Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Putin telefonda görüştü. İki liderin görüşmesinde Suriye'de birlikte çalışmanın önemi vurgulandı. Duma ve Doğu Guta konusunun ele alındığı görüşmede Erdoğan, Doğu Guta'daki saldırılarla ilgili endişesini dile getirdi.
Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, görüşmede ikili ilişkilerin yanı sıra Suriye'deki son gelişmeler ele alındı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Duma ve Doğu Guta'daki saldırılarla ilgili endişelerini dile getirdiği görüşmede, sivil ölümlerinin engellenmesi ve insani yardımların ulaştırılması için birlikte çalışmanın önemi vurgulandı. İki liderin, ay başında Ankara'da gerçekleşen ÜDİK toplantısından ve Suriye konusundaki Üçlü Zirve'nin sonuçlarından duydukları memnuniyeti de dile getirdikleri kaydedildi.
NELER YAŞANDI?
Suriye'de rejiminin, Doğu Guta'da muhaliflerin kontrolündeki son nokta olan Duma ilçesinde sivil yerleşimlere düzenlediği kimyasal silah saldırısında 78 sivil ölmüştü.
Bu saldırının ABD tarafından yapıldığı konuşulurken, Pentagon aıklama yapmış ve iddiaları reddetmişti. Kısa bir süre sonra ise Rusya Savunma Bakanlığı, rejime ait üssü vuran ülkenin İsrail olduğunu açıklamıştı.
Bir diğer önemli konu ise Doğu Guta'nın Duma kentinde kullanılan kimyasal silah. Görüşmede bu konunun da gündeme geldiği düşünülüyor.
Erdoğan-Putin görüşmesinden kısa süre önce ise Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un açıklamaları basına yansımıştı. Lavrov bu açıklamalarında Afrin'in Esed rejimine teslim edilmesi gerektiğini belirtmiş, "Şam'ın kimyasal saldırı düzenlediği iddiası provokasyon" ifadelerini kullanmıştı.
ESAD REJİMİNE ÜLKELERDEN KINAMA
Fransa Cumhurbaşkanlığı Sarayı Elysee'den yapılan yazılı açıklamada, Macron ve Trump'ın Suriye konusunun ele alındığı bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiği belirtildi.
Açıklamada, Macron'un "7 Nisan'da Doğu Guta'da, halka karşı düzenlenen kimyasal saldırıyı en şiddetli bir şekilde kınadığı" aktarıldı.
ABD Başkanı Donald Trump ile Irak Başbakanı Haydar el-İbadi arasındaki telefon görüşmesinde de, Beşar Esad rejiminin Doğu Guta'daki kimyasal silah saldırısının da ele alındığı bildirilmiş, Trump, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Başkan Putin, Rusya ve İran, hayvan Esad'ı destekledikleri için sorumlular. Büyük bedel ödenecek." değerlendirmesini yapmıştı.
Alman hükümeti, Beşar Esad rejiminin Doğu Guta bölgesinde muhaliflerin kontrolü altında bulunan Duma ilçesine düzenlediği kimyasal silah saldırısını sert dille kınadı.
Alman Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert, Berlin'deki basın toplantısında, Esad rejiminin yaklaşık 1 yıl önce de kendi halkına yönelik kimyasal silah saldırısında bulunduğunu hatırlatarak şu ana kadar yapılan araştırmaların Duma'daki son saldırıların da Esad rejimi tarafından düzenlendiğini gösterdiğini belirtti.
İnsan hayatını hiçe sayan saldırılarla ilgili haber ve görüntülerin herkesi etkilediğini ifade eden Seibert, "Federal hükümet, kimyasal gaz kullanımını şiddetle kınamaktadır." dedi.
Seibert, "Rejimin tutumu iğrenç ve insani devletler hukukunun temel kurallarını ihlal ediyor. Bu cezasız kalmamalı. Zehirli gaz kullanımının ve sivil tıbbi altyapının kasten bombalanmasının sorumluları cezalandırılmalı." diye konuştu.
Sözcü Seibert, Esad rejiminin en büyük destekçisi olarak Rusya'nın da BM Güvenlik Konseyindeki tutumunu değiştirmesi gerektiğini vurgulayarak ''Rusya'nın yapıcı bir şekilde kimyasal gaz saldırılarının araştırılmasına katkı sağlaması gerekiyor. Rusya, BM Güvenlik Konseyinde kimyasal saldırıların araştırılmasına karşı olan tutumunu değiştirmeli." ifadesini kullandı.
Rusya ve İran'ın, Esed rejiminin saldırılarını durdurma konusunda çaba harcamaları ve Suriye çapında ateşkes talep eden BM Güvenlik Konseyi kararına uymaları gerektiğini belirten Seibert, "Esad rejimi, acımasız tutumunu ve ihtilafın sadece askeri olarak çözülmesi yönündeki çabalarını Rusya ve İran'ın desteği olmadan bu kadar uzun süre sürdüremezdi." değerlendirmesinde bulundu.
Esed rejiminin kimyasal silahları kendi halkına karşı kullandığı için bu silahların elinden alınması gerektiğini kaydeden Seibert, bu konuda somut bir planlarının olup olmadığı sorusu üzerine, konuyu müttefik ülkelerle görüşeceklerini açıklamakla yetindi.
Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Rainer Breul da bu tür saldırıların cezasız kalmaması gerektiğini ve Alman hükümetinin bu yönde çaba harcayacağını söyledi.