Beştepe'deki 12. Büyükelçiler Konferansı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ülkemize ve milletimize yeni pişmanlıklar yaşatmamakta kararlıyız. Ülkemizin, yeni dönemin kurucu iradelerinden biri olması için var gücümüzle çalışıyoruz" dedi.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Haklı yerine güçlüyü, çoğunluk yerine bir avuç azınlığı, fakir yerine zengini koruyan mevcut küresel sistemin devam etmesi mümkün değildir.
Uluslararası ilişkilerde çok merkezlilik eğilimi ve bölgeselleşme giderek önem kazanıyor. Tedarik zincirlerinin yeniden paylaşıldığı, üretim ve lojistik merkezlerinin tekrar belirlendiği, yeni bölgesel ittifakların kurulduğu, siyasi ve ekonomik arenanın yeniden şekillendiği bir kavşaktayız.
Ülkemize ve milletimize yeni pişmanlıklar yaşatmamakta kararlıyız. Ülkemizin, yeni dönemin kurucu iradelerinden biri olması için var gücümüzle çalışıyoruz.
Bugün Libya'da siyasi çözüm umutları yeniden yeşermişse, bunda Türkiye'nin zamanında yaptığı müdahalenin çok ciddi katkısı bulunuyor.
Doğu Akdeniz'deki araştırma faaliyetlerinden yakında müjdeli haberler alacağımıza inanıyorum. Doğu Akdeniz'deki her türlü gelişmenin yükünü taşıyan ülkemizin, doğal kaynaklar söz konusu olduğunda yok sayılmasına rıza gösteremezdik.
'AB STRATEJİK KÖRLÜKTEN KURTULMALI'
Avrupa Birliği'nin, Türkiye'yi kendinden uzaklaştıran stratejik körlükten bir an önce kurtulmasını ümit ediyoruz.
Şuşa'nın işgalden kurtarılmasıyla sevincimiz ve umutlarımız artmıştır. Karabağ'daki işgal bitene kadar mücadele bayrağı inmeyecektir.
Türkiye'nin sınır dışı ettiği yabancı terörist savaşçıların Batılı ülkelerde elini kolunu sallayarak eylem yapmalarını anlayamıyoruz.
İslam düşmanlığıyla mücadele etmek, hem inancımızın hem de yurt dışındaki vatandaşlarımıza karşı sorumluluğumuzun gereğidir.
PKK terörü tarafından şehit edilen onlarca öğretmenimiz için en ufak üzüntü beyan etmeyenlerin, YPG'nin elebaşılarını kırmızı halılarla saraylarda ağırlayanların, bizim tavrımızı sorgulamasının hiçbir kıymetiharbiyesi yoktur.
Siyasetin, ekonominin, iletişimin, insan ilişkilerinin kökten değiştiği bir iklimde, devlet bürokrasisinin de değişmesi kaçınılmazdır.