Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamalarından satır başları;
"Kendi adımlarımızı atmaya mecbur kaldık. 9 Ekim Çarşamba günü harekatı başlattık.30-35 km'lik derinliğe kadar ineceğiz. Suriye Milli Ordusu gerçekten kahramanca mücadeleyle terör örgütünün yerleşim merkezlerinden temizlenmesinde başarı gösteriyor Bölücü örgüt ciddi bir direniş ortaya koyamadı. En son geçen hafta 400 araç gereç gelmek suretiyle bunu sürdürüyor. Resulayn ve 4 köy kontrol altına alınmıştır. Tel Abyad tarafında da 17 köy kontrol altına alınmış, şehir merkezi iki taraftan kuşatılmıştır.
ÖNEMLİ OLAN EN AZ KAYIPLA HAREKATI TAMAMLAMAKTIR
Önemli olan en az kayıpla bu harekatı tamamlamaktır. Şu ana kadar Şanlıurfa, Mardin, Şırnak, Gaziantep'teki yerleşim yerlerine yönelik 652 havan ve roket saldırısı olmuştur. Havan ve roketlerin yaklaşık yarısı Nusaybin ve Kızıltepe'ye düşmüştür.
TÜRKİYE'YE AMBARGOLARA TEPKİ
Barış Pınarı Harekatı başladıktan sonra ülkemiz içinde ve uluslararası alanda kimlerin nerede durduğunu gördük. Bu operasyonu işgal olarak tanımlayarak şuurunu kaybetmiş ülkeler çıktı. Ekonomik yaptırımlar ve silah ambargosuyla tehdit edenlere rastlıyoruz. Her şeyden önce bu konunun öneminin hala anlaşılamadığını görüyoruz. Merkel'e de söyledm; 'Bunu nasıl izah edeceksnz' dedim. Biz sizinle NATO'da müttefik miyiz, değil miyiz? 'Terör örgütünü NATO'ya aldınız da bizim mi haberimiz yok' dedim. Bizden yana mısınız, terör örgütünün yanında yer alıyorsunuz. ABD 30 bin tır araç, gereç terör örgütüne gönderiyor. Biz şu anda Suriye'de niye varız? Rejim teröriste karşı ayakta duramıyor. Biz de Adana Mutabakatı'yla Suriye'ye girdik.Bu tacizlerden, bu teröristlerin saldırılarından gına geldi. Türkye'yi bu tür tehditlerle yolundan döndüreceğini sananlar yanılıyor.
NEIN, NEIN DİYORLAR
Bazı ülkeler kendi kendilerine gelin-güvey oluyorlar. Bizimle terör örgütü arasında arabuluculuk yapmaya talip olanlar var. Bunlar nasıl başbakan, devlet başkanıdır anlamak kolay değil. Siz ne zaman bir devletin terör örgütüyle masaya oturduğunu gördünüz. Türkiye'nin karşısında bir terör örgütü var. Siz terör örgütüyle Türkiye'yi mi masaya davet ediyorsunuz. Sonra 'Nein, nein' diyorlar. Biz attığımız adımları gayet iyi biliyoruz. Biz bu işe bir ayda hazırlanmadık. Aylardır bunun çalışmasını yapıyoruz. Türkiye'de bunların inlerine girdik. Suriye'de rejim bunların haklarından gelmiş olsaydı işimz kolaydı. Reijmin böyle bir durumu yok. Irak'ta da durum berbat. Biz Irak'la da birçok şey konuşurken, bizim yanımızda farklı konuşuyorlar, arkamızdan farklı konuşuyorlar. İsim vermek istemezdim ama canım yanıyor. Neymiş, Kürtmüş. Benim Kürdü şusu busu ilgilendirmez. Bizim teröriste bakışımızla, insana bakışımız ayrıdır. Biz ırkçı değiliz.
JOHNSON'A DA, MERKEL'E DE SÖYLEDİK
Bunların hepsini anlattık. Ama bir söz var ya konuş konuş fayda gelmiyor. Teröristlerle masaya oturarak kendimiz inkar edecek değiliz. Bu bizim ne karakterimize, ne cibiliyetimize, ne tarih duruşumuza uymaz. Onlar o havzayı terk edene kadar devam edecek. Dün İngiltere Başbakanı'na, bugün Almanya Şansolyesi'ne söyledik.
