Erdoğan'ın avukatından darbeci Evrim'e sert tepki: Yalanlarınızı aklınızda tutamıyorsunuz
15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin 'Yurtta Sulh Konseyi' üyelerinin de aralarında bulunduğu 221 kişinin yargılandığı davanın altıncı duruşmasında Hulusi Akar'a, alıkonulması sırasında 'Sizi kanaat önderimiz (Fetullah Gülen) ile görüştürebiliriz' dediği iddia edilen eski 4. Ana Jet Üs Komutanı Hava Tuğgeneral Hakan Evrim ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı arasında 'yalan' polemiği yaşandı.

Oluşturma Tarihi: 2017-05-29 19:54:26

Güncelleme Tarihi: 2017-05-29 19:54:26

Savunmasını yapan sanık Hakan Evrim, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar'ı ikna edecek ekip içinde yer aldığının iddia edildiğini belirterek, "Birbirini daha önceden tanıyan kişiler birbirini ikna edebilirler. Ben daha önce Genelkurmay Başkanı ile hiç tanışmadım, aynı ortamda hiç bulunmadım. Dolayısıyla kendisini ikna edebilecek TSK'daki en son kişiyim." savunmasını yaptı.

'CEP TELEFONUMA EL KONULDU' DEDİ

Sanık Evrim, Genelkurmay Başkanı Akar'ın Akıncı Üssü'ne geleceğini duyduğunu, enterne edilerek 143. filo dışında tutulduğunu, cep telefonlarının eli silahlı askerler tarafından alındığını, bu nedenle yaşananlardan haberdar olmadığını iddia etti.

Üs komutanı olması nedeniyle eli silahlı askerler tarafından Genelkurmay Başkanı Akar'ı karşılamasının istendiğini ileri süren Evrim, şunları savundu: "143. Filo'da olanlardan haberim olmadı, bu hareketin içinde olsam, onu ikna edecek olsam, Genelkurmay Başkanı'nı bizzat ben karşılardım. Üs komutanı olmam nedeniyle Genelkurmay Başkanı'nı karşılamam gerektiğini oradaki ekip bana dikte ettirdi. Yanıma iki silahlı kişi vererek karargaha götürdüler. İçeri girdiğimde Genelkurmay Başkanımızın birileriyle odada, rahat tavırla, emir komuta zinciri içinde, saygı, sevgi içerisinde konuştuğunu gördüm. Komutan'a bakarak 'Hoşgeldiniz' diyerek, tek boş koltuk benim makam koltuğumdu, bu tek boştaki koltuğu ekibin yanına doğru çektim. Makam telefonumun ve televizyon kablolarının kesilmiş olduğunu fark ettim."

Hakan Evrim, odadakilerden sadece Akar, Akın Öztürk ve Kubilay Selçuk'u tanıdığını, diğer kişilerin, Mehmet Dişli ve Ömer Faruk Harmancık olduğunu sonradan öğrendiğini ileri sürerek, yapılan tüm konuşmaları dinlediğini, olayları anlamaya çalıştığını öne sürdü. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar'ı, Fetullah Gülen ile görüştürmeyi teklif ettiği iddiasını kabul etmeyen Evrim, "Böyle bir cümle kesinlikle ağzımdan çıkmamıştır. Ömrümde Fetullah Gülen'i ne aradım ne görüştüm ne de kendisini telefonla arayabilecek birisini tanıyorum. Genelkurmay Başkanı'nın savcıya verdiği ifadeler genellikle net ve kesindir. Bana suç isnat edilen bölümünde ise 'Hakan Evrim, 'Dilerseniz sizi kanaat önderimiz Fetullah Gülen ile görüştürürüz' gibi bir şey söyledi' demiştir. İfadesinin son bölümünde kesin, net ifade edememiştir. İfadede kesinlik yoktur." dedi.

'AKAR BENİ BAŞKASIYLA KARIŞTIRMIŞ OLABİLİR' DEDİ

Akar'ın, kendisini başka birisiyle karıştırmış olabileceğini öne süren Evrim, "Şerefli bir TSK mensubuyum, tek dini önder olarak Peygamberimizi, milli önder olarak da Atatürk'ü tanırım. Kutsal değerlere ihanet etmedim, asla terörist değilim" iddiasında bulundu.

'NEDEN SEN KİMSİN' DİYE SORMADIN?

Savunmasının ardından Mahkeme Başkanı Oğuz Dik'in, o gece güvenlik kameralarınca kaydedilmiş görüntülerden elde edilen fotoğraflarını gösterdiği Evrim, bir fotoğraftakinin kendisi olduğunu ancak diğerlerinin kendisini "andırdığı"nı söyledi. Mahkeme Başkanı Dik'in, "Darbe girişimi gecesi Akıncı Üssü'ndeki sivil sanıklardan Kemal Batmaz'a 'sen kimsin' diye neden sormadın?" sorusuna, Evrim, "Kendisini hiç tanımıyorum." karşılığını verdi.

SELAMLAŞTIĞI GÖRÜNTÜLER SORULDU

Duruşma savcısı da Evrim'e 15 Temmuz gecesi Akıncı 4. Ana Jet Üssü'nün kameralarına yansıyan, Adil Öksüz'le darbeyi yöneten FETÖ'cü Kemal Batmaz ile selamlaştığı yönündeki görüntüleri sordu. Savcının, görüntülerde Batmaz'a yönelik cephe selamı verdiğinin gözüktüğünü ifade etmesi üzerine Evrim, "Ben öyle bir selam vermedim. Ben gittiğimde bu video bana savcılık tarafından gösterilmedi. Gösterilseydi vermediğimi söylerdim. Kendisine asla ve asla cephe selamı vermedim." dedi.

EVRİM'E ADİL ÖKSÜZ SORUSU

İfadesinin ardından çapraz sorgusu yapılan sanık Hakan Evrim'e FETÖ'nün 'Hava Kuvvetleri imam' Adil Öksüz'ün 17-25 Aralık'tan bu yana 12 kez Akıncı Üssü'ne gittiği iddiaları soruldu. Evrim, iddialarla ilgili "İddianamede bildiğim kadarıyla Kazan ilçesine geldiği söyleniyor. Kazan ile bizim aramızda 20 kilometre var. Üsse kimlerin ne şekilde gireceği bellidir. Girseydi kayıtlara geçerdi. Böyle bir şey olmamıştır. Olsa da benim haberim olmamıştır" dedi

'YORUM YOK' DEDİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın'ın, "Darbe girişiminde birçok acemilik ve mantıksızlıkların hem planlama hem icra safhasında yapıldığını iddia ediyorsunuz. Bu acemilikler ve mantıksızlıkların darbenin FETÖ lideri ve mensupları tarafından planlanması ve yine robotlaşmış mensupları tarafından icra edilmesinin payı var mıdır sizce?" şeklindeki soruya Evrim, "Hiç bilemeyeceğim bunu. Yorum yok." yanıtını verdi.

RÜTBELERİ OLMADIĞINI SAVUNDU

Mahkeme Başkanı Dik'in, "Kim bu işin içindeydi? Bir tane rütbeli vardı herhalde?" sorusuna karşılık da Evrim, kendisini esir alan silahlılar olduğunu ancak rütbeleri bulunmadığını iddia etti.Avukat Aydın, "Dinlenen sanık Akın Öztürk, mantıksız, tutarsız, acemice hazırlandığı iddia edilen darbeyi son ana kadar devam ettirmeye yönelik kararlı olduğunuzu söyledi. Bu şekilde kendi beyanınıza göre mantıksız, tutarsız, bu ülkeye komplo mahiyetinde olan bir darbeye neden son ana kadar, hatta sabaha kadar katılma konusunda kararlılık gösterdiniz?" sorusu üzerine de Evrim, Akın Öztürk'ün söylediğinden böyle bir şey anlamadığını belirtti.

AKIN ÖZTÜRK'E SORULDU

Bunun üzerine böyle bir şey söyleyip söylemediği Akın Öztürk'e soruldu. Öztürk, Hakan Evrim'i o gece gördüğünü ancak Karargahın önünde mi başka bir yerde mi görüp görmediğini hatırlamadığını iddia etti.

'SORUYU ANLAMADIM' DEYİNCE TEPKİ GÖSTERDİ

Avukat Hüseyin Aydın'ın, "İddianıza göre o gece planlama safhasında Ankara'nın başarısız olmasının önünün açıldığını ifade ettiniz. O gece Ankara'da TBMM, TÜRKSAT, Emniyet Özel Harekat, Cumhurbaşkanlığı gibi kamu kurumları bombalanmış, 150 şehidimiz var Ankara'da, bin 500 tane de gazimiz var. Ankara'nın önünün açılması için başka ne tür cinayetler, nerelerin daha bombalanması gerekiyordu size göre. Kaç kişinin daha şehit olması gerekiyordu?" sorusu üzerine Evrim, soruyu anlamadığını öne sürdü. Aydın da "Siz benim sorularımı anlamamakta ısrar ediyorsunuz. Ben tekrar sormayacağım." dedi.

SİZİN SEVİYENİZ YERLERDE

Aydın'ın, darbe yapma, planlamanın TSK'nın görevleri arasında olup olmadığını sormasına karşılık Evrim, 1980 darbesinden sonra TSK bünyesindeki herkesin "Kesinlikle bu ülkede bir daha darbe olmaz." düşüncesinde olduğunu iddia etti.

"Darbe emrinin tebliğ edilmesinden bahsettiniz. Böyle bir teamül var mı?" diye soran Aydın'a Evrim, böyle bir şeyden bahsetmediğini savundu. Avukat Aydın da "Bahsettiniz. 'Bana tebliğ edilmedi' dediniz. Tebliğ, tebellüğ belgesi olması gerektiğini söylediniz. Siz söylediğiniz yalanları aklınızda tutamıyorsunuz. Yalan söyleyince aklınızda tutamazsınız" ifadelerini kullandı.

Mahkeme Başkanı Dik'in, "sanığın cevap verip vermemekte serbest olduğunu, susma hakkını da kullanabileceği"ni hatırlatması üzerine sanık Evrim, "Eğer doğru dinleselerdi anlaşılırdı." dedi.

SÜREKLİ YALAN SÖYLEDİĞİNİZ İÇİN FARKINDA DEĞİLSİNİZ

Avukat Aydın ise "Sizi doğru dinledik. Sürekli yalan söylediğiniz için ne söylediğinizin farkında değilsiniz" şeklinde karşılık verdi.

Evrim'in "seviyenin düştüğü" ifadesini kullanması üzerine ise Aydın da "Siz bir Fetullahçı olarak bana seviye tavsiyesinde bulunamazsınız. Sizin seviyeniz yerlerde." diye konuştu.

Duruşmaya öğle arası verildi.

AVUKATLAR KATILMADI, SAVUNMA ALINAMADI

Öte yandan Ankara 17'nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Sincan Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi'ndeki mahkeme salonunda görülen duruşmada, bugün darbenin planlayıcılarından olduğu iddia edilen eski Tuğgeneral Partigöç savunması alınacaktı; ancak Partigöç'ün avukatı mazeret bildirmeden duruşmaya gelmedi. Mahkeme başkanı bu durum üzerine sinirlendi.

Mahkeme Başkanı'nın savunmasını yapmasını istediği sıradaki sanıkların bazılarının da avukatlarının mahkemede olmaması üzerine bir süre duruşma başlamadı.

Bunun üzerine mahkeme heyeti, mazeret bildirmeden duruşmaya gelmeyen Partigöç'ün avukatı hakkında suç duyurusunda bulunulmasına ve gün boyu duruşmaya gelmemesi halinde barodan yeni avukat atanmasının istenmesine karar verdi.

Dik, Partigöç'ün müdafisinin savunmasının alınacağını bilmesine rağmen hazır olmadığını, gelmesi durumunda öğleden sonra savunmasının alınabileceğini söyledi.

'HAZIR DEĞİLİM' DİYE SAVUNMA YAPMAK İSTEMEDİLER

Savunmaların alınmasına isim listesine göre devam edildiğini kaydeden Dik, bir sonraki sanığa savunma yapıp yapmayacağını sordu. Bir sonraki sanığın da savunması, avukatı huzurda hazır bulunmadığından alınamadı.

HAKİM UYARDI

Bazı sanıklar ise müdafi avukatının hazır bulunmasına rağmen 'hazır değilim' diyerek savunma yapmak istemedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Dik, "Bugünden sonra savunmasını yapmayan susma hakkını kullanmış olacak. Ben iddianameyi size 2 ay öncesinden tebliğ ettim. Beyanını alır çıkarız. Çocuk oyuncağı değil bu. Gelmeyen avukat hakkında da suç duyurusunda bulunacağız" diyerek uyarıda bulundu.

Dik, Baro tarafından görevlendirilen ve görevini yapmayan müdafiler hakkında Cumhuriyet Başsavcılığınca suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.

Cuma günkü duruşmada dinlenen eski Genelkurmay Personel Başkanı Korgeneral İlhan Talu, Partigöç'ün isminin MİT'ten gelen FETÖ'cü listesinde yer aldığını söylemiş, "Onun adını görünce FETÖ'cü darbe olduğunu anladım" demişti.