Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Suçlarla Mücadele Bürosunca kararnameyle kapatılan askeri okul öğrencilerinden oluşan ve örgüt içerisinde ankesörlü telefonlar üzerinden iletişim kurdukları tespit edilen 10'u tutuklu 13 sanık hakkında hazırlanan iddianame Antalya 8. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İddianamede, etkin pişmanlıktan yararlandırılarak serbest bırakılan sanık M.E.Ö'nün itirafları dikkat çekti.
Örgütle ilk temasının 2008 yılında Turgut Reis Dershanesine gittiği sırada başladığını öne süren M.E.Ö, iki branş öğretmeninin telkinleriyle örgüt evlerine gitmeye başladığını anlattı.
M.E.Ö, Eyüp isimli bir öğretmenin, "Bizim evlerimiz var, derslerinizi bu evlerde çalışabilirsiniz, sizden herhangi bir ücret istemiyoruz." dediğini, bunun üzerine ders çalışmak üzere bu evlere gittiğini aktardı.
Üniversite sınavında başarılı olduktan sonra örgütün isteği doğrultusunda hava harp okulunu yazdığını ve kazandığını belirten M.E.Ö, bu süreçten sonra "0312, 0212 ve 0242" kodlu numaralardan aranmaya başlandığını ifade etti.
M.E.Ö, 2017 yılında tanıştığı, ismini bilmediği bir örgüt üyesinin "kelimelik" isimli oyunu yüklemesini istediğini ileri sürerek, şunları kaydetti:
"Cep telefonuma +27 ile başlayan bir numaradan 'konuşmak istediklerim var buluşalım' diye mesaj geldi ve ismini bilmediğim şahısla buluştuk. Örgüt abisi benden Antalya'da yaşayan devrelerimin isim ve numaralarını istedi, bende kendisine veremeyeceğimi söyledim. Daha sonra bana 'kelimelik oyununu indir, oradan konuşalım bundan sonra' dedi ve 'ms_ldqnq' ismini kullandığını, kendisini eklememi istedi. Kelimelik isimli oyunu, bu abinin telefonuma yükleme talimatıyla telefonuma yükledim. Bu uygulama bir tür kelime bulmaca oyunudur. Kiminle oyun oynanmak isteniyorsa karşıdaki oyuncuya oyun isteği gönderiliyor. Karşıdaki oyuncu, isteğini kabul ederse oyun başlıyor. Oyun içerisinde oyuncuların birbirleriyle konuşması için bir mesajlaşma platformu var, bu platform üzerinden oyuncular birbirleri ile haberleşiyor. Bu oyun vasıtası ile ismini bilmediğim abiyle birkaç kez konuşmalarım sonrasında buluşmalarımız oldu."
M.E.Ö, daha önce ders çalışmak için gittiği örgüt evlerinde çalıştığı odadan çıkmasına izin verilmediğini, bunun örgüt içinde daha üst konumdaki abilerin yüzlerini kendisine gösterip deşifre olmalarının önüne geçme çabasından kaynaklanmış olabileceğini savundu.
'BENDEN ALACAKLARI NUMARALARA ULAŞACAKLARDI'
Örgütün gizliliğe büyük önem verdiğini bu nedenle örgüt içerisinde üst düzey "abileri" tanımadığını iddia eden M.E.Ö, şunları anlattı:
"Örgütün amacı gizliliği ön planda tutarak deşifreleri önlemektir. Bu yapı bu haberleşmeyi bu şekilde sağlar, üst taraftan gelen talimatlar silsile yolu ile en alttaki sorumlulara iletilir. Ben örgüt içerisinde fişleme faaliyetinin olduğunu düşünüyorum. Şöyle ki gözaltına alınmadan bir ay kadar önce benimle iletişime geçen ismini bilmediğim abinin, devrelerimin kimler olduğunu ve telefon numaralarını istemesinin amacı halen bu yapıyı devam ettirmek ve benden alacağı isim ve numaralarla kendilerine ulaşmaktır."
İddianamenin değerlendirme bölümünde FETÖ/PDY'nin mahrem yapısı içerisinde örgütün gizlilik esas alınarak hücre şeklinde yapılandığı ve organize şekilde hareket ettikleri gerekçesiyle M.E.Ö. ve diğer sanıkların "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan cezalandırılmaları talep edildi.
