Erdoğan'dan yeni teklif, Putin ve Ruhani'den 'insani yardım' vurgusu! İşte liderlerin açıklamaları
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin ve İran Cumhurbaşkanı Ruhani, ortak basın toplantısı düzenledi.

Oluşturma Tarihi: 2018-04-04 16:33:07

Güncelleme Tarihi: 2018-04-04 16:33:07

TIMETURK | HABER MERKEZİ

Suriye için Ankara'da bir araya gelen Erdoğan, Putin ve Ruhani ortak basın açıklaması yaptı.

Bu açıklamalar sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Suriye'ye ilişkin yeni teklifi, Putin ve Ruhani'nin ise 'insani yardım ulaştırılması' konusundaki vurguları dikkatleri çekti.

ERDOĞAN'IN SURİYE TEKLİFİ

Putin açıklaması sırasında "Erdoğan yeni bir teklifte bulundu. Suriye genelinde, ihtiyaç duyan insanlara acil tıbbi yardım konusunda neler yapabileceğimizi ciddi bir şekilde değerlendireceğiz. Bu teklif çok isabetli oldu. Bu konuyu Sayın Ruhani'de destekliyor" dedi.

 

Ardından Erdoğan teklifine ilişkin şunları söyledi:

"Putin ve Ruhani'ye şöyle bir teklifim var, güvenli bölgede konut inşası temin edelim. Bu konut inşasını yapmak suretiyle bu insanları çadırlardan kurtaralım. Bu insanlar artık bu yaşam koşullarından kurtulsun. 500'er metrekarelik bir arsaya yerel mimariyle yapılacak konutlar kendine imkanlar sağlasın. Böyle bir adımla onları normal yaşantısına kavuşturalım. Bu konuda bazı ülkelerin bazı tahahhütleri var. Böyle bir adım atarsak faydalı olacağını düşünüyoruz."

KİM NE DEDİ?

İşte liderlerin açıklamaları:

ERDOĞAN: PYD ve YPG KONTROLÜNDEKİ BÖLGELERİ TEMİZLEYECEĞİZ

"Bu zirveye ev sahipliği yapıyor olmanın memnuniyeti içindeyiz. İlk zirveden bu yana Suriye'de önemli gelişmeler yaşandı. Gerginliği azaltma konusunda Türkiye olarak sorumluluklarımızı hassasiyetle yerine getiriyoruz. İdlib'deki 8. gözlem noktasıyla bu konudaki kararlılığımızı gösterdiğimize inanıyorum. Şu husus tüm dünya tarafından dikkate alınmalı. Suriye'nin toprak bütünlüğünün sağlanabilmesi tüm terör örgütlerine aynı mesafede olunmasına bağlıdır. Terör örgütlerinin ayrım yapılmaksızın dışlanması çok önemlidir. DEAŞ'a karşı Türkiye en etkin mücadeleyi veren ülkelerden biridir. Zeytin Dalı Harekatı'yla da aynı mücadeleyi bir başka terör örgütü olan YPG/PYD'ye karşı veriyoruz. Biz sadece güvenliği sağlamakla kalmıyoruz kontrol altına aldığımız yerleri bölgenin sahipleri olan Suriyeli kardeşlerimiz için yaşanabilir hale getiriyoruz.

Cerablus El Bab bölgesine 160 bin Suriyeli kardeşlerimiz döndü. Afrin bölgesindeki patlayıcı madde taramasını bitirip altyapıyı ayağa kaldırdıktan sonra yüz binlerce Suriyelinin dönmeyi beklediğini biliyoruz.Münbiç başta olmak üzere PYD/YPG kontrolündeki yerleri güvenli hale getirene kadar durmayacağımızı tekrar ediyorum. Tel Rıfat için Rus ve İranlı dostlarla birlikte ortak çalışma yürütmeye hazırız. Suriye'de kaos çıkartılmak istenen yerlere önce DEAŞ'ın yerleşmesinin önü açılmakta onunla mücadele bahanesiyle PYD/YPG sokulmakta ve terör döngüsü tamamlanmaktadır. Biz kendi sınırlarımızı da tüm Suriye'yi de bu cendereden çıkarmakta kararlıyız. Suriye huzur bulmadan Türkiye huzur bulamaz. Suriye'de yaşananların anlamı ve önemi bizim için ayrı bir yere sahiptir. Türkiye olarak sivil kayıpların yaşanmasının önüne geçtik. Operasyon yürüttüğümüz şehirlerle diğer şehirler yan yana konulduğunda ne demek istediğimiz anlaşılacaktır.

Terör örgütünün etkinlik yürüttüğü bölgelerde sürekli bir gerilim çatışma potansiyeli olduğu açıkça görülüyor. Suriye'in toprak bütünlüğünün temin edilmesi ve çatışmaların önüne geçilmesi ve yeniden inşa için anlayış birliği içindeyiz. Önümüzde zor ama başarı ışığı giderek kuvvetlenen bir yol var. Garantör ülkeler olarak tuzaklara tezgahlara provokasyonlara itibar etmeden mutabık kaldığımız hedeflere doğru kararlı bir şekilde yürümeyi sürdüreceğiz. Uluslararası toplumu, Suriye'deki sorunun siyasi çözüme kavuşturulması gayretlerine destek olmaya çağırıyoruz."

HASAN RUHANİ: ASKERİ SEÇENEK YOKTUR

"Bizim bölgemiz son senelerde büyük ve çok önemli bir sorunla karşılaştı; bu sorun terörizmdi. Bu teröristler bazı ülkeler tarafından eğitilmiş, fonlanmış ve modern silahlarla donatılmıştır. Bu teröristler Suriye'ye ait petrol ve doğalgazı satabiliyor. Bazı büyük dünya güçleri başta Amerika, DAEŞ gibi El Nusra gibi terör örgütleri bizim bölgemizde uzun yıllar kalsın ve onlar da bu örgütleri uzun yıllar aracı olarak kullansın. Suriye ve Irak dost ülkelerin yardımıyla bu büyük tehlikeyi alt etti.

Terörizmle mücadele için Astana'daki zirvede Suriye'de kısmı ateşkes sağlanması konusunda uzlaşıldı.

Terörizmle mücadele doğrultusunda yaklaşık 15 ay önce Astana'da bir toplantı yapıldı ve bir süreç öngörüldü. Süreç Suriye'de dört bölgede ateşkesin sağlanması ve krizin azalmasına neden oldu. Türkiye, İran ve Rusya bu süreçte önemli rol oynandı. Suriye Ulusal Diyalog toplantısında da muhalifler ve Suriye arasında Soçi'de toplantı gerçekleşti. Ben bugün Suriye halkının ümidinin düne nazaran daha çok olduğunu, barışa karşı daha umutlu olduğuna eminim. Suriye halkı da evine dönmek için daha umutlular. Bugün çok mutluyum ki üç ülke Ankara'da ikinci zirveyi gerçekleştirdi. Suriye ve Suriye'nin geleceğiyle ilgili çok önemli toplantılar gerçekleştirdik. Benim için bugün en önemli anlar üç ülkenin Suriyeli mazlumların yaralarını sarmak için ve onları kurtarmak için mutaabık kaldıkları anlar oldu.

İran İslam Cumhuriyeti'nin bakışından Suriye sorunu hiçbir şekilde askeri seçeneklere sahip değildir. Hep birlikte barışı çözüm yolu olarak takip etmemiz gerekiyor. Mazlum Suriye halkının evlerine dönmesine yardımcı olmamız gerekiyor. Biz özellikle Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve milli egemenliğinin, bağımsızlığının herkes tarafından dikkate alınmasını amaçlıyoruz. Terör örgütlerinin kalıntıları da Suriye'den çıkarılmalıdır. Bizim yaptığımız iş Suriye'nin geleceği için yardımcı olmaktır. Hiçbir ülkenin Suriye'nin geleceği için karar verme hakkına sahip değildir. Suriye halkı kendi seçimlerini ve anayasalarını hazırlacaktır. Bölgemizdeki bayram günü Suriye'de savaşın bittiği gün olacaktır."

PUTİN'DEN 'iNSANi YARDIM' VURGUSU

Üçlü formattaki görüşmelerimiz son derece olumlu gerçekleşti. Önemli mutabakatlar sağladık. Bu mutabakat ortak deklarasyonda yer aldı. Biz Suriye'nin bağımsızlığının ortak deklarasyonda yer almasını sağladık. Astana formatı verimli olduğunu defalarca kanıtlamıştır. Suriye'deki şiddeti önemli ölçüde düşürdü. Mülteciler ülkelerine dönmeye başladılar. Suriye iç savaşının siyasi boyutunu güçlendirmeye çalışacağız. DAEŞ Suriye'de ciddi bir yenilgiye uğratıldı. Cenevre'de biliyorsunuz bir anayasa komitesi kuruluyor. Doğu Guta'da 100 binlerce insanın kurtarılması için önemli bir operasyon gerçekleştirildi. Bölgeye insani yardım yapıldı. Türkiye, İran ve Suriye teröre karşı güçlerini birleştirecekler. Suriye'nin ekonomik altyapısını güçlendiriyoruz. Hedefimiz terörizmi tamamen kaldırmaktır. Teröristler zehirli maddeler kullanıyorlar. Rus heyeti Türkiye'de iki gündür bulunuyor. Bizim açımızdan ziyaret çok başarılı geçti. Türkiye'ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çok teşekkür ediyorum."

SORU - CEVAP

- Skripal olayında İngiltere'nin tutumuna ilişkin soru

Putin: 
Biz hiçbir şey beklemiyoruz. Sağduyu bekliyoruz. Skripal olayına ilişkin değil ama bu İngiltere ile ilişkilerle olan bir konu. İlişkilerimiz uluslararası hukuk zeminine oturmalı.

- Suriye'de ekonomik kalkınmaya ilişkin soru

Putin:
Siyasi çözümün yanı sıra ekonomik kalkınma en önemli sorun. Dışarıdan yatırım olmadan bunu yapamıyoruz. Bunun için tüm ülkeleri çağırıyoruz. İlk olarak insani yardım için adım atsınlar. Ama Rusya, İran ve Türkiye dışında kimse adım atmıyor. Ama mutlaka Suriye'nin alt ve üstyapısının yenilenmesi için tüm ülkeler rol almalıdır.

Ruhani: Bizim bugüne kadar gördüklerimiz ABD'liler ve İsraillilerin pek de başarılı olmadıklarıdır. Şam hükümetini yıkmak ve teröristleri hakim etmek istiyorlardı. Ve kendi menfaatlerini gözetiyorlardı. Suriye halkına büyük problemler yaratsalar da başarılı olamadılar. İran hükümeti, her zaman terörizmle mücadeleye vurgu yapmıştır. Bölgenin haritası hiçbir şekilde değişmemeli. Halkların düşünce ve istekleri kendi ülkelerinin gelecekleri için yol göstermelidir. Çabamız bölgemizin düşmanlarının amaçlarında başarılı olmamalarına yöneliktir. Barış ve güvenliği destekleyen bütün ülkelerin hedeflerine ulaşmasını diliyoruz.

Erdoğan: Suriye'nin toprak bütünlüğü bizim olmazsa olmazımızdır. Toprak ameliyatların sıcak bakmıyoruz. Terörizmin bunu bir fırsata dönüştürüp Suriye'den ülkemize tacizde bulunmasını kabul etmeye hiç niyetimiz yok. Bizim konumumuzda hiçbir ülke yok. Tüm tacizler ülkemize yapılmıştır. Bunda durmak bilmemişlerdir. Yüzü aşkın vatandaşımız roket saldırılarıyla şehit olmuştur. Bu teröristlere karşı önce Cerablus sonra Zeytin Dalı Harekatı'yla bölgeyi temizlemek zorunda kaldık. Oradaki altyapı çalışmalarını yine bizler yürütüyoruz. Bu bir inşa ve ihya hareketidir. Bunu yaparken, Astana sürecinin garantörü olarak Soçi'de başlayan süreci devam ettireceğiz. Biz Astana'yı Cenevre'nin alternatifi olarak görmedik. Bizim için aslolan netice almaktır. Çünkü netice alma mecburiyetimiz var. En sonra Doğu Guta'da olanları gördük. O yavruların nasıl öldürüldüğünü gördük. Ben kucağıma 6 aylık yavruyu aldığım zaman yüreğim parçalanıyor. Biz babayız.

ABD'nin Suriye'den çekilme açıklamasına ilişkin soru

Ruhani: ABD'liler her gün bir şey söylüyor. Mevcut ABD hükümetinin ne sözlerine ne de vaatlerine güvenebiliyoruz. Onlar kendilerinden belli bir görüntü gösterdiler. Önce Suriye'de kalıcı değiliz dediler. Sonra anlaşıldı ki, para peşindeler. Arap ülkelerine diyorlar ki, para verin kalalım diyorlar. Görünen o ki parayı alacaklar ve Suriye'den çıkmayacaklar.

Putin: Türkiye, mülteci bakımından büyük bir yük aldı. Ama hakikaten çok eşsiz bir durum, diğer ülkeler Filistin'den yük aldı, Rusya olarak biz Ukrayna'dan gelen yükü üzerimize aldık. Mülteci göçmenler olmasın diye sorunları çözmemiz lazım. Erdoğan yeni bir teklifte bulundu. Suriye genelinde, ihtiyaç duyan insanlara acil tıbbi yardım konusunda neler yapabileceğimizi ciddi bir şekilde değerlendireceğiz. Bu teklif çok isabetli oldu. Bu konuyu Sayın Ruhani'de destekliyor.

Erdoğan: Tel Abyad'da bir sahra hastanesi kurmak istiyoruz. Bir de büyük fırın kurarak, oranın ekmek ihtiyacını karşılayarak oradaki mültecilere bu imkanı sağlamak istiyoruz. Putin ve Ruhani'ye şöyle bir teklifim var, güvenli bölgede konut inşası temin edelim. Bu konut inşasını yapmak suretiyle bu insanları çadırlardan kurtaralım. Bu insanlar artık bu yaşam koşullarından kurtulsun. 500'er metrekarelik bir arsaya yerel mimariyle yapılacak konutlar kendine imkanlar sağlasın. Böyle bir adımla onları normal yaşantısına kavuşturalım. Bu konuda bazı ülkelerin bazı tahahhütleri var. Böyle bir adım atarsak faydalı olacağını düşünüyoruz.

- PYD'ye yönelik yeni operasyonlar olacak mı? 

Erdoğan:
Terör her zaman var olduğu yer ezilmelidir. Yok olduğu anda huzura erersiniz. Terörün olduğu bir yerde de, devlete düşen görev tüm güvenlik güçleriyle mücadeleyi sürdürmektir. Türkiye'nin hem dışarda hem içerde bir terörle mücadele sorunu vardı. Bu sorun bitene kadar mücadelemize devam edeceğiz.

PUTIN İLE RUHANİ 1 SAAT GÖRÜŞTÜ

Üçlü görüşme öncesinde Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin görüştü. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki görüşme 1 saat 10 dakika sürdü.

Söz konusu zirveye Türkiye heyetinden Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Milli Savunma Nurettin Canikli, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan da katılıyor.

Zirve sonunda yayımlanması planlanan ortak deklarasyonda Suriye'de mevcut ateşkesin devamı, Suriye'nin toprak bütünlüğü ve Suriye içindeki ateşkes ihlallerinin durdurulması gibi daha önceki deklarasyonlarda hemfikir olunan konuların vurgulanması bekleniyor.

İLK ZİRVE SOÇİ'DE YAPILMIŞTI

Türkiye ve Rusya öncülüğünde Aralık 2016'da yürürlüğe giren ateşkes, Esed rejiminin ihlallerine rağmen bir yıl aradan sonra İsviçre'nin Cenevre kentinde yeni müzakerelerin önünü açacak Astana sürecini başlatmıştı.

Cenevre görüşmelerinde bir sonuç elde edilememesi üzerine, ​"Suriye" konulu üçlü zirvenin ilki 22 Kasım 2017'de Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ve İran Cumhurbaşkanı Ruhani'nin katılımıyla Soçi'de yapılmıştı.