Kongre takvimini başlatan AK Parti, partiyi 2019'a taşıyacak kadroları belirlemek için yoğun mesai harcıyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a ayak uyduracak dinamik kadrolar belirlenirken adaylar birkaç aşamadan geçiriliyor. İl ve İlçe başkan adayları, FETÖ sızmasına karşı vatandaşa bile soruluyor.
Aday belirlemek için istişare mekanizmasını devreye sokan AK Parti, bölge bölge, il il analiz yapıyor. Bu kapsamda 81 il başkanı AK Parti Genel Merkezi'ne çağrılarak, teşkilatları hakkında hazırladıkları raporları sundu. Ayrıca hem il hem de ilçe başkan adayları da tek tek mülakata alındı. Görüşmeler 20-25 gün sürdü.
GÜVENLİK SORUŞTURMASI
AK Parti Teşkilat Başkanlığı görüşmelerde il başkanlarıyla eş zamanlı milletvekillerini de dinlendi, vekillerden kendi bölgeleriyle, illeriyle ilgili bilgileri aldı. Şimdi ise önceki dönem görev yapmış il başkanları, ilçe başkanları, belediye başkanları ve milletvekilleri ile yüz yüze görüşülerek kanaatleri alınıyor. Ayrıca, illerde her kesimin kanaatlerine başvuruluyor. İl koordinatörleri ve bölge koordinatörleri illeri ziyaret ediyor, gerekirse adaylar, STK'lara, vatandaşa, esnafa bile soruluyor. Aynı şekilde kripto FETÖ'cüleri tespit etmek için adaylarla ilgili güvenlik soruşturması yaptırılıyor. Adaylar çevresine, arkadaşlarına soruluyor, referanslarına bakılıyor.
EK TEDBİRLER ALINDI
AK Parti, FETÖ sızmalarına karşı ek tedbirleri de devreye soktu. Bu konuda yapılan çalışmalar hakkında AK Parti kurmayları yaptıkları çalışmayı şöyle özetliyor:
"Titiz bir atölye çalışması yapmaya çalışıyoruz. En doğru kararı vermenin gayreti içerisindeyiz. Her gün en az 12 saat, yeri geliyor 18 saat mesai yapıyoruz. FETÖ ile irtibatı değerlendirirken kriterler var. ByLock var mı, banka hesabı ve hareketleri var mı, çocukları FETÖ'nün okulunda okumuş mu, FETÖ'nün derneklerinde üye kaydı var mı? Hâlâ bu aktiviteler devam ediyor mu, etmiyor mu? Bütün bu kriterlere bakıyoruz. Hükümetin kurumlarla ilgili belirlediği kriterleri biz de parti bünyesi içerisinde yürütmeye çalışıyoruz.
17-25 ARALIK BELİRLEYİCİ
Geçmişte iltisaklı olanlar 17-25 Aralık'tan sonra irtibatlarını kesmiş ve davranışlarıyla ortaya koymuş mu bunlara bakıyoruz. Kalkıp da 17-25 öncesindeki tavrı ile durumu bugünü muhakeme edersek, yargılarsak doğru olmaz. Türkiye'de bu yapı içerisinde olmayan kaç kişi vardır diye baktığımızda, 17-25'ten önce kimisi kurban parası vermiş, kimisi burs vermiş, kimisinin bankada hesabı varmış gibi. Burada da biz adil davranmak durumundayız. Hâlâ irtibatlı olup bir ihanet içerisinde sürdürenler varsa bunlara fırsat verilmeyecek."