Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'S-400'lerin testleri yapılıyor. Biz elimizdeki bu tür imkanların testlerini yapmayacağız da neyi yapacağız? Herhalde kalkıp bunu ABD'ye soracak değiliz' dedi. Erdoğan, BM'nin Libya'da kalıcı ateşkes anlaşmasıyla ilgili de, "Güvenilirliği bana göre çok da olabilecek gibi değil” dedi.
Erdoğan, cuma namazını Hz. Ali Camisi'nde kıldıktan sonra, çıkışta basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Libya'da tarafların ülke genelinde kalıcı ateşkes için anlaşmaya vardığını duyurmasına ilişkin soru üzerine Erdoğan, yapılan ateşkes anlaşmasının aslında en üst düzeyde olmayıp, daha alt düzeyde olduğunu, kalıcılığının ne kadar olacağını da zamanın göstereceğini söyledi.
Erdoğan, 3 ay içerisinde paralı askerlerin oradan çekilmesinin ne denli doğru ve sağlıklı olup olmadığını da bilemediklerini dile getirerek, "Şu anda bizim bildiğimiz, sizin de duyduğunuz gibi böyle bir anlaşmanın adımlarının atılmış olduğudur. Fakat en üst düzeyde, darbeci Hafter tarafından bir temsilci burada bulunuyor. Aynı şekilde Sayın Sarrac tarafından Mısrata'dan bir komutan bunun içinde bulunuyor. Dolayısıyla güvenilirliği bana göre çok da olabilecek gibi değil. Aynen Azerbaycan Ermenistan arasında, Emeniler şu ana kadar verdikleri sözde durdular mı? Oralarda da yine ateşkes adımı atıldı. Gece saat 00.00 itibarıyla başlayacak dendiği halde, bunlar yapılmadı. Temenni ederim ki burada öyle olmaz ve bu ateşkes kararına uyulur." diye konuştu.
Kovid-19 vakalarındaki artış
Türkiye genelinde Kovid-19 vakalarının artışı ve özellikle vakaların yüzde 40'ının İstanbul'da olması üzerine bu konuda yeni tedbirler, kısıtlamalar olup olmayacağına ilişkin soru üzerine Erdoğan, şu an itibarıyla gerçekten İstanbul'un koronavirüs salgınında en önde gelen illerden olduğunu söyledi.
Erdoğan, bu konuda mücadelenin, başta yazılı ve görsel medya olmak üzere yoğun bir şekilde sürdürülmesi gerektiğini vurgulayarak, sürekli maske, mesafe ve hijyen dediklerini, bunlara hassasiyetle sarılınması ve dikkat edilmesi gerektiğini kaydetti.
Toplu mekanlardan ciddi manada kaçınmak gerektiğinin altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Toplu mekanlarda bulunmak, buralarda virüsün çok daha seri bir şekilde yaygınlaşmasını sağlıyor. Buna kendi evlerimiz de dahil. Mümkün olduğunca bu hassasiyeti gösterelim ki hem şahsımıza hem evlerimizdeki misafirlerden korunmamız vesaire, bunlara da dikkat edeceğiz. Kendimize daha doğrusu dikkat etme noktasındayız. Şu anda Sağlık Bakanımız değişik illeri dolaşıyor. Bugün Bursa'da. Sonra o civarda, o bölgedeki diğer illeri de dolaşmak suretiyle oralarda ne gibi tedbirler alacağız, bunları yaygınlaştıracağız. Bunun çalışmalarını yapıyoruz. Şu an itibarıyla Bilim Kurulunda yapılan çalışmalar neticesinde ne gibi tedbirler alınacak bunlar bize de bildirilecek. Ona göre de adımlarımızı atacağız. Kararlıyız, Batı'ya göre çok daha iyi bir konumdayız ama yeterli değil."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan ile Ermenistan arasında yürütülecek barış görüşmelerinde Türkiye'nin Rusya ile beraber bulunması gerektiğini belirterek, "Burada eğer Rusya ne kadar çözüm için, barış için yer almayı düşünüyorsa, Türkiye'nin de en az Rusya kadar burada barış için yer alma hakkının olduğuna inanıyorum. Çünkü Minsk AGİT ortaklığında Türkiye'nin de biliyorsunuz AGİT'ten dolayı yeri var ve şu ana kadar Minsk üçlüsü olarak maalesef alınan bir netice olmadı. Azerbaycan haklı talebini ortaya koyuyor diyor ki 'Eğer Ermenistan Rusya'yı teklif ediyorsa, biz de Türkiye'yi teklif ediyoruz. Dolayısıyla bu sınır güvenliklerinde, barış görüşmelerinde Türkiye de Rusya ile beraber bulunmalı." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, cuma namazını Üsküdar'daki Hz. Ali Camisi'nde kıldıktan sonra, çıkışta basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, "Azerbaycan'daki gelişmeleri değerlendirir misiniz? İran sınırındaki bölgeler kurtarıldı. Aliyev'in, Türkiye'nin Minsk başkanlarından biri olması teklifi, Rusya'nın Kafkasya konusundaki yaklaşımı konusunda değerlendirmeniz olacak mı?" şeklindeki sorusu üzerine Erdoğan, şu an itibarıyla Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in ifadesini bir kenara koymanın mümkün olmadığını söyledi.
Erdoğan, "Burada eğer Rusya ne kadar çözüm için, barış için yer almayı düşünüyorsa, Türkiye'nin de en az Rusya kadar burada barış için yer alma hakkının olduğuna inanıyorum. Çünkü Minsk AGİT ortaklığında Türkiye'nin de biliyorsunuz AGİT'ten dolayı yeri var ve şu ana kadar Minsk üçlüsü olarak maalesef alınan bir netice olmadı. Azerbaycan haklı talebini ortaya koyuyor diyor ki 'Eğer Ermenistan Rusya'yı teklif ediyorsa, biz de Türkiye'yi teklif ediyoruz. Dolayısıyla bu sınır güvenliklerinde, barış görüşmelerinde Türkiye de Rusya ile beraber bulunmalı.' diyor." şeklinde konuştu.
Bu konuda Rusya'nın olumsuz bir yaklaşımının şu ana kadar kulağına gelmediğini aktaran Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Rusya'nın Türkiye ile ilgili de olumsuz açıklamaları yok. Kim 'Olumsuz açıklama var.' diyorsa onlar biraz da kendi kanaatlerini ortaya koyuyorlar. Şu ana kadar biz gerek Azerbaycan-Ermenistan konusunda, gerek diğer konularda, yani Suriye'de aynı şekilde müşterek bir çalışma içerisindeyiz. Libya ile ilgili müşterek bir çok çalışmalarımız oldu, aynen devam ediyor. Temenni ederim ki bundan sonra da Suriye'deki çözüm, gerek Libya'daki çözümde, gerekse Azerbaycan ve Ermenistan konusunda da başarılı adımlar atar ve buraları çözüme kavuştururuz."
"Bu testler doğrudur yapıldı, yapılıyor"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "S400'lerin Sinop'ta test edildiğine iliskin bilgiler var. ABD Savunma Bakanlığından da konuya ilişkin açıklama yapıldı. Konuya ilişkin değerlendirmeniz nedir?" şeklindeki soru üzerine de şunları ifade etti:
"Bu testler doğrudur yapıldı, yapılıyor ve Amerika'nın bu yaklaşımı kesinlikle bizi bağlamaz. Çünkü biz elimizdeki bu tür imkanların testini yapmayacağız da neyi yapacağız? Herhalde bunu da biz kalkıp Amerika'ya soracak değiliz. Dolayısıyla biz sadece S-400 değil, bunun dışında birçok hafif, orta, ağır silahlar bunların içinde Amerika'dan aldığımız birçok silahlar da var, bunların da testlerini yapıyoruz. Bundan sonra da yine aynı şekilde yapmaya devam edeceğiz. Bu arada tabii Yunanistan'ın elinde S-300'ler var. Bırakın testleri, kullanıyor. Oraya böyle bir şeyi Amerika soruyor mu veya söylüyor mu? Yok. Yani burada özellikle Rusya'ya ait bir silah olması demek ki bu beyefendileri rahatsız ediyor. Biz kararlıyız, yolumuza da aynı şekilde devam ediyoruz."