütçesinin ülkemiz, milletimiz ve ekonomimiz için hayırlara vesile olmasını yüce Allah'tan niyaz ediyorum. 2025 bütçesinin en temel vasfı, ülkemizin 22 yıllık kazanımlarını perçinleyen yatırımları, ekonomik istikrarı ve sosyal refahı önceleyen bir bütçe olmasıdır. Gerek Cumhurbaşkanı Yardımcımız (Cevdet Yılmaz) gerek Hazine ve Maliye Bakanı'mız (Mehmet Şimşek) bütçenin detaylarını ve hedeflerini derli toplu bir şekilde anlattı. 2025 yılı bütçesine 'Halkın bütçesi değil' diyenlere sadece şu rakamları hatırlatmak istiyorum. Mayıs ayında başlayan dezenflasyon süreci inşallah 2025 yılında ivmelenerek devam edecek. Rekabet kurallarını ihlal ederek veya söylentiler yayarak enflasyonu körükleyen fırsatçılarla mücadelemizde yeni yılda daha kararlı olacağız."
6 Şubat depremlerinin yaralarını sarmanın 2 yıldır gündemlerinin ilk sırasında yer aldığını vurgulayan Erdoğan, "2023 ve 2024 yılında bu amaçla günümüz fiyatlarıyla toplam 2,6 trilyon lira para harcadık. Yani bugünkü kurla 75 milyar dolarlık harcama yaptık. Deprem yatırımları gündemimizdeki yerini 2025 yılı bütçesinde de koruyor. Deprem bölgesini inşa ve ihya faaliyetlerimiz kapsamında toplam 584 milyar lira ayırdık. Deprem turistleri ne yaparsa yapsın biz en son hak sahibi vatandaşımız da güvenli yuvasına ve ticarethanesine kavuşana kadar durmadan dinlenmeden çalışacağız." diye konuştu.
"Sosyal yardımlar için ayırdığımız rakam 651 milyar lira"
Erdoğan, 2002'den beri hazırladıkları tüm bütçelerde sosyal devlet ilkesini hayata geçirmeye özel önem verdiklerini dile getirerek, şunları söyledi:
"Halkın kaynaklarını, toplumun çeperlerinden başlayarak halkımızın tamamı için kullandık. 2025 yılında da ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızı gözetmeyi sürdüreceğiz. Bu kapsamda sosyal yardımlar için ayırdığımız rakam 651 milyar liradır. Enerjide vatandaşımıza verdiğimiz destekleri emeklilerle olan buluşmamızda genel hatlarıyla paylaşmıştım. Bakınız 2002'de asgari ücretli bir kardeşimiz evinde kullandığı 200 kilovatsaat elektrik için aylığının yüzde 20'sini, 100 metreküp doğal gaz için ise yüzde 26'sını ayırmak mecburiyetindeydi. Bugün aynı miktar elektrik için aylığının yüzde 2,4'ünü, doğal gaz için yüzde 5,6'sını ayırması yeterlidir. En düşük emekli aylığı alan vatandaşımız 2002'de elektriğe maaşının yüzde 15,3'ünü, doğal gazda yüzde 19,3'ünü harcıyordu. Şimdi bu oranlar elektrikte yüzde 3,3'e, doğal gazda yüzde 7,7'ye geriledi. 2024'te vatandaşlarımızın her 100 liralık doğal gaz faturasının 65 lirasını, 100 liralık elektrik faturasının 60 lirasını biz üstlendik."
"Vatandaş odaklı bir anlayışla bütçemizi şekillendirdik"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Enerji desteği olarak 2025 yılında bütçeden 472 milyar lira kaynak tahsis ettik. 'Suyun fiyatını indireceğiz' vaadiyle göreve gelip, son 5 yılda suya yüzde 100'ün üzerinde zam yapanlar özellikle bu söylediklerimizi mahcubiyetle not etmelidir. Birçok şehrimizde vatandaşlarımızın su faturaları elektrik faturalarından daha yüksek geliyor. Bunun takdirini milletimizin yaptığına ve yapacağına inanıyorum. Diğer başlıklarda da vatandaş odaklı bir anlayışla bütçemizi şekillendirdik. 2025 bütçemizde istihdama ve üretime 2,6 trilyon liradan fazla kaynak ayırdık. Yatırımlar için tahsis ettiğimiz tutar ise 1 trilyon 568 milyar liradır. 2025 yılı boyunca da çiftçimize, esnafımıza, sanayicimize, ihracatçımıza yönelik desteklerimizi sürdüreceğiz."
"Bizim 22 yıldır durduğumuz yer bellidir. Biz, kaderini ülkenin ve milletin kaderiyle özdeşleştirmiş bir hükümetiz." ifadesini kullanan Erdoğan, sessiz yığınların sesi, kimsesizlerin kimsesi olmak için çıktıkları yolda 22 yıldır sendelemeden yürüdüklerini, bundan sonra da çizgilerinde en ufak değişiklik olmayacağını söyledi.
Yaşadıkları bir hayal kırıklığını ifade etmek zorunda olduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Biz istiyoruz ki dünya ve Türkiye değişirken, muhalefet partileri de kendini değiştirsin, yenilesin, güncellesin. Hadi zihniyet değişmiyor, bari en azından üslup değişsin, tarz değişsin, söylem değişsin. İktidara geldiğimiz günden bu yana hep böyle bir muhalefet özlemi, böyle bir muhalefet arayışı içinde olduk ancak her defasında muhalefete dair acı gerçeklerin sert duvarına çarptık. Dünyayı takip eden, gelişmeleri doğru okuyan, ülkeye ve millete ufuk çizen, hepsinden öte sözünün ağırlığı olan bir muhalefet henüz ülkemizde neşvünema bulmadı. Muhalefet, daha önceki görüşmelerde yaptığı gibi, maalesef 2025 bütçesi görüşmelerinde de katkı sunmak, yapıcı eleştiride bulunmak yerine görüşmeleri sabote etmeyi, kışkırtmayı, komisyon aşamasından Genel Kurula kadar tüm süreci terörize etmeyi tercih etmiştir. Son bütçe görüşmelerinde de afaki söylemler, ucuz polemikler, buram buram provokasyon kokan açıklamalar dışında hiçbir şey göremedim. Yıllar geçiyor, isimler değişiyor, liderlik koltuğunda oturanlar değişiyor, ana muhalefetin siyaset tarzında zerre miskal tekamül yaşanmıyor. Böyle gelmiş ama artık böyle gitmesin diyoruz. 2025 yılının muhalefet zihniyetinde ve tarzında asgari düzeyde de olsa bir iyileşmeye kapı aralamasını ümit ediyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı başta olmak üzere bütçe ve kesin hesap kanunu tekliflerinin hazırlanmasında emeği geçen tüm kamu kurum ve kuruluşlarını tebrik etti.
AK Parti Grubu ile Cumhur İttifakı ortağı MHP Grubuna, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye bütçe görüşmelerindeki dirayetli duruşları dolayısıyla şükranlarını sunduğunu dile getiren Erdoğan, "Yasama aşamasında teklifleri, tenkitleri, değerlendirmeleriyle bütçe sürecine katkı veren tüm milletvekillerimize de teşekkürlerimi iletiyorum." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomi alanında bir müjdeyi paylaşmak istediğini belirterek, "Merkez Bankamızın rezervleri düzenli olarak artıyor. Brüt rezervlerimiz geçen hafta 163,5 milyar dolara çıktı ve şimdiye kadarki en yüksek seviyeyi gördü. İstihdam tarafı da hamdolsun oldukça iyi gidiyor. Son bir senede istihdam bir milyon kişi arttı. İşsizlik oranı yüzde 8,8'e düştü. 2025 yılında da Türkiye'yi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla kaliteli büyütme stratejimizi uygulamaya devam edeceğiz. Ekonomi programımızın olumlu etkilerini önümüzdeki dönemde birçok alanda daha fazla göreceğiz." ifadelerini kullandı.
"Sinsi senaryoların halen devrede olduğunu çok iyi biliyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son Kabine Toplantısı'ndan bu yana özellikle dış politikada oldukça yoğun bir gündemle çalışmaları sürdürdüklerini ifade etti.
Büyükelçiler Konferansı'nın 15'incisini, kritik başlıkların ele alındığı bir programla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde başarıyla gerçekleştirdiklerini aktaran Erdoğan, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin kabulünün 76'ncı yıl dönümü münasebetiyle düzenlenen Kardeşliğin Yüzü etkinliğinde Gazze ve Suriyeli çocuklarla bir araya geldiklerini anımsattı.
Erdoğan, 11 Aralık'ta Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ile Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed'i Türkiye'de misafir ettiklerini, her iki liderle ve heyetleriyle 7 saati aşan görüşme yaptıklarını kaydetti.
"İki dost ülke arasındaki sorunları çözmek amacıyla 8 ay önce başlatılan Ankara sürecinde bir kritik eşiği daha aşmış bulunuyoruz." diye konuşan Erdoğan, "Doğu Afrika bölgesi uzun yıllardır gerilimle, açlıkla, terör saldırılarıyla ve emperyalist güçlerin böl, parçala, yönet politikalarıyla gündeme geliyor. Bu sinsi senaryoların halen devrede olduğunu çok iyi biliyoruz. Ankara Bildirisi ile atılan tarihi adımın Afrika Boynuzu'nda kalıcı barışın, sükunetin ve istikrarın tesisine yardımcı olacağına inanıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, Macaristan'la diplomatik ilişkilerin tesisinin yüzüncü yılı çerçevesinde ilan edilen kültür yılını başarıyla icra ettiklerini belirterek, "Türk Macar Kültür Yılı çerçevesinde ilan ettiğimiz kültür yılını başarıyla icra ettik. Türk Macar Kültür Yılı kapanış törenini Cumhurbaşkanı (Tamas) Sulyok ve Başbakan (Viktor) Orban'ın katılımıyla 12 Aralık'ta Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirdik." dedi.
"Emeklilerimizi enflasyona ezdirmeme noktasında kararlıyız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024'ün "Emekliler Yılı" olarak ilan edildiğini hatırlatarak, emeklileri enflasyona ezdirmeme kararlılığı vurgusunda bulundu.
Erdoğan, "Bu sene boyunca Çalışma Bakanlığımız öncülüğünde emeklilerimize yönelik birçok proje hayata geçirildi. 16 Aralık'ta Türkiye Yüzyılı'nın emektarlarıyla bir araya gelerek hem kendilerine teşekkür ettik hem de hasbihal ettik. Ülkemizde sayısı 16 milyonu aşan emeklilerimizin her biriyle gurur duyuyor, hayat kalitelerini artırmak için samimiyetle çalışıyoruz. Emeklilerimiz konusunda bugüne kadar asla umut tacirliği yapmadık. Meydanlarda bol keseden söz verip, göreve gelince sözünü unutanlardan da değiliz. Yaşanan her sıkıntının, iletilen her serzenişin farkındayız. Emeklilerimizi enflasyona ezdirmeme noktasında kararlı olduğumuzu bu vesileyle bir kez daha vurgulamak istiyorum." diye konuştu.
"Suriye'nin tekrar ayağa kalkma gayretlerine destek vereceğiz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dost ve kardeş ülke Katar'la ilişkilerin derinliği ve yakınlığının herkesin malumu olduğunu belirterek, "Ana muhalefet partisi eski genel başkanının bu ilişkiyi yalanlarla dinamitleme girişimlerine rağmen iş birliğimizi her alanda geliştirdik, geliştiriyoruz." dedi.
Katar Emiri Şeyh Temim'in Türkiye'yi ziyaretinde başta Suriye'deki güncel meseleler olmak üzere pek çok konuyu ele aldıklarını aktaran Erdoğan, "13 yıllık savaşın ardından Suriye'nin yaralarını sarma, kendini toparlama, devleti ve toplumuyla tekrar ayağa kalkma gayretlerine destek vereceğiz." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, İsrail saldırılarının hedefi olan Lübnan'ın Başbakanı Necib Mikati'nin Türkiye'yi ziyaretine ilişkin "Bizim için son derece kıymetli." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sayın Mikati ülkesinin en zor dönemlerinden birinde ağır bir yükü alnının akıyla taşımaya gayret ediyor. Necib kardeşimin dirayetli ve basiretli liderliğiyle Lübnan'ı selamete ulaştıracağına inancım tamdır. Biz de bu süreçte ülkemize ve şahsımıza yönelik güveni inşallah boşa çıkarmayacak, tüm imkanlarımızla Lübnan'ın yanında olacağız." dedi.
Erdoğan, "Suriye devriminin ortaya çıkardığı yeni durum dünyanın ilgisini buraya yöneltti. Suriye'nin kardeşi olarak yeni süreci en iyi okuyan ülke konumundayız." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Doğru duvar yıkılmaz inancıyla Suriye krizinin ilk anından itibaren hep tarihin doğru tarafında yer aldık."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İsrail'in artan saldırganlığının gerisinde Suriye'deki devrimi gölgelemek, Suriye halkının umutlarını boğmak olduğu anlaşılıyor." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Zalim rejime karşı savaşı kazanan Suriye halkının zaferi de kazanması ve başarılarını kalıcı hale getirmesi için gereken her türlü desteği vereceğiz." diye konuştu.
Erdoğan, "Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve üniter yapısının her şart altında korunması, Türkiye'nin değişmez çizgisidir. Bundan kesinlikle geri adım atmayacağız." açıklamasını yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "(Terör örgütü PKK/YPG) Hiç kimseye hayat ve söz hakkı tanımayan bu katil sürülerini bölgemiz için bir tehdit kaynağı olmaktan mutlaka çıkartacağız." dedi.
Erdoğan, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
"İsrail fırsatçılık yapsa da er ya da geç işgal ettiği topraklardan çekilecektir. Buna mecbur kalacaktır."
"Suriye'deki bölücü terör örgütü unsurlarına yönelik nokta operasyonlarımızı cerrah hassasiyetiyle sivillerin kılına zarar vermeden sürdürmekte kararlıyız."
"Suriye'nin ve bölgemizin geleceğinde DEAŞ, PKK dahil hiçbir terör yapılanmasına yer yoktur. PKK ve uzantıları ya kendilerini tasfiye edecek ya da edilecek."
AA