Eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun, Reina saldırganının 4 yaşındaki oğlunun yanına alarak kaçmasının, saldırgan için büyük bir zafiyet oluşturduğunu ve yakalanmasını kolaylaştırdığını söyledi. Uzun, saldırganın yakın çevresiyle çocuk nedeniyle ilişkilerini sürdürmek zorunda kaldığını ifade etti.
Sabri Uzun, dün Habertürk'te Reina saldırganın yakalanmasıyla ilgili süreci Fatih Altaylı'ya değerlendirdi. Abdülkadir Masharipov'un Reina saldırısı sonrası, 4 yaşındaki oğlunu alarak kaçmasının, saldırgan için zafiyet oluşturduğunu belirten Uzun şöyle konuştu:
"Reina saldırısı sonrası kaçan zanlı, 4 yaşındaki oğlunu da yanına almış. Bunu duyunca içimde bir rahatlama oldu. Çünkü eşine, çocuklarına, annesine ve babasına bağlılık gösteren kişi, zafiyet gösterecek demektir. Veya sürekli zafiyet gösterecektir. Bu zafiyet polis için çok büyük avantajdı.
"OĞLU, HAREKET KABİLİYETİNİ ORTADAN KALDIRDI"
Bir de İstanbul polisi devamlı baskınlar yapıyordu. Yani şahıs bir türlü bir şekilde program yapamadı. İlişkileriyle ilişki geliştiremezdi, maddi imkanlarını aşamazdı. Sonuçta İstanbul polisinin seri operasyonları şahsı sıkıştırdı. Çocuğunu da yanına alıp gitmesi, hareket kabiliyetini tamamen ortadan kaldırdı. Duygusal olarak kaldırıyor hem de çevresiyle ilişkisini sürdürmek zorunda kalıyordu sonuç olarak.
"BU TÜR ÖRGÜTLERDE DUYGUSAL BAĞ OLMAZ"
Eğer bir inanç örgütüyse ki biz El Kaide'yi, DEAŞ'ı bir inanç örgütü olarak görürüz. Böyle örgütlerde duygusal bağlar olmaz, olmaması lazım. Tek bağlılığı inancına yöneliktir. Onların tek beklentisi bu eylemle cennete gitmektir. Oysa hem çocuğunu yanına alıp gidiyorsun hem de cenneti istiyorsun. Çelişki var işin içinde. Bu nedenle İstanbul polisinin yakalayacağını düşünüyordum."