Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı'nın soruşturması kapsamında gözaltına alınan Zoroglu'nun tedavi için kendisine gelen çocukları ‘Ketamin' adı verilen ilaçla hipnotize ederek ‘ailem beni taciz etti' iftirası attırdığı ortaya çıkmıştı. Çocukların beyanlarını yargıya taşımakla tehdit edip ailelerden para koparan Zoroğlu'nun, bazı çocukları da ailelerinden kopararak FETÖ okullarına gönderdiği tespit edilmişti.
'Çoklu kişilik bozukluğu teşhisi' koyduğu çocuklarda hafıza kaybına neden olan ve 'cinsel istismara uğradığına yönelik' halüsinasyonlar görmesine yol açtı. 180'den fazla mağdur çocuğun olduğu ortaya çıktı.
MAĞDUR AİLE ANLATIYOR
Sabah Gazetesi yazarı Mevlüt Tezel, mağdur çocuk sahibi ailelerden birinin anlattıklarını köşesine taşıdı:
FETÖ'cü Prof. Dr. Süleyman Salih Zoroğlu'nun kliniğine gelen çocuklara hafıza kaybına neden olan ilaçlar verdiği anlaşıldı. Gündemi sarsan korku kliniği hakkında soruşturma açıldı.
Zoroğlu tutuklanırken yüzlerce mağdur aile ortaya çıktı. Çocuklarıyla birlikte kabusu yaşayan ailelerin anlattıkları herkesi sarstı.
Sabah Gazetesi yazarı Mevlüt Tezel'e ulaşan bir aile de, kızlarının yaşadıklarını anlattı.
Çocuğun ve ailesinin mahremiyeti ve güvenliği adına anne ve çocuğun ismini vermiyorum. Şimdi sözü o anneye bırakıyorum:
"Kızım özel bir okulda ilkokul 4 sınıfa gidiyordu. Öğretmeni 'Çocukta dikkat eksikliği olabilir, destek alın' dedi. Biz de biraz araştırdık ve Prof. Dr. Süleyman Salih Zoroğlu'na gittik.
Zoroğlu 'Bir test yapacağım' dedi, kızımı diğer odaya götürdü. Yarım saat sonra kızıma çoklu kişilik bozukluğu tanısı koydu.
Bize üç tane ilaç verdi ve sonra hayatımız karardı."
'BU ÇOCUK UÇMUŞ!'
Kocasının bu ilaçların kızına verilmesini istemediğini belirten anne, sözlerine şöyle devam etti:
"Ama Zoroğlu bizi öyle ikna etti ki, sanki bu ilaçları içince düzelecek havası yarattı. 'Mecbursunuz bu ilaçlara' dedi.
Kızım ilaçları kullanmaya başladıktan sonra kilo aldı, karnı şişti. Ruh hali kötüleşti. Konuşmaları tuhaflaştı, zıtlaşmaya ve mantıksız hareketler etmeye başladı.
Bir ay sonra Zoroğlu'na kontrole gittik. Çocuğu gördü, karnına baktı ve muayene etti ve 'Hemen bu ilaçları bırakıyorsunuz' diyerek ayağa kalktı.
'Bu çocuk uçmuş' dedi.
'Peki, ne olacak dedim?' O da 'Ben bir şey yapamam.
Araştırın, düzeltecek biri varsa bulun' diye karşılık verdi.
Ben de 'Bu ilaçları sen verdin' dedim.
Cevap vermedi, 'Yapabileceğim bir şey yok' dedi. Yani git başının çaresine bak der gibi davrandı."
BUNU NEDEN YAPTI?
Anne sonrasında yaşadıkları zor günleri şöyle anlattı:
"Sonra yıllarca doktor, doktor gezdim.
Kızım, Zoroğlu'yla olan tedaviden sonra bir yıl okula gidemedi. Evden dışarı çıkmıyordu.
Perdeleri kapatıp eve kimsenin girmesini istemiyordu.