Erdoğan yerli silah üretimine dikkat çekti: Dışa bağımlılığın acısını çok çektik
Test ve Eğitim Gemisi Ufuk (A-591) Denize İniş Töreni'nde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, silah ve mühimmatın yerli olarak üretilmesine dikkat çekti.

Oluşturma Tarihi: 2019-02-09 12:25:03

Güncelleme Tarihi: 2019-02-09 12:25:03

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tuzla Tersanesi'nde Test ve Eğitim Gemisi Ufuk (A-591) Denize İniş Töreni'ninde bir konuşma yaptı.

Türkiye'nin yerli ve milli olarak geliştirdiği savunma sanayi ürünlerine değinen ve ABD'nin Türkiye'ye vermediği ancak terör örgütü PKK/YPG'ye tırlar dolusu silah yardımına atıfta bulunan Erdoğan, "Türkiye yakın tarihinde silah, mühimmat ve askeri teçhizat bakımından dışa bağımlılığının acısını çekmiştir. Kıbrıs barış harekatında uygulanan ambargolar, tehditler milletimizin hafızasında derin izler bırakmıştır. Bu dönemde, Türkiye parasını peşin ödediği uçakları dahi teslim alamamış, üç sene Amerikan patentli hiçbir yedek parçanın, cephanenin ülkemize satışına müsaade edilmemiştir" dedi.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;

Kartal'daki binanın çökmesiyle hayatını kaybeden 16 kardeşimize Allah'tan rahmet diliyorum. Tüm kurumların temsilcilerine hepsine şahsım adına şükranlarımı sunuyorum.

Türk Savunma Sanayii adına tarihi bir adım attığımız günde sizlerle birlikte olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Buradaki kardeşlerimiz kışın soğuğuna denizin rüzgarına aldırmayarak, çalışarak Türkiye'nin kalkınma hamlesine öncülük ediyorlar. Sadece Tuzla bölgesindeki tersanelerde son 16 yılda iki bin geminin tamiri, onarımı gerçekleşmiştir. Tersanelerimizin bu seviyelere ulaşması ülkemiz ekonomisi adına çok çok önemlidir. İşçi kardeşlerimizin emekleri, elbette devletimizin de teşvik ve destekleriyle Türk gemicilik sanayi üzerindeki ölü toprağını silkeleyerek son 16 senede yeniden şaha kalkmıştır.

"TÜRKİYE'Yİ GEMİ ÜRETİMİNİNDE DE DÜNYANIN LİDER ÜLKELERİNDEN YAPACAĞIZ"

İnşallah önümüzdeki dönemde el birliği içinde başarı çıtamızı daha da yükseklere taşıyacağız. Türkiye'yi diğer alanlarda olduğu gibi, gemi üretimi, tamiri alanında da dünyanın lider ülkelerinden biri yapacağız.

1,5 yıl önce denize indirdiğimiz Kınalıada Korveti'nin ardından beşinci gemimiz Ufuk Korvetini de denize indireceğiz. Ben Türkiye Cumhurbaşkanı olarak ülkemize bu gururu yaşatan yüklenici firmalarımıza, mühendislerimize, emekçi kardeşlerimizin her birine ayrı ayrı şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum.

UFUK A-591'İN ÖZELLİKLERİ

94,5 metre tam boyu, 3,6 metre su çekimiyle Ufuk korveti alanının lideri olmana namzet bir gemidir. Gemi, 10 tonluk bir helikopter için gerekli platforma sahiptir.

"UFUK KORVETİ TÜRKİYE'NİN DENİZLERDEKİ GÖREN GÖZÜ OLACAK"

Ufuk korveti; ülkemizin ilk istihbarat gemisi olma özelliği taşıyor. Ufuk korvetimiz ağır iklim ve deniz şartlarında 45 gün boyunca kesintisiz seyir yaparak milli güvenliğimize yönelik tehditleri anında tespit edebilecektir. Özellikle sinyal istihbaratının hayati önem kazandığı günümüz dünyasında Ufuk korvetinin çok büyük bir boşluğu dolduracağına inanıyorum. Ufuk korveti, Türkiye'nin denizlerdeki gören gözü olacaktır.

ERDOĞAN'DAN MESAJ: SAHADA OLMAYAN MASADA OLAMAZ

Suriye kaynaklı tehditlerle, Ege ve Karadeniz'deki gelişmeler sonrasında bu ihtiyaç çok daha acil hale gelmiştir. Her zaman ifade ettiğim gibi sahada varlık göstermeyen masada kendine yer bulamaz.

Şayet bugün PKK terör örgütü tarihinin en büyük hezimetini yaşıyorsa, bunun sebebi terörle mücadelemizin kendi imkanlarımızla yürütülmesidir. Bir önemli sebep de ülkemizin 30 yıllık terörle mücadelesinde yaşanan köklü paradigma değişimidir. 2015'ten itibaren; terörü kaynağında yok etme ve kesintisiz operasyon stratejisine geçtik. Daha önce operasyonlar yılın belli dönemlerinde yapılırken, yeni stratejiyle yaz-kış demeden 365 gün boyunca operasyonlar gerçekleştirerek teröristlere nefes aldırmıyor. Bunun yanında teröristleri takip ve imhada emniyet birimlerimize asimetrik güç sağlayan İHA ve SİHA'larımızın sayısını artırdık.

Son üç yılda vatandaşlarımızın canına kast eden, ülkemizi bölmeye çalışan tüm terör örgütlerine karşı çok büyük başarılar kazandık. Ülkemizin bugünlere gelmesi elbette kolay olmamıştır.

"DIŞA BAĞIMLILIĞIN ACISI ÇOK ÇEKTİK"

Türkiye yakın tarihinde silah, mühimmat ve askeri teçhizat bakımından dışa bağımlılığının acısını çekmiştir. Kıbrıs barış harekatında uygulanan ambargolar, tehditler milletimizin hafızasında derin izler bırakmıştır. Bu dönemde, Türkiye parasını peşin ödediği uçakları dahi teslim alamamış, üç sene Amerikan patentli hiçbir yedek parçanın, cephanenin ülkemize satışına müsaade edilmemiştir.

ABD'YE MESAJ: EN UFAK ANLAŞMAZLIKTA SİLAH ANLAŞMALARINI GÜNDEME TAŞIYORLAR

Bugün bile müttefiklerimizle yaşadığımız en ufak bir anlaşmazlıkta silah alım anlaşmalarını gündeme taşıdıklarını görüyoruz. Bölgemizdeki despotları silah ve mühimmata boğanlar konu ülkemiz olunca kırk dereden su getiriyor. Dünyanın en eli kanlı teröristlerine silah verenler, mesele Türkiye olunca engeller çıkarıyorlar. DEAŞ'dan PKK'ya kadar Müslümanların kanını döken bütün terör örgütlerinin elinde batılı ülkeler mahreçli silahlar var. Suriye'nin kuzeyinde etnik temizlik faaliyeti yürüten YPG'nin elinde müttefiklerimizin bombaları, silahları var. Türkiye'nin eli kolu bağlı şekilde beklemesi mümkün değildir. Tarih ders almayanlar için tekerrür eder.

"EN BÜYÜK ZARARI TÜRK SAVUNMA SANAYİNE VERİYOR"

CHP Genel Başkanı yaptığımız onca açıklaya rağmen bu tank palet fabrikamızın yabancılara satıldığını savunuyor. Tank palet fabrikasının satılması yani mülkiyetinin devri asla söz konusu değildir. Fabrikada çalışan kardeşlerimizin özlük haklarında da hiçbir gerileme yaşanmayacaktır.

Olmadık iftiralarla milletimizin kafasını karıştırmaya çalışanlar en büyük zararı Türk savunma sanayine veriyor.