Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, TBMM'de 2018 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi ve 2016 Kesin Hesap Kanun Tasarısı ile Sayıştay Raporları görüşmelerine katılarak, milletvekillerinin sorularını cevapladı. Bakan Özlü, OHAL'in kanlı darbe girişimi sonrasında ilan edildiğini hatırlatarak, "Olağanüstü bir durum söz konusuydu. Olağanüstü Hal terör örgütlerine karşı bir durumdur. Olağanüstü Hal, sanayiciye, bilim adamlarına, teknoloji üretenlere karşı değil, terör örgütlerine karşı ilan edilmiştir. Hiç kimsenin makale yazmasına, yabancı ülkelerdeki bilim dergilerine yazı göndermesine engel bir durum söz konusu değildir. Birtakım terörle iltisakı olan kişilerin terör eylemleriyle ilgili faaliyetlerinden dolayı ihraç edilmiş olmaları, hapse girmiş olmaları bunun bilim, sanayi, teknoloji ile ilgisi yoktur" ifadelerini kullandı.
Özlü, Türkiye Bilimler Akademisi ile ilgili soru üzerine, "Bakanlığımıza yönelik bir kuruluştur. Mali, bilimsel özerkliği var. TÜBA başkanını üyeler seçiyor. Özerklik konusu yasada tanımlanmış" şeklinde konuştu.
Yerli otomobille ilgili soruya Özlü, "Şu anda bilmiyoruz. Önümüzdeki günlerde yapacağımız görüşmelerde belirleyeceğiz, açıklama yapacağız. Yüzden fazla firmayla, kişiyle, kuruluşla görüştük. Bunlardan 5 tanesi 'Ben varım' dedi. Bir ayırım yapmadık" yanıtını verdi.
47 milyon euronun çöpe atıldığı iddialarına ilişkin ise Bakan Özlü, "Bir projede birden fazla model vardır. Arkadaşlarımız proje süresini kısaltmak için yurt dışından platform alıp, bu platform üzerinde modifikasyonlar yaparak süreci hızlandırmak istemişler. Bu bir proje yönetim yaklaşımıdır. Şu anda elimizde olan bilgi ve belgeleri ortak girişim grubuna vereceğiz. Ortak girişim grubu değerlendirecek. Türk mühendislerinin, teknisyenlerinin bilgi birikimidir" dedi.
Özlü, gazetecilerin araçlardaki cam filmi ile ilgili sorusu üzerine ise, "Cam filmi her zaman yasaktı. Biz bu sene 26 Ekim'de kaldırmak üzere karar aldık. Emniyet Müdürlüğü yaptığımız görüşmelerde cam filmi konusunda hassasiyet gösterdi. Emniyet Müdürlüğünün terörle ilgili hassasiyetleri olmasaydı 26 Ekim'de cam filmi yasağı kalkacaktı. Nisan'dan itibaren emniyet ile yaptığımız görüşmelerde 'Terör eylemleri var, biz tespit etmekte zorlanıyoruz' dediler" ifadelerini kullandı.